Cengiz Holding "Kazdağları'nda" kaybetti

708
Çanakkale 1. İdare Mahkemesi`nde 6 Aralık tarihinde görülen davanın kararı açıklandı. İdare Mahkemesi Heyeti, bilirkişi raporları ve geçen hafta görülen duruşma sonrasında Cengiz Holding`in Bayramiç İlçesi`nde hayata geçirmeyi planladığı "Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi" projesini iptal etti. Aralarında 80`in üzerinde yurttaş ve çok sayıda demokratik kitle örgütünün bulunduğu üç ayrı davada da iptal kararı verilen Halilağa Bakır Ocağı Projesi kararında, Çevre kanunu ve Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği`ne atıflarda bulunularak "ÇED olumlu" kararının uygun olmadığı vurgulandı. Çanakkale 1`inci İdare Mahkemesi`nin iptal kararında; kültürel mirasın yaşatılması gerektiğine dikkat çekerek, "Arkeoloji biliminin bağlayıcılığı açısından; sürdürülebilir çevrenin korunması ile bakır cevheri ihtiyacı karşılaştırıldığında, üstün kamu yararının sürdürülebilir soyut ve somut kültürel miras, yaşam ve çevre hakkı olduğu" gerekçesiyle "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının uygun olmadığına yer verdi. 
 
"Tarımsal açıdan uygun değil"
Maden ocağı işletmesi sırasında kullanılacak su ihtiyacı da yöre halkı tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Su sıkıntısı çeken Bayramiç ve Çan ilçesi köylüleri, tarımsal sulamada kullandıkları sularını Cengiz Holding ile paylaşmayacaklarını ifade etmişlerdi. Bu konuya da dikkat çeken Çanakkale 1. İdare Mahkemesi, "Proje alanı iki havzanın üst sınırlarından geçmekte olup bu sınırın bozulmasının baraja gelen su miktarını etkileyeceği, barajların su toplama miktarını tehdit edebilecek bu risklerin geniş sulama alanına sahip bölge tarımına zarar vereceği" tespitinde bulundu. Mahkeme heyeti ayrıca, ÇED raporunun bu konularda yeterli değerlendirmelere sahip olmadığını ifade ederek, "Tarımsal çevre açısından, `Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi` projesi ile ilgili olarak verilen `Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu` kararının uygun olmadığı"nı ifade ederek, projenin iptaline karar verdi. 
 
"Karar çevre mücadelesi içinden emsal olabilecek nitelikte"
Davanın taraflarından biri olan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, mahkemenin bilirkişi raporu doğrultusunda karar verdiğini ifade etti. Doğan, "Bu durum mahkemenin bilime itibar ettiğinin bir göstergesidir. Proje alanı, orman alanı içinde kalıyordu. Ormanlara verilecek zarar açısından da bilirkişi raporu dikkate alınmış. Kazdağı bölgesi başta olmak üzere, hemen hemen bütün madencilik faaliyetleri ormanlak alanlar üzerinde. Madenciliğin ormanlar üzerinde yapacağı zararları açısından bu kararın gelecek davalarda, çevre hareketinin hukuksal mücadelesi konusunda emsal olabilecek bir karar olarak değerlendiriyorum" dedi. 
 
Davanın kazanılması kolektif bir mücadelenin sonucu
Davada çok sayıda yurttaşın ve demokratik kitle örgütünün taraf olduğunu da söyleyen Doğan, bu durumun kolektif mücadelenin göstergesi olduğunu ifade etti. Köylülerin ve ekoloji örgütlerinin geniş bir çalışma ağı ile bu dava sürecini ördüklerini dile getiren Doğan, "Çok mutluyuz. Bu karar, Kazdağları ve yaşam savunucuları açısından önemli bir kazanım oldu. Ama tabii ki hiçbir şey bitmedi. Kazdağları`nın yüzde 79`u madenci şirketlerce ruhsatlandırılmış durumda. Dolayısıyla, bu davadaki kolektif mücadeleyi bundan sonra da büyüterek devam ettirmeliyiz" dedi. (Seçkin Sağlam) 
 
Paylaş