Çevre komisyonu çalışmalarında sona doğru
İl Genel Meclisi Çevre Komisyonu üyeleri, Kızılelma Köyü’nde bulunan maden şirketinin çalışmalarını yerinde inceledi.
Çanakkale’de uzun süredir tartışmalara neden olan Kazdağları’nda yaşanan çevre felaketlerini mercek altına alan İl Genel Meclisi Çevre Komisyonu, faaliyetlerini sürdüren bazı maden şirketlerinin tahrip ettiği alanlarını gezdi. İlk olarak Vali Güngör Azim Tuna’ya daha sonra da Bakanlığa sunulacak olan raporun içeriği ise yavaş yavaş belirleniyor.
İl Genel Meclisi Çevre Komisyonu Başkanı Lütfü Duran, AKP Grup Başkan Vekili Nurkan Şanda, CHP Grup Başkan Vekili Metin Öztürk, MHP Grup Başkan Vekili Halil Rüştü Akgün, İl Genel Meclis Üyeleri Halil Turhan, Ayhan Aslan, Hilmi Baydar, Belediye Meclis Üyesi Levent Burak Ünal ve Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant’ın da katıldığı inceleme gezisinde sondaj sahaları incelenerek, maden çalışmalarının çevreye olan etkileri hakkında bir rapor hazırlandı. İnceleme gezisi ile ilgili bilgiler veren MHP Grup Başkan Vekili Halil Rüştü Akgün; “İl Genel Meclisi’nin bünyesinde kurulan Çevre Komisyonu üyeleri olarak, yapmış olduğumuz program çerçevesinde Atikhisar ve Kızılelma bölgelerinde özellikle altın arama ve sondaj sahalarında inceleme gezileri yaptık. Geziye Atikhisar bölgesinden başladık. Buradaki gezide su havzalarının tamamını gezdik. Atikhisar da özellikle Kuzey Biga Madenciliğin sondaj yaptığı ve işletme ruhsatı talep ettiği bölgeleri inceledik. Buradan da Kızılelma bölgesine geçerek sondaj çalışmalarını inceledik. Bu geziden edindiğimiz bilgi ve görüşleri de bir rapor haline getirdik. Bundan sonra yapacağımız çalışmalar arasında öncelikle sayın Vali Güngör Azim Tuna’yı ziyaret etmek. Bu bölgelerde yapılacak olan madencilik ile ilgili izlenimlerimizi ve gördüklerimizi sayın valimize ileteceğiz. Akabinde ise köylülerle görüşeceğiz” dedi.
“Telafisi mümkün olmayacak bir sıkıntı getireceği kanaatindeyiz”
Maden arama çalışmaları ile ilgili kendi kişisel görüşlerini de açıklayan Akgün, sondaj çalışmalarının hangi sebeple olursa olsun telafisi mümkün olmayacak bir sıkıntı getireceği kanaatinde olduğunu söyledi. Akgün şu şekilde konuştu: “Hem Atikhisar hem de Kazdağları bölgesinde yapmış olduğumuz bütün incelemelerde öncelikle doğaya ve doğal güzelliklere hayran kaldık. İl Genel Meclisi’nde üniversitede bulunana hocalarımız sunum yapmıştı. 50’nin üzerinde endemik bitkiye rastlanıldığını ifade etmişlerdi. Hatta henüz bilim tarafından teslim edilememiş bitkiler de olabileceği söylenmişti. Kazdağları’nda müthiş bir bitki zenginliği var. Bu çeşitliliğin zarar görmesini istemiyoruz. Hangi sebeple olursa olsun hakikaten telafisi mümkün olmayacak bir sıkıntı getireceği kanaatindeyiz. Hem çevre iklimi özelliklerinin değişmesi anlamında hem de diğer coğrafi iklim özelliklerini bile değiştirebileceğini ve bu bölgelerde bu güzelliklerin bertaraf edilmesinin bir daha telafisi mümkün olmayacak görüntü bozukluklarına yol açacağı inancındayız. Öncelikli görüşümüz budur. Tabi ki bu çalışmaların sonunda altının getireceği değer ile coğrafi yapının bozulmamasını sağlayacak olan değer karşılaştırılacak. Ülkemiz ve bölge insanı açısından hangisi hayatımızı güzelleştirici katkı sağlar ise o taraftan yana görüşümüzü açıklayacağız.”