Çanakkale savaşa karşı

Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gelişmeler Türk halkını kaygılandırıyor. Suriye konusunda, TSK`nın yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi de dahil Hükümet`e 1 yıl süreyle yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi, Genel Kurul`un kapalı oturumunda görüşüldü. 3 saat 20 dakika süren görüşmelerin ardından, tezkere 320 kabul, 129 ret oyuyla kabul edildi.

638
CHP, EMEP, Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç ve çok sayıda vatandaş savaşa karşı olduğunu bildirirken, CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ise, hükümete çok geniş yetkilerin verildiği Suriye tezkeresinde yer alan yabancı ülkelere kuvvetlerin gönderilmesi gibi ifadelerin ucunun açık olduğunu bu tezkere ile hükümete istediği her ülkeye girme hakkı verildiğine dikkat çekti.
 
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen Suriye tezkeresi sonrasında, Çanakkaleli vatandaşlar panik ortamında hareket edilmemesi ve Türkiye’nin sağduyulu davranması gerektiğini ifade ettiler. Suriye ile savaş konusunda Türkiye’nin sağduyulu hareket etmesi gerektiğini ifade eden vatandaşlar, ekonomisi kriz alarmları veren ve iç çatışmaların hız kesmediği bir ortamda ülkenin savaşa girmesinin büyük yanlış olacağını düşündüklerini kaydettiler.
 
Gaza, suya, copa rağmen “Savaşa Hayır”
Çanakkale’de Emek ve Demokrasi Güçleri’nin “Suriye’de Emperyalist Savaşa Hayır” sloganıyla düzenlediği basın açıklamasına güvenlik güçleri tazyikli su ve gaz ile müdahale eti.
 
Suriye konusunda, TSK`nın yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi de dahil Hükümet`e 1 yıl süreyle yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi, Genel Kurul`un kapalı oturumunda görüşüldü. 3 saat 20 dakika süren görüşmelerin ardından, tezkere 320 kabul, 129 ret oyuyla kabul edildi. CHP, EMEP, Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç ve çok sayıda vatandaş savaşa karşı olduğunu bildirirken, CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ise, hükümete çok geniş yetkilerin verildiği Suriye tezkeresinde yer alan yabancı ülkelere kuvvetlerin gönderilmesi gibi ifadelerin doğru bir yaklaşım olmadığını dile getirdi.
 
Sarıbaş’tan tezkereye tepki
CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Suriye tezkeresi ile hükümete çok geniş yetkiler verildiğine dikkat çekti. Tezkere de yabancı ülkelere kuvvetlerin gönderilmesi gibi ifadelerin yer aldığını ve bu ifadenin doğru bir yaklaşım olmadığını ifade eden Sarıbaş; “Tezkere ile ilgili gündemin halka açık olmasını istedik. Gizli toplantı yapılmasını istemedik. Bu konuda halkın bilgilenmesinin ve saklanacak bir şey olmadığını söyledik. Ama gizli toplantıya AKP ısrar etti. Olağanüstü ve hızlı bir şekilde getirilen tezkere kabul edildi. Ancak, bu tezkere hükümete çok geniş yetkiler verdi. Tezkere de özellikle yabancı ülkelere kuvvetlerin gönderilmesi gibi bir ifade var ki, bu çok doğru bir şey değildir. Bu anlamda da her ülkeye asker göndereceğimiz ya da sınır ötesi hareket başlatabileceğimiz anlamı taşır. Bunlarda doğru değildir. Bunlara karşı CHP, daha önce söylediği gibi hayır oyunu vermiştir. Türkiye’nin tek başına bir savaş kararı alması, doğru bir şey değildir. Çünkü, buradaki olay Suriye’nin bize karşı başlatmış olduğu bir savaş anlamı değil, daha çok bizim onların içişlerine girme anlamı taşır. Bu anlamda da uluslararası özellikle bundan önceki anlaşmalar gibi uluslararası Nato ve Birleşmiş Milletler kararı olmadan doğru olacağına inanmıyoruz” dedi.
 
Karagöz; “Partimiz savaşa karşı”
Emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden her türlü savaşa parti olarak karşı olduklarını vurgulayan CHP İl Başkanı Hamza Karagöz ise; “Partimiz savaşa karşı olduğunu belirtti. Cumhuriyet Halk Partisi olarak savaşa karşıyız. Bizim temel vazgeçilmezimiz ülkemizin ulusal bağımsızlığıdır. Ulusal çıkarları ve komşularıyla iyi geçinme. Bunun dışındaki herhangi bir başka ülkenin çıkarlarına hizmet edebilecek savaşlara karşıyız. Ülkemizin ulusal bağımsızlığına bir saldırı olmadığı sürece, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ile hareket edip başta komşularımızla dostluk ve barış içerisinde yaşama ve sonrada kendi içimizde barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Yolumuza devam etmek istiyoruz. Bu nedenle tezkereye karşıyız. Emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden her türlü savaşa karşıyız” diye konuştu.
 
EMEP: Tezkere, savaş değil barış ve kardeşlik
Emek Partisi Çanakkale İl Örgütü yazılı bir açıklamayla Suriye`yle yaşanan gerginliklerin çözümünün misilleme, savaş yahut tezkereden değil barış ve kardeşlikten geçtiğini dile getirdi. AKP Hükümetinin Türkiye’yi savaş bataklığına hepten sürüklemiş olduğunu belirten Emep İl Örgütü ; “Başbakan Erdoğan’ın ısrarla sürdürdüğü savaş politikası sonucu, savaş hattına dönüştürülen Türkiye-Suriye sınırında her gün yeni bir provokasyon, her gün yeni bir katliam yaşanıyor” dedi. EMEP Çanakkale İl örgütü tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Çarşamba günü Suriye tarafından atılan bir top mermisinin isabet ettiği Akçakale’de 5 yurttaşımız hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden yurttaşlarımızın ailelerine baş sağlığı dilerken, bu saldırıyı ya da provokasyonu gerçekleştirenleri ve Türkiye’yi hızla savaşın içine sürükleyen AKP hükümetinin politikalarını lanetliyoruz. Katliamın arkasından TSK tarafından misilleme yapılarak Suriye’deki sivil yerleşim yerlerinin topa tutulması ve onlarca Suriyelinin hayatını kaybetmesi de Akçakale’de hayatını kaybedenlerin durumu kadar acı ve kabul edilemezdir. Hükümetin, medyanın, savaş tacirlerinin alkış tutuğu bu durum hiç de övünülecek bir gelişme değildir. Gerçek şu ki, AKP Hükümeti, adına ‘Özgür Suriye Ordusu’ denilen emperyalist ve iş birlikçi güçler tarafından devşirilmiş savaş makineleri tarafından yapılma olasılığı da bulunan bir katliamı savaş vesilesi haline getirmek istemektedir. Yine sınırın yanı başına konuşlandırılmış ÖSO mensupları ile Suriye devleti silahlı güçleri arasında çıkan bir çatışmanın yansıması olma olasılığı da yüksek olan bu olay karşısında “sağduyu” göstermek yerine hükümet, gelişmeyi fırsat bilerek savaş hali ilan etmiş ve tezkerenin meclisten geçmesi için bunu bir fırsata çevirmek istemiştir.
Roboskî katliamından bu yana sınırları adım adım savaş alanına ve katliam ortamına uygun hale getiren AKP Hükümeti, tüm komşularımızla savaşın eşiğine gelmiş bulunuyor. İçeride Türk-İslam birliği üzerine politika inşa eden, Ortadoğu’da Sünni-İslam birliği sağlayarak savaş peşinde koşan AKP Hükümeti, Türkiye’yi tehlikeli bir eşiğe getirmiş bulunuyor. Türkiye’de ve Ortadoğu’da barış, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik isteyen halklarımız AKP’nin savaş politikalarına ve provokasyonlara teslim olmayacaktır. Tüm Türkiye halklarını, her dilden ve her inançtan emekçi kardeşlerimizi savaşa ve savaş tezkeresine karşı çıkmaya, Türkiye’nin her yanında alanlara çıkarak bu politikaları protesto etmeye çağırıyoruz."
 
Erkan; “Sınır ötesi müdahalesi için hükümete yetkiyi verme taraftarıyız”
MHP olarak, sınır ötesi müdahale için hükümete yetkiyi verme tarafında olduklarını kaydeden MHP İl Başkanı Efkan Erkan; “Bu konuda parti olarak düşüncelerimiz açıktır. Genel başkanımız bu konuda gerekli açıklamaları yaptı. Milliyetçi Hareket Partisi, milli menfaatleri göz önüne alarak hareket eden bir partidir. Hiçbir çevrenin tesiri altında da kalmaz. Türkiye Cumhuriyet Devleti’ni güçlü kılmak için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi müdahalesi için hükümete yetkiyi verme taraftarıyız. Bu yetkiyi de verdik. Bunun da doğru olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
 
Koç; “Savaş mantığı temelden yanlış”
Sendika olarak her ortamda savaşa karşı olduklarını ifade eden Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç şu şekilde konuştu: “Cumhuriyetin kuruluş felsefesi yurtta barış, dünyada barış ilkesi üzerine oturuyor. Ülkeyi bir anlamda savaş konusunda da taşeron gibi kullanarak bu işin içine çekmek için, Gaziantep’te patlatılan bombadan başlayarak sınırlarımıza mültecilerin yığılmasına kadar bir süreç yaşanıyor. Son aşamada da maalesef ülkemizde yaşanan patlamalar, insanların ölmesine neden oluyor. Patlamanın nedeni gerçek anlamda nedir oda belli değil. Ama adım adım ülkemiz savaşa sürükleniyor. Savaş kararı verenler savaşa gitmez ama savaşa gidenler maalesef hayatını kaybediyor. Bizim düşüncemiz hiçbir şekilde savaşın olmamasıdır. İnsanlarımız, birilerinin oyunlarıyla hayatlarını kaybetmemeli. Her ortamda tepkimizi göstereceğiz. Çünkü, savaşanlar bu işten kar sağlayanlar değil, savaş kararını verenler bu işten kar sağlıyor. Savaşanlarda hayatını kaybediyor. Bu işin temelden mantığının yanlış olduğunu düşünüyoruz.”
 
“Savaşa hayır!”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi konusunda hükümete 1 yıl süreyle yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi’nin TBMM genel Kurulu’nda yapılan oylamada kabul edilmesinden sonra Çanakkaleli vatandaşlar panik ortamında hareket edilmemesi ve Türkiye’nin sağduyulu davranması gerektiğini belirtti. Suriye ile savaş konusunda Türkiye’nin sağduyulu hareket etmesi gerektiğini ifade eden vatandaşlar, ekonomisi kriz alarmları veren ve iç çatışmaların hız kesmediği bir ortamda ülkenin savaşa girmesinin büyük yanlış olacağını ve meydanı boş bulan PKK ile daha fazla terörün ekmeğine yağ sürüleceğini düşünüyor. Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gelişmeler ile ilgili görüşlerini bildiren vatandaşların düşünceleri şu şekilde:
 
 
Sedat Temgerli: “Şu anda acele edilmemesi ve panik yaratılmaması gerek. Eğer panik ortamı yaratılırsa küçük bir çıbanbaşı bizi savaşa sürekler. 1.Dünya Savaşı’nı hatırlarsanız savaşa sebebiyet veren nedenler küçük nedenlerdi. Savaşın buradan patlak vereceği söyleniyor. Yapılması gereken tek şey sağduyulu davranmak ve acele karar almamak. Biz kesinlikle savaş istemiyoruz, barıştan yanayız.”
 
 
Cemil Kalyoncu: “Türkiye’nin desteklediği muhalifler sıkıntılı durumda olduğundan Türkiye’nin sürecin içine müdahil olması için bu durumun onlar tarafından özellikle yaratılmış olacağı ihtimali de var. Türkiye’yi olayın içine çekmek ve Suriye’deki rejimi çökertmek için onlar tarafından yapılmış olabilir. Eğer biz Suriye ile bu hususu dikkate alıp savaşa girersek kaybeden Türkiye ve Suriye zararlı taraf olur. Bana göre Türkiye savaşa girmeyecektir ve girmemelidir.”
 
 
Ersin Ceylan: “Bence erken karar veriliyor. Türkiye’de ekonomik durum neredeyse kriz çizgisindeyken savaşa girilmesi son derece yanlış bir karar. Bir iki top mermisi atıldı diye savaşa girilmemeli, beklemeli. Türkiye zaten hep bir savaşın içine çekilmek isteniyor. Vatandaş zaten susmuş, hiçbir şeye tepki göstermiyor. Son gelen zamlardan sonra bile sesi çıkmıyor, adeta üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi. Protestoda bulunanın da kafası eziliyor. Çok uzun yıllar önce Mısır gibi bir ülkede bile halk sokağa dökülüp tencerelerle protestoda bulunmuştu. Türkiye tepkisiz. Barış hüküm sürmeli.”
 
 
Ahmet Dağcı: “Türkiye savaşa girerse PKK meydanı boş bulur. Durum Türkiye için daha kötü olur.”
 
 
Ahmet Uysal: “Mustafa Kemal’in “Yurtta sulh, cihanda sulh” söylemine ne oldu? Şu geldiğimiz noktada en yakın komşu-larımızla bile savaş durumuna giriyoruz. Hepsiyle aramız bozuldu. En yakınımız Azerbaycan ile bile aramız açık. Yanlış bir dış politika izleniyor. Savaş istemiyoruz.”
 
 
Gaza, suya, copa rağmen “Savaşa hayır”
Çanakkale’de Emek ve Demokrasi Güçleri’nin “Suriye’de Emperyalist Savaşa Hayır” sloganıyla düzenlediği basın açıklamasına güvenlik güçleri tazyikli su ve gaz ile müdahale eti...
 
Çanakkale’de düzenlenen eylemde Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri ile polis ekipleri arasında arbede yaşandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın imzasıyla TBMM Başkanlığı`na sunulan ve kabul edilen Suriye tezkeresi sonrası ülke genelinde eylemler düzenlendi. Suriye tezkeresini protesto etmek için bir araya gelen Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri, önce polis ekipleri tarafından uyarıldı. Uyarıların ardından yürümeye kararlı olan grup üyelerine polis barikat kurdu. Kurulan barikatı geçip AKP il binasına yürümek isteyen göstericiler ile çevik kuvvet ekipleri arasında arbede yaşandı. Bir anda savaş alanına dönen iskele meydanında ortalık karıştı. Polis, eylemcilere biber gazıyla müdahale etti. AKP binası önüne kadar yürüyüp basın açıklaması yapmak isteyen grup, İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı çevik kuvvet ekiplerinin sert müdahalesine maruz kaldı. Önce bibergazıyla müdahale edildiği eylemde daha sonra iskele meydanına konuşlanan Toplumsal Olaylara Müdahele Aracı (TOMA) ile su sıkılarak göstericiler etkisiz hale getirilmek istendi. Sıkılan bibergazından çevrede bulunan vatandaşlar ile olayı görüntülemek isteyen basın mensupları da etkilenirken, TOMA’nın da sıktığı sulardan basın mensupları da nasibini aldı. Sıkılan su nedeniyle bazı gazetecilerin fotoğraf makineleri bozuldu.
 
Yürüyüş için direnen grup üyelerinden bazıları, polis ekipleri tarafından yaka paça gözaltına alınırken, gözaltı sırasında bazı grup üyelerinin de kanlar içerisinde kaldığı görüldü. Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri, iskele meydanında bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra yeniden AKP binasına yürümek için hareket geçti. Polis ekiplerini yine müdahalesine maruz kalan grup üyeleri kent sokaklarına koşarak dağıldı. Çevrede önlem alan polis ekipleri de üyelerin peşinden koşarak gözaltına almak istedi. Sloganlar atarak Cumhuriyet Meydanı’na gelen grup üyelerine burada da müdahale edildi. Yürüyüş sırasında durdurulan göstericiler, polis ekiplerinin müdahalesiyle yaka paça gözaltına almak istenince tartışmalar alevlendi. Daha sonra Saat Kulesi önünde bir araya gelen grup üyeleri, burada uzun süre polis ekipleri ile konuşarak AKP il binasına gidip açıklama yapmak istediklerini ifade ettiler. Daha sonra grup üyeleri burada bir açıklama yapıp, sloganlar atarak Suriye tezkeresini protesto etti.
 
Çanakkale`de TKP, HDK, Halkevleri ve çeşitli sendikalar ve kitle örgütlerinin destek verdiği eylem grup üyelerinin dağılmasıyla sona erdi.
 
 
 
 
Paylaş