Çanakkale'den Ankara'ya yürüyecekler

6944

 Kadın cinayetleri ve çocuk istismarları son dönemde büyük artış gösterirken, iki cesur kadın yaşananlara sesiz kalmamak ve toplumun vicdanına seslenerek farkındalık yaratmak amacı ile Çanakkale’den Ankara’ya yürümeye karar verdiler.  3 Mart Cumartesi günü saat 10’da Cumhuriyet Meydanı’nda yapacakları bir basın açıklaması ile yaklaşık 40 günlük uzun bir yola çıkacak olan Dilek Taş ve Hülya Kurt, yürüyüş kararını nasıl aldıklarını, amaçlarını ve isteklerini gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıkladılar. Kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, doğa katliamlarının gün be gün artarak devam ettiğini aktaran Taş ve Kurt, toplumun yaşananlara karşı artık sosyal medyadan anlık tepkiler vermeleri yerine, insanların vicdanlarına seslenerek, toplumsal duyarlılığı arttırmak istediklerini belirttiler. Yürüyüş sonunda Ankara’da yetkililere topladıkları imzaları ileteceklerini ifade eden kadınlar, bu konuda duyarlılık gösteren herkesi kendilerine destek olmaya çağırarak, amaçlarını; “Kadınlara, çocuklara, hayvanlara, doğaya, taciz, tecavüz ve cinayetleri içine sindiremeyen bu konuda ki cezaların arttırılmasının, ağırlaştırılmış müebbet hapse dönüştürülmesini, hiçbir indirimden şikayete gerek kalmadan faydalanmaması için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanan herkesi bizi uğurlamaya bekliyoruz” şeklinde dile getirdiler. Yürüyüş fikrinin nasıl ortaya çıktığını kendilerine kimlerin destek verdiğini anlatan Taş bu fikri; “İki kadın olarak yürüyeceğiz. Bize destek vermek adına Cemallettin Karagözoğlu ve   Mehmet Tunahan Öncel’de bizimle birlikte yürüyecekler. Onlarda kadınlara şiddetle ilgili bir mesaj verecekler. Aynı zamanda 750 km yürüyen kadınların erkek olarak yanlarında durmak istediler ve desteklerini bu şekilde belirtmek istediler. Bu örgütlü bir durum olarak ortaya çıkmadı. Yaşanan olaylar insani duygular ve değerler taşıyan herkesi çok rahatsız ediyor. Son cinayet, taciz ve katliamlarda sanki sistematik bir artış söz konusu. Bir kadın, bir anne olarak bunlar içimizi sızlatıyor. Belki sosyal medyadan görüp öfkemizi haykırıyoruz ancak insanlar sadece sosyal medya üzerinden tepki verme ruh haline girdiler. Biz bunun öyle olmaması gerektiğine inanıyoruz. ‘Bir şey yapmalı’ diyerek Hülya arkadaşımla birlikte bir karara verdik. Ben Ayvacık’ta, Hülya arkadaşımda Biga’da yaşıyor. Katılacak erkek arkadaşımızda Ankara’da yaşıyor. Bu fikri onlara açtığımda en büyük destekçim Hülya hanım oldu ve yürümeye karar verdik. Çünkü bir şey yapmak lazım” dedi.

    
“Yürüyüşümüzü siyaset üstü görüyoruz”
Tacizi, katliamı ve tecavüzleri içine sindiremeyen herkesi kendilerine destek olmaya beklediklerini ifade eden Taş,  bu durumun siyaset üstü bir durum olduğunu ve özellikle herhangi bir siyasi kimliğin yansıtılmamasının kendileri için önem arz ettiğini vurgulayarak; “Bu siyaset üstü bir durum. Hiçbir siyasetin tekelinde değil. Ve kesinlikle hiçbir siyasetin kendi adına katılmasını istemiyoruz.  Karşılayacak olanlarda parti bayrağı,  flaması gibi temsili simgelerle katılmasınlar ki insani duygular etrafından birleşen herkes bizim yanımızda olsun. Özellikle kadınların isyan noktasına geldiğini bu şekilde toplumun geneline ulaştırabiliriz. 3 Mart Cumartesi günü saat 10’da Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’ndan yola çıkacağız. Bizi uğurlamaya gelirlerse kadın erkek ayrımı yapmıyoruz. Kadınlara, çocuklara, hayvanlara, doğaya karşı taciz, tecavüz ve cinayetleri içine sindiremeyen, bu konuda ki cezaların arttırılmasını, ağırlaştırılmış müebbet hapse dönüştürülmesini, şikayete gerek kalmadan hiçbir indirimden faydalanmaması için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanan herkesi bizi uğurlamaya bekliyoruz. Gelirlerse ve yanımızda olurlarsa  varlıkları bizi yüreklendirir. Lapseki, Biga, Bandırma, Karacabey, Bursa, İnegöl, Bozöyük, Eskişehir, Sivrihisar, Polatlı üzerinden araç kullanmadan bu yolu yürüyerek, bu konuda topladığımız imzaları ve nasıl bir yasa çıkmasını istediğimizi TBMM’ye ulaştırmayı hedefliyoruz. İmzalarımızı ilgililere vermek, hatta en önemlisi Cumhurbaşkanı’na vermek, ‘çünkü artık yasalar oradan çıkıyor’. Amacımız bu. Bu geçiş güzergâhı üzerinde ki bütün duyarlı yurttaşların katılmasınız bekliyoruz. Konaklamalarımızı şehir merkezlerinde yapacağız gün boyu yürüyeceğiz. Tahminen 35-40 gün arası gerçekleşecek bir yürüyüş ile bitirmeyi düşünüyoruz.
  
“Destek verecek arkadaşlarımız şehir çıkışlarında geri dönsünler”
Vatandaşlardan çok büyük destek aldıklarını, yürüyüş sırasında kendilerini karşılayacak insanların büyük moral ve cesaret vereceğini dile getiren Taş; “Özellikle bize destek veren vatandaşlar İlçe ve şehir girişlerinde bizi karşılarlarsa dediğim gibi onların varlığı bizi daha da yüreklendirecektir. Bu bir sivil hareket olduğundan dolayı bize güç verecek olan dostlarımız bizi şehir girişinde karşılayabilirler ancak şehir çıkışında geri dönsünler. Güvenlik olarak sıkıntı olmasını istemiyoruz. Çünkü karayollarında yürüyeceğiz ve herhangi bir kazaya mahal vermek istemiyoruz. Tekrar etmek istediğim şey bu toplumsal bir sorun. Sadece bizim ya da herhangi bir partinin sorunu değil. Bizim için çok kıymetli. Bu güzel hareketin siyasi kirliliğe bulaşmasını ve bunun içerisinde boğulmasını istemiyoruz. Toplumun ve sizlerin duyarlılığı ile bu şekilde olmayacağını düşünüyorum. Çevre hepimizin çevresi, çocuklar hepimizin çocuğu” dedi.
 
“Milyonların unuttuğu merhameti tekrar yaşatmak istiyoruz”
Kaç kişi olursa olsun milyonlarca insanın unuttuğu merhamet ve vicdanın sesi olmanın önemini belirten Kurt ise; “Kadın anne, erkek olsun yaşadığımız son dönemlerde insanların bazı duygularını örtbas etme ve bastırma gibi meziyetlere sahip olduk. Sadece bakıp, ‘ah vah’ ediyoruz. Milyonların içinden çıkan bir iki ya da kaç kişi olursa, milyonlarca insanın unuttuğu merhametin ve vicdanın sesi olabilir diye düşünüyorum. Buna dokunmak istiyoruz. Biz, milyonların içinden çıkan kendi halinde yaşayan insanlar olarak buna dokunmak istiyoruz” dedi.  
(Eren Aşnaz)
Paylaş