Çevre örgütleri; "Dağımızı taşımızı yok edecek"

380
Bayramiç`te Cengiz Holding tarafından yürütülen "Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi" için İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısı geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nda gerçekleştirildi. Komisyon toplantısının sonucunun bu ay içinde açıklanması beklenirken, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde konuyla ilgili açıklamada bulundu. 
 
İDK süreci ve sonrasına dair beklentileri, Çan Çevre Derneği Başkanı Avukat Ümran Aydın ile Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan`a sorduk. 
 
"Kazdağları`nın yüzde 79`u madene açıldı"
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde açıklamada bulunarak, Cengiz Holding`in projede 2009/7 sayılı Genelge sayesinde yürütmeyi durdurma kararını yeniden başlattığı İDK süreciyle baypas ettiğini ileri sürdü. Kazdağları`nın altın madenlerinin talanına açıldığını ifade den Ceylan, "ÇED raporuna göre proje sahasında 155 bin ağaç kesilecektir. Kaz Dağları yöresinin yüzde 79`u maden arama, işletme amacıyla ruhsatlandırılmış ve talana açılmıştır. 2004`te AKP, ormanlar, millî parklar, sit alanları, tarım alanları ve su havzaları gibi koruma altına alınmış alanlarda madenciliğin önünü açmıştır" dedi. Ceylan, ayrıca bakanlığa çağrıda bulunarak, projeye izin verilmemesini de isteyerek, "Bu orman katliamına ortak olmayın" diye konuştu. 
"Tüm demokratik haklarımızı kullanacağız"
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan ise, ÇED süreci ile ilgili olarak 13 Ekim tarihindeki İDK (İnceleme Değerlendirme Komisyonu) toplantısının sonucunun beklendiğini söyledi. Komisyon sonucunda, "ÇED olumsuz" veya "ÇED olumlu" kararının çıkacağını söyleyerek mahkeme ve bilirkişi raporuna atıfta bulundu. "ÇED olumlu" çıkması halinde yeniden mahkeme sürecinin başlayacağını ifade eden Doğan, "Bu konuda bilirkişi görüşleri ve bu bilirkişi görüşlerine bağlı olarak bir yürütmeyi durdurma kararı söz konusudur. Bakanlık ya bu bilirkişi ve mahkeme kararını göz önüne alarak `ÇED olumsuz` kararı verecek, ya da `ÇED olumlu` kararı verecek. Biz çevre örgütleri ve yörede yaşayan vatandaşlar olarak tüm demokratik hakkımızı kullanacağız. Bu projeye izin vermeyeceğiz" dedi. 
 
"Cengiz Holding`in gözü köylünün sulama suyunda"
Cengiz Holding`e karşı açılan ve yürütmeyi durdurma kararı çıkan davanın taraflarından biri olan Çan Çevre Derneği Başkanı Avukat Ümran Aydın, şirketin sadece taahhütte bulunduğunu ifade ederek, yöre halkının sulama suyu kaynağı olan Kocabaş Çayı`nın maden şirketince kullanılacak olmasına tepki gösterdi. Şirketin bilirkişi tarafından ortaya konulan eksiklikleri tamamladıklarını iddia ettiğini dile getiren Aydın, "Tabi bu tamamladık dedikleri eksiklikleri tamamlama gibi bir durum söz konusu değil, sadece taahhüt ediyor. Ancak şirket ne taahhüdünde bulunursa bulunsun, ne derse desin, değişmeyen gerçekler var. 155 bin ağaç kesimi ve madencilik faaliyeti sırasında kullanılacak su gereksinimi gibi. Şirket, Çan köylerinin tarımsal sulama ihtiyacını karşılayan Kocabaş Çayı`ndaki suyun tamamını talep ediyor" dedi. 
 
"Dağımızı taşımızı yok edecekler"
Halilağa`daki işletmenin, geçtiğimiz yıllarda ülke gündeminde de yer alan Alamos Gold`un Kirazlı`daki işletmesinden çok daha büyük bir alanı kapsadığını dile getiren Avukat Ümran Aydın, "Korkunç bir hızla, seçimden önce bu projeyi yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu süreçte, yargının üzerinde de ciddi bir baskı olduğu izlenimini ediniyoruz. Bölgemizde, ormanlarımızı, suyumuzu, dağımızı, taşımızı yok edecek bir proje bu. Cengiz Holding`in itirazı üzerine, alınan ek raporda DSİ yazısında talebini planlayabildiklerini dile getirdiler. Ancak bunu nasıl yapacaklarını bilmiyoruz. DSİ`nin gökten su bulup getirme şansı olmadığına göre, zaten su sıkıntısı çeken bölgede suyu nereden bulacaklar?" ifadelerine yer verdi.
(Seçkin Sağlam) 
Paylaş