Çektiğimiz acıların hesabını kim verecek?

İşten atıldıktan sonra başlattıkları ve iki yıldır sürdürdükleri hukuk mücadelesiyle adlarından söz ettiren ÇOMÜ işçileri dün CHP Milletvekili Ali Sarıbaş`ı ziyaret ettiler. Ziyaret sırasında CHP il yönetimini de eleştiren işçiler, “Biz elimizde koca koca dosyalarla partinize gittik, ancak hiçbir eylemimizde ve basın açıklamamızda onları yanımızda göremedik” dediler. Sarıbaş ise CHP`nin emek mücadelesine her zaman destek verdiğini hatırlattı.

934
 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nde (ÇOMÜ) işten atılan işçiler, iki yıl boyunca sürdürdükleri mücadelede kendilerine destek olan kişi ve kurumları ziyaret etmeyi sürdürüyor. Dün CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş`ı ziyaret eden işçiler, CHP`nin kendilerine destek olmamasının üzüntü verici olduğunu ifade ettiler. İşçiler adına konuşma yapan Neslihan Ülkü Gül, “Bu süreçte kimse elini taşın altına sokmadığı halde siz bunu yaptığınız için teşekkür ediyoruz. Biz bize ağabeylik yaptığınız size geldik. Size partiniz adına teşekkür etmeye gelmedik. Şahsınıza teşekkür ediyoruz. Biz elimizde koca koca dosyalarla partinize gittik, ancak hiçbir eylemimizde ve basın açıklamamızda onları yanımızda göremedik. Bu duruma çok da üzüldük açıkçası. Ama bu mücadele demek ki böyle gelişecekmiş. Siz bizim izin çok özelsiniz. İki yıl sonunda zil takıp oynayacak bir durumda değiliz ama bu mücadelenin örnek teşkil etmesi çok önemli. Bu işçi mücadelesi sıradan bir işçi mücadelesi değil. Üniversiteye sonradan seçilmiş bir rektörümüz tarafından bize karşı uygulanan bir mobbing bence. Bu şekilde kabul edilmeyebilinir ama biz çalıştığımız süreç içinde ciddi yıldırmalarla karşılaştık. Arkadaşlarımızın bir çoğu biz işten çıkarıldıktan sonra sendikalarını değiştirmek zorunda kaldılar. Biz mücadelenin başından beri, `Sadece bizimle ilgili bir durum değil, daha sonra akademisyenler ve diğer çalışanların bu baskıya maruz kalacaklarını` söyledik. Fakat o süreçte bunu anlamadılar ve korktular. Şimdi bize teşekkür etmelerinin bizce bir önemi yok” dedi.
 
“Biz militan değiliz”
“Biz bu iki yıla yaşadığımız şeyleri asla unutmayacağız” diyen Gül, “İşten çıkarılan 40 kişinin 26`sı kadındı. Özellikle kadınlar bunu unutmayacak. İşten atıldıkları dönemde iki hamile arkadaşımız vardı. Bunun maalesef kanunu bir yaptırımı yok, bununla ilgili manevi tazminatlarla talep edilebilir, ama hiçbirşey o dönemde yaşanan acıları geri getirmeyecektir. Biz merak ediyoruz, özellikle neden bunun için seçildik. Biz hukuki mücadelemizi verirken, bu bize özellikle neden yapıldı? Bir gün bunun cevabını bize vermelerini istiyoruz. Bugün bazı sorulara cevap arıyorlar ya, bazı şeylerin hesabını soruyarlar. O hesap sorma günü bize de gelecektir diye düşünüyoruz. Bizim başka hiçbir hedefimiz, amacımız yok iken, basın açıklamalarında hedef gösterildik. Bizim evimiz yuvamız, sıradan ailelerimiz varken, marjinal, militan olarak gösterildik. Bunlar bizi çok üzdü. Biz tabi bunları kendi içimizde yaşadık, dışarıya karşı hep dik durduk. Biz militan değiliz, militan isek ekmeğimizin militanıyız” ifadelerini kullandı.
 
“Partimiz emek mücadelesinin yanındadır”
“Türkiye`de örgütlü olmak, örgütlü toplum yapısı ile mücadele etmek, hakkını alabilmek, emeğinin karşılığını alabilmek, özellikle kapitalist sistem içinde ve son 11 yıldır AKP hükümeti ile birlikte daha da zorlaştı” diyen CHP Milletvekili Ali Sarıbaş, konuşmasında “Onurlu dik duruş mücadelenizde, belki evinizde ya da yolda yürürken bile kendinizi yalnız hissettiğiniz zamanlar oldu. Bunun tek sebebi vahşi kapitalizm. Esnek çalışma yöntemleri, tazminat haklarının elinden alınması, bunlar Türkiye`ye zorla dayatılan şeyler. Sizler bu sistem içinde çok önemli bir mücadele verdiniz. Dik durabilmek, onurlu durabilmek çok zordur. Sizleri tekrar tekrar kutluyorum. CHP`nin genel yaklaşımı şudur, ezilenin, nerede haksızlık varsa onların yanında duran bir politikası var. insan ve emek iç içe girmiş iki yüce değerdir. Partimiz emeğin haklarını savunmaktadır ve her ne pahasına olursa olsun emek mücedelesine, işçi mücadelesine destek vermektedir. Biz özellikle de taşeron işçilik konusunda yaklaşamımızı daha önce söylemiştik. İlk iktidara geldiğimizde taşeron sistemini kaldıracağız. Böyle bir anlayış yok zaten. Kamuda taşeronluğu yok etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
 
“Kurtuluşumuz, örgütlü toplumda”
“Ben bu düşüncelerimizi parlamentoda da dile getirdim” diyen Sarıbaş, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Sizin bu mücadeleniz Türkiye`de örnek oldu. Böyle bir üniversitede bunu başabilmek de çok önemli. Kesinlikle her zaman siyasal yapı olarak da yanınızdayız, Ali Sarıbaş olarak da yanınızdayım. Onun için size olan desteğimizi sonuna akadar vermeye devam edeceğiz. Örgütlü toplum yarabilmenin mücadelesini vermek zorundayız, başka türlü kurtuluşumuz yok. İnsanların özgürce, barış içinde yaşaması için mücadele etmek zorundayız.”
Paylaş