Sahip olmaları gereken hakları kendilerine verecek bir kadın millet vekili arayışında olduklarını belirten Çanakkaleli Kadınlar, "20 yılı aşan bir süredir tek adam rejimi marifeti ile yönetilen ülkemiz aslında neoliberalizmin küresel düzeninde sömürülen ülke konumundadır. AKP iktidarının iş birliği ile uluslararası ve ulusal sermayenin sınırsız ve sahipsiz doğal kaynak muamelesi yaptığı coğrafyaların başında ise Çanakkale ve Kazdağları bölgesi gelmektedir. Çanakkale`nin tüm doğal varlıkları müştereklerimizdir ve şirketlerin kâr hırsına teslim edilemez. Uzun yıllardır Çanakkale ve Kazdağları`na yönelik sürdürülen planlı neoliberal saldırıya karşı mücadele eden biz Çanakkale halkı bu mücadelemizdeki kararlığımızı doğanın ve onun ayrılmaz bir parçası olan biz insanların en temel ve evrensel hakkı olan yaşam hakkımızdan alıyoruz." Diyerek kendi evrensel haklarını arayıp bunlar için mücadele edecek kadın millet vekili aradıklarının üzerinde önemle durdu.
Mücadelemiz özellikle ataerkil sistemle
Mücadelelerinin en başta ataerkil kapitalist toplum olduğunu ifade eden Kadınlar; "Mücadelemiz özellikle ataerkil kapitalist toplumun aynı doğa gibi sistematik sömürüsüne maruz kalan biz kadınların sırtında, bizlerin inancı ve emeği ile yükselmektedir. Biz kadınlar, doğanın ve yaşamın devamlılığı için mücadele ederken aslında, eşit, özgürlükçü, şiddetsiz, emekten yana, adil bir toplumun kurulması için mücadele etmekteyiz." Diye eklediler.
Önümüzdeki seçimlerin önemini vurgulayarak bu seçimin halktan bir yana iktidar bulmak adına tarihi bir görev olduğunu belirten kadınlar; "14 Mayıs seçimleri fütursuzca sermaye yararına çalışan, doğanın ve halkımızın varlığını, refahını tehdit eden yok etme politikalarını uygulayan tek adam rejimini ortadan kaldırmak için bize tarihi bir fırsat sunmaktadır. Bu seçimler aynı zamanda yaşamdan ve halktan yana bir meclis ve iktidar kurmak adına tarihi bir görev de yüklemektedir." Açıklamasında bulundular.
"Doğa ve emekçi halkın mücadelesi için amansız bir mücadeleye girecek kadın millet vekili istiyoruz."
Çanakkaleli Kadınlar aynı zamanda siyaset alanında her türlü ötekileştirme ve baskıya karşı çıkabilecek, doğa hakları ve emekçi hakları için mücadele edecek kadın siyasetçi aradıklarından bahsederek bunu kendilerine sunacak halkın kadın vekillerini mecliste görmek istediğini dile getirerek; "Bu çerçevede tüm muhalefet partilerini sermayeden bağımsız, doğanın ve halkın çıkarlarını bireysel ve sermaye çıkarlarının üstünde tutacak, ataerkil siyaset alanında her tür ötekileştirmeye, baskıya, asimilasyona baş kaldırabilecek en az bir kadın vekil adayı çıkarmaya davet ediyoruz. Aday olacak kadın siyasetçinin, Ankara`ya vekil olarak gönderdiğimizde Çanakkale, doğa ve biz emekçi halkın çıkarları için amansız bir mücadeleye girişebilecek, bu mücadeleyi Çanakkale`deki biz yaşam savunucuları ile omuz omuza yürütebilecek güçte, inançta, siyasi ve insani donanımda olmasını bekliyoruz. Artık Çanakkale`nin sermaye ile kirli siyasi ve ticari ilişkiler içinde olan vekillerce temsiliyetini kabul etmiyoruz. 15 Mayıs sabahında doğanın ve halkın kadın vekillerini Meclis`te görmek istiyoruz." Dediler.
Çanakkale`de yükselen kadın sesleri eşit temsil demeyi sürdürüyor.
Son dönemde yapılan kadına yönelik hamlelerin yanlış olduğunun üzerinde duran Çanakkaleli Kadınlar; "İktidarın özellikle son seçimlere yönelik yaptığı hamlelerde kadın politikaları hepimiz dehşete düşürdü. Bir süre önce İskele meydanında yaptığımız basın açıklamasında muhalefete seslenerek eşit temsil haklarımızın dikkate alınmasını istedik. Muhalefet partilerinden; liyakatli, şehrin dinamiklerini bilen ve kadınlarla yakından temaslı kadın adayların seçilebilecek bir sırada aday gösterilmesini isteyen bizler, seslerimizi duyurmak için her yolu deniyoruz. Muhalefet partilerine bu isteğimizi e-posta yoluyla iletmeye devam ederken, verilen modern kurtuluş savaşında seslerimizin bir karşılık bulmasını önemli buluyoruz. Kadın özgürlüğü ve toplumsal cinsiyet eşitliği vadeden tüm muhalefet partilerine bu vadin ancak eşit temsil ile gerçekleşebileceğini, bu konuda tutarlı bir yaklaşım beklediğimizi tekrar hatırlatıyoruz." Diye sözlerine devam ettiler.
(Esra Güller)
