Çanakkale sermayesinin az gelişmiş konumu, genelde ekonominin içinde bulunduğu olumsuz koşullar ile birleşince Çanakkale’deki iş dünyasının dinamizmi doğal olarak cılızlaşıyor.
Bu kapsamda değerlendirdiğimizde bu örgütlerin Çanakkale için ürettikleri, katkı sağladıkları somut bir projeyi de göremiyoruz.
Geçen yıl ÇASİAD tarafından gerçekleştirilen, geleneksel hale getirilerek geliştirilmeye çalışılan EXPO Troia Ticaret ve Turizm Fuarı dışında ortaya konmuş somut bir üretim henüz yok.
Böyle olunca bu örgütler kendi üyelerinin sosyal ilişkileri için zemin olmaktan öte bir katkı sağlayamıyorlar.
Bunu da nasıl yaparlar ne kadar başarılı olurlar bir şey söyleyemeyeceğim.
Bu konu bu derneklerin üyelerinin ne kadar tatmin buldukları ile ilgili, bir anlamda özel bir algı konusu.
Bu arada şunu da belirtmek gerekecek; dernek üyelerinin bir araya gelerek gerçekleştirdikleri bazı ticari projeler olmuştur.
Bu iş dünyasının doğasının getirmiş olduğu bir gelişme olup, buradan hareketle sivil toplum örgütü performansı olarak sunulması ya da birlikte iş yapma kültürünün örnekleri olarak lanse edilmesi de pek gerçekçi değildir.
Genel performansın bu boyutta olması, doğal olarak bu organizasyonları siyasetin arka bahçesi haline dönüştürebilmektedir.
Özellikle ÇAGİAD bu anlamda yani siyasetle iç içe olması noktasında daha bir gelişmiş görüntü vermektedir.
Düne kadar AKP hükümetinin uygulamalarını takdir etmek adına bin bir takla atan bu organizasyon son gelişmelere bağlı olarak nasıl bir şekil alacak bunu hep birlikte izleyeceğiz.
ÇASİAD ise iş dünyasının bağımsız yapısını korumak adına, olaylara ekonomik gerçekler temelinde müdahil olmak konusunda daha farklı bir görüntü oluşturmuş durumda
Siyasal iktidar ile ilişkiler noktasında daha mesafeli oldukları için eleştirisel yaklaşımları daha dikkat çekmektedir.
Buna rağmen, burjuva demokratik anlamda dahi olsa özellikle demokrasi ve özgürlükler konusundaki gelişmeler için müdahil oldukları alanlar son derece sınırlıdır.
Çanakkale iş dünyası sosyal ilişkilerini tatmin ettikleri örgüt performansı dışına nasıl ve ne kadar çıkar bu bir başka sorun.
Sonuçta bugüne kadar ortada elle tutulur bir üretim yok.
Bu gelişmenin sadece bu örgütlerin performansı ile ilgili olmadığını da bu arada not edelim, çaba gösteren insanların emeklerine de haksızlık yapmayalım.
Kapitalizmin krizinin daha geniş kesimleri etkilediği günümüz koşularında ekonomik ölçeklerin Çanakkale boyutundaki sorunları, bazı hedeflere ulaşma konusunda önümüzdeki günlerde bu organizasyonları daha olumsuz etkileyecek.
İş dünyasının sivil toplum örgütlerinin Çanakkale ölçeğindeki performansı gelecek açısından kent için umut vermemektedir.
ÇASİAD yeni yönetimi ile son derece genç ve yeni bir ekip olarak yeni bir heyecan yaratabilecek mi izleyeceğiz.
Kendilerine önerim; kentin sanat ve kültür hayatı ile bu alandaki gelişmelere katkı sunmak adına daha çok varlık göstermeleridir.
Bu şekilde kalıcı olabilecek ayı zamanda daha paylaşımcı bir performansın gerçekleştirilmesini sağlayarak kısırlaşan yapılarına yeni bir dinamizm getirebilirler.
Birde kentimizin en önemli sorunlarından biri olan çevresel riskler konusunda Salih Yıldız başkanlığındaki yönetimin duyarlılığını geliştirmeleri kent iradesiyle uyum anlamında ayrıca önemlidir.
Genel kurularını gerçekleştirmiş her iki örgütünün ilk yönetim toplantısından çıkacak mesajları merakla bekliyorum.
Çevre sorunları konusunda bakalım yeni yönetimler nasıl bir tavır takınacaklar?
Gölgesinden faydalanamayacağı ağacı kesip, gölgelik yaparak satan kapitalist anlayış Çanakkale iş dünyası temsilcileri açısından etkili olabilecek mi?
Unutmayın ki bu anlayış Çanakkale’nin ölüm fermanını imzalamaktır.
Çanakkale tarihine bu kara leke ile anılacak bir iz bırakmayın!