Bektaş, görev süresi içersinde gösterişten uzak, görevinin getirdiği sorumlulukların bilincinde, emniyet gibi önemli bir misyonun başında insan kavramına önem vererek, Çanakkaleliler ile gösterdiği uyumlu çalışması ile zannediyorum ki Çanakkale’deki büyük çoğunluğun takdirini alarak görev yapmış bir bürokrat olarak Çanakkale’de iz bırakanlar arasında anılacaktır.
Kendisi ile herhangi bir iletişimim olmamasına rağmen, özellik ile demokrasi ve özgürlükler konusunda emniyet uygulamalarına ilişkin bir çok eleştirimlerim de olmuştur.
Ama şunu hiç unutamam;bir keresinde yine gençlerin bir protesto gösterisinde “onlar da bizim gençlerimiz, onların protesto haklarına saygı gösteriyoruz, bu arada gerek onların gerekse halkımızın hiçbir şekilde zarar görmemesi için son derece hassas davranıyoruz “şeklindeki değerlendirmesi ile bizzat bir olumsuzluk yaşanması konusundaki çabalarını yerinde görünce kendisini bir kez daha takdir etmiştim.
Çanakkale insan yapısı itibarıyla gerçekten farklı bir kenttir.
Stratejik görevlerde bulunan bürokratlarımızın da yapısal olarak böylesi bir uyum içersinde olmaları kentin güven ve huzuru açısından çok önemlidir.
Bektaş böyle bir kişilikti ve Çanakkale ile son derece uyumlu ve bu anlamıyla da başarılı çalışmalara imza atmış bir bürokrattı.
Bu anlamda Çanakkale’deki görevinden ayrılıyor olması Çanakkaleliler açısından bir kayıp olmuştur.
Bu duygular ile kendisine yeni görevinde başarı dileklerimi iletir, mutluluklar temenni ederim.
Ali Ekber Bektaş nezdinde bir gerçeği ve buna bağlı gelişebilecek sonuçları da sizler ile paylaşmak istiyorum.
Çanakkale insan ilişkileri konusunda ve buna bağlı şekillenen sosyal, siyasal kültürel hayat bazında ileri özelliklere sahip bir kent. Her kim bu yapımızı karalamaya çalışsa da bu gerçek inkar edilemez.
“Barışın kenti” olma kavramını güncel bu değerler ile ele alamayan son günlerde niyetlerinin farklı gelişeceğini düşündüğüm bazı yaklaşımlar var.
Öncelik ile kavramsal olarak bir farklılaştırma, bir değerin yok edilmesi konusunda hazırlanmış bir plan devreye sokulmak isteniyor.
Dikkat ederseniz son günlerde bazı kesimler tarafından dillendirilen “Çanakkale barış kenti olamaz Çanakkale savaş kentidir” gibi bir söylev var.
Bu yaklaşım Çanakkale’nin güncel yaşayan değerlerini kavrayamamanın bir sonucudur.
Sadece kavramsal düzeydeki bir yaklaşım olması tabiî ki doğal ve aynı zamanda düşünsel özgürlükler bazında kabul edilebilir bir yaklaşımdır.
Fakat Çanakkale’nin toplumsal hayatının temel karakteristiği olan barış içinde yaşamasına zarar verecek bir mantık ile kurgulanıyor ise kaybeden Çanakkale olur.
Siyasal hedefler temelinde yeni bir misyon için kentin bu özelliğini değiştirmek konusunda bazı girişimler içersinde olan aktörlerin olduğunu biliyorum. Onlar da kendilerini biliyorlar.
Kentin genel havası dahilinde çok daha fazla ileri gidebileceklerini zannetmesem de; yine de bazı risklerin yaşanabileceği konusunda bir algı içersindeyim.
İşte bundan dolayıdır ki bir kez daha Emniyet Müdürümüz Ali Ekber Bektaş’ın Çanakkale’den tayini kentimiz için bir kayıp olmuştur diyerek, herkesi sağduyu ile kentin ortaya çıkmış ve genel kabul görmüş barış ve huzur, karşılıklı saygı bazında ötekileştirmeme ve nefret söyleminden uzak çağdaş ilişkiler için sorumluluğa davet ediyorum.
Çanakkale’nin huzurlu bir kent olarak; farklılıkları ile bir arada yaşayacağı inadına barış diyeceği çağdaş bir kent olma konusunda katkıların artması dileğiyle herkese iyi hafta sonları.