"Cengiz Holding'in yarattıkları ekolojik katliamı biliyoruz"

383
Cengiz Holding tarafından Bayramiç ve Çan köylerini tehdit eden bakır-altın maden projesine karşı açılan davalar önceki gün Çanakkale 1. İdare Mahkemesi`nde görüldü. Bayramiç ve Çan köylerini tehdit eden "Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi" projesi karşı açılan 3 ayrı davada, 81 yurttaş ile Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği tarafından açılan dava, Tema Vakfı ve Çan Çevre Derneği tarafından açılan dava ve Çevre Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası davacı oldu. Önceki gün (6 Kasım) görüen Duruşma öncesinde Çanakkale Adliye`si önünde gerçekleşen basın açıklamasında çevre aktivistleri ve köylüler, maden projesinin iptalini istedi. Gerçekleşen duruşmanın ardından hakim, kararın daha sonra açıklanacağını bildirdi. Mahkeme çıkışında Adliye önünde duruşma hakkında bilgi veren Av. Burcu Özaydın, "Cengiz Holding, çok geniş bir bölgede yaratılacak olan ormansızlaşma, altın ve bakır çıkartılırken kullanılacak olan proseslerde ortaya çıkacak olan ağır kimyasallarının doğaya ve yeraltı sularına karışmasını çeşitli tedbirlerle bertaraf edilebileceğini iddia ediyorlar fakat ÇED raporu vaatler şeklinde. Cengiz Holding`in gerçekleştirdikleri projelerde nasıl, korkunç bir ekolojik katliam yarattıklarını biliyoruz" ifadelerine yer verdi. Adliye`nin ardından İskele Meydanı`nda duruşma sürecini paylaşmak için basın açıklamasında bulunuldu.
 
Özaydın, "Dosya çelişkilerle dolu"
Çanakkale 1. İdare Mahkemesi`nde gerçekleşen 3 ayrı duruşmanın ardından Adliye önünde basın açıklamasında bulundan Av. Burcu Özaydın, "Cengiz Holding tarafından Kazdağları Bayramiç Halilağa`da, yapılmak istenen bakır-altın madeni projesine karşı açmış olduğumuz 3 ayrı dava görüldü. Kazdağları Doğal Varlıkları Koruma Derneği, Türk Tabipler Birliği Çanakkale Şubesi, İnsan Hakları Derneği, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği, Gürpınar Sürdürülebilir Yaşam derneği, Çan Çevre Derneği, TEMA, Ziraat Mühendisleri Odası olarak açmış olduğumuz 3 ayrı dava birlikte görüldü. Geniş katılımlı bir dava oldu. 81 tane de bireysel davacı var. Bireysel davacı ve kurumlar dosyalarını sundular. Dosya çelişkilerle dolu. Bu projenin gerçekleşmesi durumunda bütün Bayramiç ve Ezine havzasının zehirli ve kimyasal atıklarla zehirleneceği ve oradaki tarım ve hayvancılığın, doğal yaşamının orman yaşamının, yaban hayatının yok olacağı, ÇED raporunda da açık" ifadelerine yer verdi.
 
"ÇED raporu vaatlerle dolu"
Dosyada pek çok usulsüzlüğün olduğunu dile getiren Özaydın, "Böyle bir ÇED raporunun onaylanmaması gerekirdi. Dosyada, pek çok usulsüzlük var. Halkın katılımı toplantısı yapılamamıştı, İDK usulüne uygun yapılmamıştı. Usulen bu nedenlerle de ÇED olumlu kararın iptali gerekiyor. Esasa ilişkin itirazlarımızı beyan ettik. Cengiz Holding, çok geniş bir bölgede yaratılacak olan ormansızlaşma, altın ve bakır çıkartılırken kullanılacak olan proseslerde ortaya çıkacak olan ağır kimyasallarının doğaya ve yeraltı sularına karışmasını çeşitli tedbirlerle bertaraf edilebileceğini iddia ediyor. Fakat bunun bu şekilde işlemediğini biliyoruz. ÇED raporu da çelişkili. Bu zararı bertaraf edebileceklerini, doğaya zarar vermeyeceklerini iddia ediyorlar fakat ÇED raporu vaatler şeklinde" diye belirtti. 
 
"Kontrol ve denetleme mekanizması yok"
Av. Özaydın, dosyada ağır kimyasalların doğaya karışmaması için bir planlana olmadığına dikkat çekerek, "19 yıl açık kalması, işletilmesi planlanan bir maden. Eğer bu proje gerçekleştirilirse 19 yıl boyunca gözlerden ve kontrollerden uzak bir şekilde çalışacak. 
Kontrol ve denetleme mekanizması da yok. Kazdağları ekosistemine ağır hasar verecek. Sadece insan hayatını, tarım ve hayvancılık faaliyetlerini değil, buradaki yaban hayatını savunuyoruz. Burada yaşayan çok çeşitli hayvan ve bitki türleri var. Balıklar, sürüngenler, endemik bitkiler var. Bu canlıların yaşamını da savunuyoruz. Cengiz Holdingi pek çok projeden biliyoruz. Gerçekleştirdikleri projelerde nasıl, korkunç bir ekolojik katliam yarattıklarını biliyoruz. Burada yapılması planlanan, işletilmesi planlanan eko kırım suçudur. Biz bölge halkı ve STK`lar olarak bu madenin yapılmasına izin vermeyeceğiz sonuna kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
(Damla Yeltekin)
Paylaş