Çanakkale’nin ciddi bir çevre felaketleriyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, önemi büyük olan mitinge halkı beklediklerini ifade ederek; “Bugün bir şeyler yaparsak yapacağız. Bu alanlar sular kirlendikten sonra geri dönüş yok. Gün bugün. Herkesin bir şeyler yapması lazım” dedi.
Yapılan mitingde seslerini uluslar arası platformda duyurmak için İngilizce metin hazırladıklarını ifade eden Çevre Platformu Üyesi Doktor İlhan Pirinççiler; “Yıllardır sürdürülen,Kazdağlarının korunmasına dönük bu mücadele kapsamında 3 Haziran Pazar günü Etili de topluca taleplerimizi haykıracağız.. Bu sıradan olmayacak. Bu miting sadece Ankara’ya değil, Kanada Toronto Borsasına , İngiltere’ye Amerika’ya kadar mesajlarımızın ulaşacağı bir miting olacak ” dedi.
“Kazdağı zaten kendisi bir altındır”
TÜKODER Çanakkale Şube Başkanı Ali Rıza Berkit, 3 Haziran Çan Etili de yoğun bir katılımla düzenlenecek olan çevre mitingine katılacaklarını belirtirken, ÇASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Salih Yıldız ise; Kazdağları’nın suyu, havası ve doğasıyla zaten altın olduğunu söyledi.
Siyasilerden çevrecilere destek
Emek Partisi (EMEP) Çanakkale İl Örgütü ile Türkiye Komünist Partisi (TKP) Çanakkale İl Örgütü, 3 Haziran Çan Etili`de düzenlenecek olan çevre mitingine destek verdi. Konu ile ilgili yazılı açıklama yapan EMEP ile TKP Çanakkale İl Örgütü yetkilileri, vatandaşları AKP hükümetine karşı, yaşam alanlarını savunmak için çevrecilere destek olmak amacıyla güç vermeye çağırdı....
Çanakkale Çevre Platformu üyeleri Belediye Meclis salonunda Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’la bir araya geldiler. Basın toplantısında 3 Haziran`da Çan Etili`de yapılacak mitingin önemine değinildi. Toplantıya Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Belediye Meclis üyesi Mehmet Çetin Ersan, Çanakkale çevre platformu dönem sözcüsü Hicri Nalbant ve Çevre platformu üyeleri katıldı. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan yaptığı konuşmada sürecin daha yeni başladığını ifade ederek; “Eylemlerimizi her gün arttıracağız. Bugünkü iktidarın yandaşlarına dindar, dini bütün kardeşlerime bir şey hatırlatmak istiyorum. Burada yapılan kul hakkı yemektir. Bu bizim ve bizden sonraki insanların hakkının üç kuruşluk altın için elinden alınması konusudur. Bu basit madencilik konusu değildir. Buna karşı çıkmayan herkes bu günaha ortak olur” dedi.
“Ciddi çevre felaketleri yaşanıyor”
Mitinge halkı beklediklerini ifade eden Çanakkale çevre platformu dönem sözcüsü Hicri Nalbant; “Bugün bir şeyler yaparsak yapacağız. Bu alanlar sular kirlendikten sonra geri dönüş yok. Gün bugün. Herkesin bir şeyler yapması lazım” dedi. Nalbant şunları söyledi; “İlimiz çok ciddi çevre felaketleri ile karşı karşıya. Altın işletmecileri kaz dağlarını delik deşik ettiler. Ormanları delik deşik etmekle kalmadılar ağaçları kestiler. Sularımız kirlendi. Yaşam alanlarımız kirletildi. Bu sudan içen hayvanlar telef oldu. İnsanların sağlığı bozuldu. Bebekler ishal oldu. Çok ciddi felaketler yaşanmaya başladı. Bilindiği gibi ilimizin kuzeyinde yanlış yerlere termik santraller kuruluyor. Termik santraller faaliyete geçerse çok büyük felaket oradan gelecek. Tarım alanlarının su kaynaklarının üzerine atıklar yağacak. Tüm yaşam alanımız yok edilecek. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de zeytinler yok edilmeye başlandı. Orman alanı su kaynakları derken sıra zeytinliklere geldi. Zeytincilik yasasına bağlı yönetmelik değişikliği ile bütün zeytinlik alanları tamamı çok kirli sanayilerin talanına açıldı. En önemli rolü oynayanlarda maden işletmeciler. Çok uluslu altın tekelleri. Yıllardır zeytincilik yasasını değiştirmek için çok uğraştılar. En son zeytinleri korumakla görevli tarım bakanlığına yönetmeliği değiştirerek bu işi yaptılar. Yargıya başvuruldu. Muhtemelen yargıdan dönecek. Kaz dağarlımızla zeytinlerimiz bir bütünlük arz ediyor. Çanakkale zeytini kaz dağarlı ile yetiştirdiği kirazı şeftali elmasıyla çok güzel bir şehir ama şimdi bunarlın hepsi tehdit altında. Bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çan Etili`de 3 Haziran Pazar günü miting düzenliyoruz. Zaman hepimiz için çok daraldı. Bugün bir şeyler yaparsak yapacağız. Bu alanlar sular kirlendikten sonra geri dönüş yok. Gün bugün. Herkesin bir şeyler yapması lazım. Halkımızı mitinge bekliyoruz.”
“Çocukları mitinge çağırıyorum”
Maden şirketlerini Truva atına benzeten Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Doğa’nın katledilmesine karşı çıkmayan herkes bu günaha ortak olur” dedi. Gökhan şunları söyledi; “Akalılar sahte bir atla, içinde düşman askerleri bulunan bir atla, Truva’yı ele geçirdiler ve yerle yeksan ettiler. Şimdi yeni Truva atçıları, altın madencileri, onlar çıkarları uğruna Çanakkale’nin tamamını ele geçirip yok etmek istiyorlar. Bu altın çıksa ne olur çıkmasa ne olur. Altın geliri tamamı Çanakkale Belediyesi kasasına girse ne olur girmese ne olur. Çanakkale`de yaşanacak olan çevre felaketini bir doğa felaketini engellemek için bir araya geliyoruz. 3 Haziran Etili mitingi bir başlangıçtır. Eylemlerimiz giderek artan boyutta, hem yerel, hem ülkesel, hem de ülkeler arası boyutta hızla artarak devam edecektir. Çünkü geri dönülmez bir yolun başlangıcındayız. Ya bu yola gireceğiz, kendimizi mahvedeceğiz, geleceğimizi perişan edeceğiz. Ya da bu yola girilmesine engel olacağız ve geleceğimizi bugünümüzü kurtaracağız. Balıkesir’in ilçesi kaz dağlarının merkezindeki balya bunun en önemli örneğidir. Balya çevre felaketinin en önemli örneğidir. Çan termik santralinden çıkan zehirlerin nasıl yayıldığı da Çan ve çevresine gidilerek görülebilir. Çanakkale`de iki tane çevre felaketi ile karşı karşıyayız. Termik santraller ve siyanürle altın arama sürecidir. Bunlara karşı miting düzenliyoruz. Ben de o mitinge özellikle çocukları çağırıyorum. Anne babalarını o mitinge getirsinler. Kendi geleceklerini görsünler. Çocuklar daha duyarlıdır. Ne demek istediğimizi daha iyi anlarlar. Çıkardan uzak ve daha bilinçlidir. Mitingle başlıyoruz. Daha yoğun, geniş ve etkin faaliyetlerde bulunacağız. Bunu dünya ya da mal edeceğiz. Bu aynı zamanda bir insanlık felaketidir. Kaz dağları bütün coğrafyayı etkileyen herhangi bir olumsuzluğun ciddi felakete yol açacağı bir alandır. Biz buna göz yumarsak bizden sonraki nesiller bizi lanetler. Özellikle buna göz yuman bugünkü iktidarın yandaşlarına dindar, dini bütün kardeşlerime bir şey hatırlatmak istiyorum. Burada yapılan kul hakkı yemektir. Bu bizim ve bizden sonraki insanların hakkının üç kuruşluk altın için elinden alınması konusudur. Bu basit madencilik konusu değildir. Buna karşı çıkmayan herkes bu günaha ortak olur.”
“Etili’ye bekliyoruz”
Çevre Platformu Üyesi Filiz Ceylan da “Bizim yaşam alanlarımızı birlikte savunabilmek için yaz kış köy köy gezerek halkımızı bilgilendirdik. Bu çalışmalara hep birlikte katkı sunmak için çok fazla emek sarf ettik. Ben Çanakkale`de yaşayan tüm halklara sesleniyorum. Bu mitinge yöre halkını yalnız bırakmamak için kendi içtikleri suların, sebzeler, meyveler, yaşam alanları için Etili’ye bekliyoruz. Katkılarından dolayı Çanakkale Belediyesine, Ülgür Gökhan’a teşekkür ediyoruz” dedi.
“Sesimiz Kanada’ya ulaşacak”
Yapılan mitingde seslerini uluslar arası dünyaya duyurmak için İngilizce metin hazırladıklarını ifade eden Çevre Platformu Üyesi Doktor İlhan Pirinççiler; “Yıllardır sürdürülen, kaz dağına yönelik bu mücadelenin 3 Haziran Pazar günü etili de topluca haykırmasını buluşmasını yapacağız. Bu sıradan olmayacak. Bu rutin bir mitingde olmayacak. Yörede Etili`de altıncıların şantiyesinde yapılan önemli bir miting olacak. Bu mitingin başvurusunu Çanakkale çevre platformu değil, köylüler Etili halkı yaptı. Bu mitingin sahibi yöre köylüleri, yöre halkıdır. Çanakkale çevre platformu olağan gücüyle bu mitinge destek verecek. Mitingimize araçlar saat 11’de kalkacak. 25 araç kaldırmayı düşünüyoruz. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu mitinge katılıyor. Mitingde İngilizce duyurumuz olacak. Bu miting sadece Ankara’ya değil, Kanada borsasına Toronto, İngiltere’ye kadar Amerika’ya kadar mesaj vereceğiz. Kaz dağı SOS diyor. Bu anlamda hazırlanmış İngilizce mektubu dünya kamuoyu ile paylaşacağız. Tüm Çanakkale halkının Atikhisar su havzasını da ilgilendiren suyumuzu zehirleyecek bu emperyalist projeler karşı haykırmak için bu miting de bir kez daha yan yana gelmeye davet ediyorum” dedi.
“Vatandaşlar da mitingi destekliyor”
Çan Etili mitingini destekleyen vatandaşların görüşleri ise şu şekilde:
Zafer Ergin
“Çok iyi buluyorum. Destekliyorum. Başarılı olmalarını diliyorum. Gönülden destekliyorum.”
Ümit Saydam
“Katılıyorum. Destekliyorum. Madencilere karşıyım. Çevrecilerin yanındayım.”
Ali Fuat Üst
“Çalışmayı çok olumlu buluyorum. Gönülden destekliyorum. Çevremizi korumak için kişisel toplumsal gayreti göstermemiz gerekiyor.”
Hasan Özyılmaz
“Çevrecileri destekliyorum. Mitinge katılacağım. Yabancılar, altın arayacağız diye güzel topraklarımızı tarumar ediyorlar. Altın bulacağız diye mahvediyorlar. Ağaçları kesiyorlar, ormanı ormanlıktan çıkarıyorlar. Ben bunlara karşıyım. İnşallah bu işe son verirler. Avrupalılar yoğurdun kaymağını götürüyorlar. Bizden fazla devlet bu işe el koymalı bu talana dur demeli.”
Necati Arslan
“Çevrecileri destekliyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum.”
Tüketiciler de destek veriyor
Tüketici Yasası’na göre genel evrensel ilkeleri doğrultusunda temiz bir çevrede yaşama hakları olan tüketiciler de çevre mitingine katılacak. TÜKODER Çanakkale Şube Başkanı Ali Rıza Berkit, 3 Haziran Çan Etili de yoğun bir katılımla düzenlenecek olan çevre mitingine katılacaklarını söyledi. TÜKODER üyeleri ile birlikte mitingde yer alacaklarını ve çevrecilere destek vereceklerini belirten Berkit, dernek olarak miting için Çan’a otobüs kaldıracaklarını ifade ederek; “Çan Etili`de çevrecilerin yanında yer alacağız. Tüketici Yasası’na göre tüketicilerin genel evrensel ilkeleri içinde temiz bir çevrede yaşama hakları var. Bu nedenle biz TÜKODER olarak mitinge destek veriyoruz. Üyelerimizi de mitinge katılmaları için davet ediyoruz. Üyelerimiz için hazırladığımız otobüsle Çan Etili mitinginde çevrecilerle bir arada tek yürek olacağız” dedi.
“Kazdağı zaten kendisi bir altındır”
ÇASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Salih Yıldız; Kazdağları’nın suyu, havası ve doğasıyla zaten altın olduğunu söyledi. Çanakkale’nin yaşam kaynağı olan Kazdağları’nın önemine dikkat çeken ÇASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Salih Yıldız; “ÇASİAD olarak çevre ile ilgili bir çalışmamız var. Bu çalışmayı tamamladıktan sonra basın açıklamasıyla beraber tavrımızı net bir şekilde ortaya koyacağız. Her iki tarafı da dinleyeceğimiz bir ortamda da bir hazırlık yapacağız. Ama doğayı koruma adına Çanakkale’nin suyunu, toprağını ve havasını korumak hepimizin görevidir. Eğer bu zarar verecekse ve çocuklarımız bunun acısını çekecekse, evet demek doğru değil. Kazdağı zaten kendisi bir altındır. Burada altın aramaya gerek yok. Buna böyle bakmak lazım. Çevreci ve doğayı seven birisiyim. Ancak, ÇASİAD olarak bunu bilimsel açıklamalarla anlatmak zorundayız” dedi.
“Kazdağları’na sahip çıkıyoruz”
Emek Partisi (EMEP) Çanakkale İl Örgütü, Kazdağları’nda yaşanan çevre felaketine karşı tepkisini ortaya koydu. Son derece önemli olan Çan Etili mitingine vatandaşların katılması için çağrıda bulunan EMEP Çanakkale İl Örgütü yetkilileri; “Altıncı şirketlerin halkın iradesini yok sayarak Kazdağları’nda yaşam değerlerimizi, kültürümüzü yok edecek girişimlerine karşı olmak hepimizin görevidir.3 Haziran Çan Etili mitingi yaşamımıza, geleceğimize sahip çıkmak adına kapitalist, emperyalist tekellerin kendi çıkarları için bizlere dayattığı sağlıksız çevre koşullarındaki yaşam şartlarına karşı olmak, köylümüzün elmasının, üzümünün, zeytininin, şeftalisinin, kirazının korunması bağlamında önemli bir başlangıç olacaktır. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler noktasında emekçi halkın üzerindeki artan saldırıların her geçen gün AKP İktidarı eliyle azgınlaştığı bir dönemde yaşam haklarımıza yapılan saldırılar sistemin topyekun saldırılarının bir parçasıdır. Bu anlamda Kazdağları’nda “Altın’cı Filo’nun” saldırılarına karşı olmak, mücadele etmek; yaşamı savunmak demektir. Yaşamı savunan herkes bu mücadelenin destekçisi olmalıdır. “Altın’cı Filo’nun” bu saldırılarını boşa çıkaramaz isek havası suyu kirletilmiş toprağı siyanür ile zehirlenmiş bir çevre bizi beklemektedir. 3 Haziran Çan Etili mitingi hepimiz için son derece önemlidir. Bu mitinge katılıp, geleceğimize sahip çıkarak; kapitalist emperyalist sistemin halkın çıkarlarını hiçe sayan gerici anlayışına karşı mücadelenin paydaşı olalım. Bunun için 3 Haziran’da Çan Etili’de olalım” dediler.
TKP’den çevrecilere destek...
Konu ile ilgili yazılı açıklama yapan TKP Çanakkale İl Örgütü yetkilileri, vatandaşları AKP hükümetine karşı, yaşam alanlarını savunmak için çevrecilere destek olmak amacıyla güç vermeye çağırdı. Kapalı kapılar ardında yapılan satışlara ve kent üzerinde dönen pazarlıklara boyun eğmeyeceklerini belirten yetkililer; Çanakkalelilerin birlik ve beraberlik içerisinde mücadele edip karanlığa son vereceklerini ifade ederek; “AKP Hükümeti, pervasız işbirlikçiliğiyle ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginliklerini, kamusal varlıklarını haraç mezat satılığa çıkararak yerli ve yabancı patronlara, emperyalistlere hizmet misyonunu sürdürüyor; “kentsel dönüşüm” adı altında kentlerin, HES gibi projelerle doğal yaşam alanlarının celladı rolünü üstleniyor. Çanakkale’mize ait değerlere de bu uğursuz rol doğrultusunda ticaret nesnesi gözüyle bakan AKP, Kazdağları’na göz diken ve şimdiden sondaj çalışmalarıyla sularımızı kirleten “Altın’cı Filo”nun işbirlikçiliğini yapmakta da bir sakınca görmüyor. Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED için olumlu kararı vererek, AKP’nin piyasacı, halk düşmanı karakterini bir kez daha kanıtladı, altın tekellerini sevindirdi, halkı öfkelendirdi. Öfkeliyiz. Kapalı kapılar ardında yapılan satışlara, kentimiz üzerinde dönen pazarlıklara boyun eğmeye ise hiç niyetimiz yok. Çünkü biliyoruz, bu karanlığa son verecek olan, boyun eğmeyen Çanakkalelilerin kendi güçlerine güvenerek yükseltecekleri mücadele olacaktır.
Bu çerçevede, Çanakkalelileri emperyalist “Altın’cı Filo”ya, işbirlikçi AKP’ye karşı yaşamımızı, toprağımızı, memleketimizi savunmak için ayağa kalkmaya, Çanakkale Çevre Platformu’nun çağrısıyla 3 Haziran’da Çan-Etili’de gerçekleştirilecek mitinge güç vermeye çağırıyoruz. Çanakkale kent merkezinden ve civar illerden, Şahinli, Kuşçayırı, Elmalı, Söğütalan, Muratlar, Kızılelma, Kirazlı, Karaköy, Yeşilköy, Karıncalı, Korucak, Karaibrahimler, Işıkeli, Hacıbekirler, Gedik, Tongurlu, Evciler, Serçeler, Çırpılar, Cazgirler, Halilağa köylerinden Etili’ye sel olup akmaya, “Ferman padişahınsa Kazdağları bizimdir” diyerek haykırmaya geliyoruz. Yağma yok, biz varız!” dediler.
