Çanakkale Tabip Odası Çevre Komisyonu tarafından, Kazdağları’nda yapılan son günlerde gündemden inmeyen ağaç katliamı ve altın madenciliği çalışmalarına yönelik açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada çalışmaları 2010 yılından itibaren takip ettikleri ve her fırsatta kamuoyunu bilgilendirdikleri belirtildi. Basın Açıklamasını yapan Tabip Odası Başkanı Dr. Eftal Yıldırım, Çanakkale ili sınırları içinde bir altın madeninin yaklaşık bir yıldır üretim yapmakta olduğunu ve bir diğerinin de yakın zamanda faaliyette olacağını söyledi. Yıldırım, birkaç yıl içinde de Çanakkale bölgesinde 10’a yakın altın madeninin açılacağını belirtti. Tabip Odası Başkanı Dr. Eftal Yıldırım; “Türk Tabipleri Birliği Çanakkale Tabip Odası Çevre Komisyonu olarak, Çanakkale ilinde uzun süredir yürütülmeye çalışılan altın madenciliği faaliyetlerini yakından ve kaygı ile izliyoruz. Çünkü hekimlik mesleğini ve etik ilkelerini öğrendiğimiz Hipokrat, ‘Hava, Su ve Toprak’ isimli eserinin başında hekim olacakların, yaşadıkları bölgenin iklimini, coğrafyasını ve su kaynaklarını öğrenmesi gerektiğini belirtmektedir. Bir bölgedeki coğrafyanın ve su kaynaklarının insanların sağlık ve hastalık durumuyla doğrudan ilişkili olduğu, Hipokrat’tan bu yana bilinmektedir. Hele bu kaynakların insan eliyle göz göre göre yok edilmesine karşı olmak, hekimlerin tarih boyunca yerine getirdikleri bir görev olmuştur. Bugün de öyle olacaktır. Çanakkale ili sınırları içinde halen bir altın madeni yaklaşık 1 yıldır üretim yapmaktadır, bir diğeri de böyle giderse yakın zamanda faaliyete başlayacaktır. Görüldüğü kadarıyla politikaları belirleyen karar vericiler, ortaya çıkabilecek sonuçları umursamadan, birkaç yıl içinde bölgemizde 10’a yakın altın madeni açmakta son derece kararlıdırlar. Çanakkale Tabip Odası Çevre Komisyonu bu süreci 2010 yılından itibaren yakından takip etmektedir. Bu takip süreci içinde başvuru halinde olan tüm ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporları incelenmiş ve birçoğu ile ilgili görüşlerimizi içeren raporlar hazırlanmıştır. Konuyla ilgili TTB ile birlikte bir kitap hazırlanmış ve Çanakkale Belediyesi tarafından basılarak dağıtılmıştır. Bunun dışında, kamuoyunu ve yetkilileri uyarmak amacıyla birçok basın açıklaması yapılmıştır. Ancak görülen o ki, ne altın şirketleri, ne kamuoyu, ne de konuyla ilgili karar vermesi gereken devlet kurumları uyarılarımızı ciddiye almamıştır! Altın şirketlerinin bizi ciddiye almasını zaten beklemiyorduk. Çünkü bu süreçten kazanç sağlayacak tek taraf onlardır. Bu nedenle ne pahasına olursa olsun altının çıkarılması, ilgili şirketlerin yüksek menfaatleri gereğidir. Dolayısıyla arkalarında ne bıraktıkları konusunda en ufak bir endişe duymamaktadırlar. Tıpkı, Çan’ın Keçiağılı Köyü’nde kömürü aldıktan sonra arkalarında ‘asit gölleri’ni bırakıp gidenler gibi… Ancak, kamuoyunun ve de görevi kamunun menfaatlerini korumak olan devlet kurumlarının, bu süreci ve olası sonuçlarını görmezden gelmeleri son derece üzücüdür. Çanakkale yöresinde yaşayan değerli halkımız, tüm bu nedenlerle lütfen, yaşadığınız çevreyle ilgilenin ve kararlarınızı verirken sadece bugünü değil, geleceğinizi de düşünerek, sizin menfaatinize olan politikalara destek verin. Unutmayın, gelecek dediğiniz sizin değil, çocuklarınızın hayatıdır… Son kararınız, insanı, hayvanı ve tüm canlılarıyla doğayı ya da kar hırsıyla sömürü, talan ve yok oluşu tercih ederek vereceğiniz karardır!.. Bugün aldığınız her kararın, iyi ya da kötü, çocuklarınızın yaşam alanlarını ve geleceklerini etkileyecek olduğunu aklınızdan çıkarmayın!” dedi.