31 Mart yerel seçimlerine bir aydan kısa bir süre kala, adaylarda çalışmalarına hız verdi. Seçimlerde, Belediye Başkanlığı, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyeliği gibi görevlerde olduğu gibi, mahalle muhtarlıkları içinde birçok aday yarışacak. Son dönemde, siyasi partilerin sık sık görüştüğü, mahallenin en küçük sorunları hakkında bilgi aldığı ‘muhtarlık’, birçok konuda fikir danışılan önemli bir görevlerden biri olarak yerini aldı. Çanakkale’nin ‘turizm’ başta olmak üzere, en önemli turizm bölgelerinden Güzelyalı Köyü içinde birçok muhtar adayı, 31 Mart yerel seçimlerinde yarışacak. Güzelyalı Köyü muhtar adaylarından iki çocuk annesi Elif Çelik, ‘neden muhtar adayı olduğunu, nasıl bir muhtarlık görevi yürüteceğini ve muhtarlık görevine gelmesi’ halinde neler yapacağını Gazetemiz OLAY’a anlattı. Muhtarlığın siyasi bir makam olmadığını belirten Çelik, kendisini bir ‘Cumhuriyet kadını’ olarak nitelendirerek; “Değer yargılarım ve hayata bakışım, bir Cumhuriyet kadınına yakışan şekildedir. Bugün burada bir kadın olarak, kendi kimliğimle ve bağımsız kararımla muhtar adayı olabilmişsem bunu sağlayan Atatürk`ü anmadan kendi fikirlerimi tarif edemem” dedi. Çocuklarına ve ailesine düşkün bir kadın olduğunu belirten Çelik, hiçbir zaman sadece evinde oturan bir yapıya sahip olmadığını ifade ederek; “Her zaman bir işin ucundan tutmak, yardım etmek, işe yaramak isterim. Yoksa hayat seyrederek boşa akmamalı. Muhtarlığı da bu yüzden istedim zaten” dedi. Her adayın, yaşadığı alana hizmet etmek için muhtar adayı olduğunu söyleyen Çelik, kendi adaylığındaki en büyük amacının ise Güzelyalı’ya değer katmak olduğunu belirterek; “Güzelyalı, sakinlerine yaraşır bir yaşam kalitesine ulaşmalı. Burası plajıyla, eğlence mekanlarıyla bir gelişme trendine girdi zaten. Buna uyumlu bir köy yönetimi gerekiyor. Güzelyalı’ya denize girmeye ya da keyifli zaman geçirmek için gelen insanlar da buradan mutlu ayrılmalı, burasını bir mahrumiyet bölgesi gibi görmemeli. Eğer biz köyümüzün sosyal dokusunu ve ekolojik yapısını bozmadan bunu başarabilirsek, sadece ziyaretçiler değil, biz de kaliteli bir hayata kavuşuruz” dedi.
“Ben bir Cumhuriyet kadınıyım”
Öncelikle, kendisi hakkında bilgiler veren 2 çocuk annesi muhtar adayı Çelik; “37 yaşındayım, iki çocuk annesiyim ve Çanakkaleliyim. Birisini tanımak aslında ‘nasıl birisiniz’, ‘nasıl yaşıyorsunuz’ ve ‘ne yapmak istiyorsunuz’ gibi sorularla anlaşılabilir. Beni yakından tanıyanlar da onaylayacaklardır eminim; sıcakkanlı ve sevecen birisiyim. Dinlemeyi severim. Empati duygum gelişkindir. Hoşgörülü ve sabırlıyımdır. Sorunlar karşısında çözüm odaklı düşünürüm. Sakin ama azimli ve mücadeleciyimdir. Muhtarlık siyasi bir makam değil. Yine de bizi birleştiren bazı değerler var. Bunlar benim vazgeçilmezim. Ben bir Cumhuriyet kadınıyım. Değer yargılarım ve hayata bakışım, bir Cumhuriyet kadınına yakışan şekildedir. Bugün burada bir kadın olarak, kendi kimliğimle ve bağımsız kararımla muhtar adayı olabilmişsem bunu sağlayan Atatürk`ü anmadan kendi fikirlerimi tarif edemem. Cumhuriyete ve demokrasiye bağlıyım. Kurucularına minnet doluyum” dedi.
“Hayat seyrederek boşa akmamalı. Muhtarlığı da bu yüzden istedim”
Ailesine düşkün olduğunu ancak, evde oturabilecek bir yapısı olmadığını ifade eden Çelik; “Tabii ki çocuklarıma ve aileme düşkünüm. Ama ben bunu hep söylüyorum, evde oturabilecek bir yapım yok. Her zaman bir işin ucundan tutmak, yardım etmek, işe yaramak isterim. Yoksa hayat seyrederek boşa akmamalı. Muhtarlığı da bu yüzden istedim zaten. Muhtarlık içimdeki görev aşkıyla yapabileceğim, yapmayı istediğim, beni heyecanlandıran bir görev. Daha önce bir siyasi partiyle ilişkilenmedim. Siyaset bana göre değil. Ama muhtarlık başka. Bu Güzelyalı ile komşularımla, ailecek yaşadığım yerle ilgili bir hizmet aşkı” dedi.
“Güzelyalı, sakinlerine yaraşır bir yaşam kalitesine ulaşmalı”
Güzelyalıların neden kendisini seçmeli sorusuna; “Güzelyalı`ya değer de katmak istiyorum” şeklinde cevap veren Çelik; “Çünkü farklı bir vizyonla bu göreve talip oldum. Elbette her aday hizmet etmek, taş üstüne taş koymak istiyor. Büyük saygım var. Ama ben sadece alışıldık hizmetleri idare etmek değil, Güzelyalı`ya değer de katmak istiyorum. Güzelyalı, sakinlerine yaraşır bir yaşam kalitesine ulaşmalı. Potansiyeli harekete geçirilmeli. Burası plajıyla, eğlence mekanlarıyla bir gelişme trendine girdi zaten. Buna uyumlu bir köy yönetimi gerekiyor. Buraya denize girmeye ya da keyifli zaman geçirmek için gelen insanlar da buradan mutlu ayrılmalı, burasını bir mahrumiyet bölgesi gibi görmemeli. Eğer biz köyümüzün sosyal dokusunu ve ekolojik yapısını bozmadan bunu başarabilirsek, sadece ziyaretçiler değil biz de kaliteli bir hayata kavuşuruz. Burada yaşayan herkes daha güzel bir Güzelyalı`yı hak ediyor. Bu yüzden ilk sloganım ‘Daha Güzelyalı’ oldu. Sorun bence sadece gözümüze ilk çarpan yol inşaatları ya da çöplerde değil, bir vizyona sahip olunamayışında. Zaten ancak hayal kurabilenler bu tür gündelik sorunları da aşabilirler. Mazeretlere sığınan değil, hayal kurabilen ve hayal kurdurabilen bir muhtar olmak isterim” dedi.
“Paylaşan, danışan ve sürekli Güzelyalılıları dinleyen bir muhtar olacağım”
Çelik, ‘Nasıl bir muhtar olacaksınız?’ sorusuna ise; “Paylaşan, danışan ve sürekli Güzelyalılıları dinleyen bir muhtar olacağım. Biliyorum ki seçmenin temel beklentisi; ulaşılabilir, empati yapabilen, dert ve talepleri dinleyen, bunları takip eden ve çözüme ulaştıran bir muhtardır. Bu beklentiler basit gibi görünüyor ama en önemli beklenti budur bence. Lafı dolandırmadan komşularıma “Yanındayım” diyorum. Sloganlarımdan birisi de bu zaten. “Buradayım, Yanındayım! Kardeşin, Dostun, Komşunum! Sesin, Sözün, Elin, Kolunum!” Bu sadece benim kişisel çabamla da olmaz tabii. Danışma toplantıları, köy meclisi gibi periyodik toplantılarla hem fikir almayı hem eleştirileri toplamayı sürekli canlı tutacağım. Muhtarlığa ayda bir afiş asarak mali durum hakkında şeffaf olarak bilgi vereceğim. Benim azalarım hepsi kendi birikim ve tecrübeleriyle ben görev yaptığım sürece yanımda olacaklar. Bu şekilde tabana yayılmış katılımcı bir muhtarlık idaresi bence halkla bağlantılarını koparmaz, koparamaz. Bu nedenle Güzelyalılılara göğsümüzü gere gere ‘muhtar sensin’ diyorum. Mühür bende belki ama ‘senin istemediğin hiç bir şeyi yapmayacağım, beni sürekli denetleyebileceksin’ demek istiyorum” şeklinde cevap verdi.
“Proje paketimi, belirli bir vizyon çerçevesinde dört başlıkta topladım”
Bu konuda oldukça hazırlıklıyım. Ama şunu da söylemek isterim. Her şeyi ben yapacağım, ben akıl edeceğim gibi bir iddiam yok. Benim projem aslında bir genel çerçeve. Bu çerçevenin altına çok şey yazılabilir. Buna çok katkı da yapılabilir. Nitekim geçenlerde sosyal medyada “#Muhtar Ben Olsam” diye bir başlık açtık. Birçok Güzelyalılı çok değerli fikirler paylaştı ve hepsini de not aldım. Buna devam edeceğiz. Benim proje paketimi, belirli bir vizyon çerçevesinde ve bütünlüklü olarak, dört başlıkta topladım. 1- Güzelyalı`nın yaşam kalitesini artıracağım. Sadece hizmet değil, değer katacağım. Katılımcı muhtarlık yapacağım. İcra ile halk arasında sağlam bir köprü olacağım. Bu dört maddenin ne anlama geldiğini, ayrıntılarını ve projelerimi broşürümde yazdım. Kısaca aklıma geleni, yoldan geçerken gördüğüm sorunları alt alta bir kağıda dökmedim. Esas olarak önümüzdeki beş yıl için bir projeksiyon koydum ortaya. Bu dört başlığın altı da doludur. Bu çerçeveyi komşularıma, köylülerime anlatabilirsem başaracağım” dedi.
“Adayların hepsi çok değerli insanlar”
Son olarak diğer adaylara başarılar dileyen Çelik; “Hepsi de çok değerli insanlar. Hepsiyle de tanıştım, iyi dileklerimi sundum. Bundan sonrasına köylülerimiz karar verecek. Hepimiz için hayırlı bir yolculuk olsun. Hangimiz kazanırsak yolu açık olsun...” dedi.
(Eren Aşnaz)
