Çanakkale`de bir ilke daha imza atıldı EXPOTROİA

Çanakkale Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ÇASİAD) Başkanı Salih Yıldız, EXPOTROİA ile kentin birbirini tanımaya başladığını ifade ederek; “Kentin bütünlüğü ortaya çıkıyor. 500 bin nüfuslu kentin bugüne kadar bir araya gelmesi mümkün değildi. Biz onun ilk işaretini verdik. İlk meşalesini yaktık. Öyle sanıyorum, bu kent bundan sonra birlikte hareket etmenin ne kadar önemli oluğunun farkına varmış olacaktır” dedi.

　

“Ben yapayım, o yapmasın mantığı, kıskançlık, münafıklık ne yaparsanız yapın hangi literatürde kendinizi koyarsanız koyun eğer yüreğinizde gözünüzde o damgalar varsa o kişiler ortama katkı sağlamaz. Alabildiğince samimi iyi niyetle doğru yapılanları destekleyelim, hataları eksiklikleri çok doğru bir şekilde dile getirelim yapıcı eleştirilerde bulunalım. Dövüşle, ötekileştirmeyle bu işler olmuyor. Dünya ekonomik anlamda barışçıl bir yapıya giderken yaşadığımız kentte birbirimizin yaptığı güzel şeyleri engellemenin bir mantığı olabilir mi?”

 

“Çanakkale’nin lehine olacak her şeyde varız. Ancak Çanakkale’nin aleyhine gelişecek her türlü olayda ÇASİAD olarak karşı çıkar ve tavrımızı koyarız. Çünkü biz hepimizi bu geminin yolcuları olarak düşünüyoruz. Bu gemi sallanır, su alırsa ve batarsa kurtulan olmaz. Onun için birlikte, beraber, barış içerisinde hareket etmek zorundayız. Sivil Toplum Kuruluşlarına düşen görev budur.”

 

“Eğer insan sırf meclis üyesi ya da yönetim kurulu üyesiyim diyebilmek adına orada bulunuyorsa kimse yanlış anlamasın ama biraz kişilik problemi var demektir. İnsanlar ürettikleri ile kendileri bir markaysa yaşamıyla eğer bir yerdeyse her yerde katkı sağlayabilir. Şimdilerde ÇTSO’da 30 dakika bekliyorsunuz iki kişi daha gelsin meclis toplantısı yapalım diye. Böyle bir meclis oluşacaksa Ticaret ve Sanayi Odasına yazık olur.”

 

 

Salih Yıldız: Tek kelimeyle muhteşem demeliyiz ama biliyorsunuz hiçbir şey mükemmel olmaz. EXPOTROIA ilk fuar olmakla beraber ÇASİAD’ın ekip çalışması ve üyelerine verdiği destekle, iyi bir organizasyon komitesi ve profesyonel bir şirketin katkıları ile iyi bir noktaya geldi. Ciddi bir alanda profesyonel fuarcılığı Çanakkale’ye tanıttık. Fuarda il merkezi, ilçeleri, beldeleri buluşturduk. Hemen hemen tüm kent aktörlerini bir araya getirdik. Kent birbirini tanımaya başladı. Kentin bütünlüğü ortaya çıkıyor. 500 bin nüfuslu tüm kentin bugüne kadar bir araya gelmesi mümkün değildi. Biz onun ilk işaretini verdik. İlk meşalesini yaktık. Öyle sanıyorum, bu kent bundan sonra birlikte hareket etmenin ne kadar önemli oluğunun farkına varmış olacaktır.

　

Salih Yıldız: Bir şeyin yapılabilmesi için alanın oluşması gerekiyor. Yer olduktan sonrada ekonomik olarak icra edilecek bir merkezin olması gerekirdi. Biz yönetim kurulu olarak seçildiğimizde ilklerden başlamamız gerekiyor diye konuşmuştuk. Çanakkale; tarımsal, tarihsel olarak ve sanayi anlamında ciddi markaları olan bir il. Ama ne tanıtabiliyor ne de anlatabiliyoruz. Birbirimizi bile tanımıyoruz. O zaman Çanakkale fuarı fikri ortaya çıktı. Fuarı elbirliği ile yapar kapı kapı dolaşır anlatırız dedik. Ciddi fedakarlık isteyen bir çalışma oldu. Fikri ortaya atanda Yönetim Kurulu üyemiz Semih Başaran oldu. Fuarın içeriğini konuşurken Ankara’da bir çok fuar tecrübesi edinmiş bir yönetim kurulu üyemiz Can Balçık arkadaşımızın katkıları ile geliştirdik. EXPO ismini koyarsak bilgi, bilim. Troia’yı koyarsak, tarihi dile getiririz diye düşündük. EXPOTROIA ciddi bir isim ve marka oldu. Fuar’a tüm sektörleri almamız gerektiğine karar verdik. Çanakkale’nin kendi marka ve öz değerlerini yakalamak adına her sektörün fuar da olmasını istedik. Çanakkale’nin şirketlerini ve sektörlerini değerlendirelim dedik. Ciddi bir katılım oldu. İlkler her zaman zordur. Engellemeler olacaktı. Sonuçta ÇTSO’nun yaptığı kongre ve fuar merkezi bizim için önemli bir kapı olmuştu. ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin’e, yönetimine katkı veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Çünkü o bina da Çanakkale’nin ilk adımıydı. Herkes o binaya gidilir mi? Gelinir mi? Derken inanılmaz bir ilgi ve alakayla açılışı gerçekleştirdik. Çanakkale’yi orada bir bütün olarak görmek bizi memnun etti.

 

Salih Yıldız: Çanakkale eski bir kasaba havasında değil. Sakinliği, huzur ve barışın kenti olmasıyla kasaba havasının andırıyor ama gelişimiyle çağdaş, modern, dünya ile entegre olabilecek, uluslararası bir şehir niteliği yavaş yavaş kazandırılıyor. Elbette ulaşım konusu çok önemli. Ulaşımın olmadığı yerlerde gelişmekten bahsetmek çok doğru değil. Duble yollarımız bir türlü bitmiyor. Havaalanımız yeniden tadilata girdi. Limanımız var ama demiryolu olmadığı için atıl kaldığını görüyoruz. Bursa, İzmir ve İstanbul’a eşit mesafede böyle muhteşem bir coğrafyada olan bu ilin bu şekilde bırakılması öyle sanıyorum hepimizin özellikle kent aktörlerinin birlikte hareket etmemesinden, siyasilerle merkezin ve yerelin kopukluğundan kaynaklanan bir olay diye düşünüyorum. Bunu sık sık dile getiriyorum. Birlikte hareket edersek, Çanakkale’ye inanılmaz güzel şeyler yapacağımızı düşünüyorum. Bunlar olduktan sonra da bu gelişme kaçınılmaz olacaktır. Mühim olan bu gelişmeyi bizlerin yönlendirmesi. Gündeme sık sık ikinci İstanbul söylemleri geçiyor. Biz ikinci İstanbul olmak istemiyoruz. Biz Çanakkale’yi, Çanakkale gibi cumhuriyetin ön sözü, ülkenin bekasını belirleyen Cumhuriyeti yaratırken bağımsızlığı, savaşta barışı getiren böyle bir kenti böyle bir coğrafyayı, boğazı ile ilk ihanet savaşının olduğu, ilklerin olduğu bir yerde EXPOTROIA ile biz bir ilki daha ÇASIAD olarak gerçekleştirdik.

 

Salih Yıldız: Özellikle fuarı yaparken bize kimse inanmadı. Bize yönetim olarak Valiliği, Belediyeyi, Ticaret odası, Ticaret Borsası, GMKA, hepsinin bu konuda destek vermesi ve işbirliği yapması gerekirdi. İlk olarak valimiz ardından belediye başkanımız ile görüştük. Ticaret ve Sanayi Odası yeri değerlendirmek istiyordu. Biz de üyesiyiz. Hayır deme şansı zaten yoktu. Bize çok yardımcı oldular. Herhangi bir ücret talep edilmedi. Bizde profesyonel bir firma ile çalışarak uluslararası boyuta getirmeyi planladık. Bunu yaparken yönetim içerisinde organizasyon komitesi kurduk. Organizasyon komitesine Ticaret ve Sanayi odasından Yücel Aka, Cem Erdemir’i üye olarak aldık. Ardından Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen hem de genel sekreter Sevcan Elver’e yer verdik. Belediyeden Başkan yardımcısı Ali Sürücü’yü aldık. Vali yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ’la çalıştık. İlçeler, kaymakamlarla buluşmamızı ÇASİAD’taki toplantıları düzenlemeye vesile oldu. Güzel birliktelik ve dostluklarda doğru. Komitede Bedri Kılıç’ı aldık. Tüm yönetim kurulumuz Mehmet Güneşhan, Mehmet Tokgöz, İhsan Sami Balçık, Gazi Tuğrul Ertuğrul, Özgür Ekşi, Ertuğrul Temizel, Aşkın Değirmenci, Cuma Karadağ, Ahmet Demir, Fahri Coşkun, Metin Mendilci, Semih Başaran, Semih Toprak, M. Selçuk Tülek katkı verdi. Hepsi tek tek ilçelere gitti. Temasları gerçekleştirdi. Çoğu zaman geç saatlere kadar çalıştık. En büyük sıkıntı ulaşımdı. Milletvekillerimizle de konuştuk. Onlarında konuya sıcak baktığını gördük. Hem Ali Sarıbaş, Serdar Soydan, hem de Mehmet Daniş, İsmail Kaşdemir katıldılar. Gelip ilgilediler. Bu bir nefesti. Bunu alınca durmamız mümkün değil. Son 2-3 ay inanılmaz yorgunluk yaşadık. Ulusal basında sık sık gündeme getirdik. Yerel basında bize büyük katkı verdi. EXPOTROIA fuarına herkes destek verdi. Ücreti dahi konuşulmadı yerel basına teşekkür ediyorum. Yerel televizyonlarda büyük katkı sundu. ÇASIAD o çalışma temposuyla sonuçta ortaya güzel bir şey çıktı.

 

Salih Yıldız: Ortak paydamız Çanakkale olarak baktığımızda hangi sivil toplum örgütü hangi dernek olduğu hiç önemli değil, bir şeyler yapıyorsa hep yanındayız. Adı, ideolojisi ne olursa olsun, farkındaysanız dinler dahi birbirini inkar etmemiştir. Hıristiyanlık, İslamiyet dört kitabın hepsini almış kimse kimseyi ötekileştirmemiş. Siyasi hırs makamlar insanın gözünü kör eder. Ben yapayım o yapmasın mantığı, o kıskançlık, o münafıklık ne yaparsanız yapın hangi literatürde kendinizi koyarsanız koyun eğer yüreğinizde gözünüzde o damgalar varsa körelmişse, o kişiler ve ortamda katkı sağlamaz. Alabildiğince samimi iyi niyetle doğru yapılanları desteklemek hataları eksiklikleri çok doğru bir şekilde dile getirelim yapıcı eleştirilerde bulunalım. Dövüşle ötekileştirmeyle bu işler olmuyor. Dünya ekonomik anlamda barışçıl bir yapıya giderken yaşadığımız kentte birbirimizin yaptığı güzel şeyleri engellemenin bir mantığı olabilir mi? Şehre gelebilecek katkı hepimizin yararınadır. Ülkemizin de yararınadır diye bakmak gerekiyor. Amaç birilerini itmek, kırmak değil amaç birlikte güzel şeyler yapmak. Bu nedenle iş dünyası ve istihdam yaratan kişiler kendilerini çok iyi bilmeliler. Bizler, barış ortamlarında çok daha iyi işler yapacağımızı, çok daha cazip işler yapabileceğimizi ardından cazibe merkezi oluştuğunda ekonomik girdilerin olacağını görürüz. Kavganın, dövüşün olduğu yere kimse gidip yatırım yapmıyor. Ülkemizin son zamanlarda barışçıl bir havaya girmesi hem yatırımları hem de insanların ekmek aş için neler yapabileceğinin konuşulduğu bir döneme girdik. Bu dönemi iyi değerlendirmek lazım. EXPOTROİA fuar alanında stantların metrekaresi pahalı dendi. Çünkü ne biliyordur. Ne kafaları yetiyordur. Ne de prosedürü takip ediyorlardır. O yüzden pahalı diyor. 60 Euro’ya pahalı diyen zihniyet Erbil’de 310 EURO olduğunu duyarsa ne yapar diye düşünüyorum. Amaç zaten farkındaysanız üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olunca, 10 ya da 20 lira da deseniz pahalı. Çanakkale’nin lehine olacak her şeyde varız. Ancak Çanakkale’nin aleyhine gelişecek her türlü olayda da ÇASIAD olarak karşı çıkar ve tavrımızı koyarız. Çünkü biz hepimizi bu geminin yolcuları olarak düşünüyoruz. Bu gemi sallanır, su alırsa ve batarsa kurtulan olmaz. Onun için birlikte, beraber, barış içerisinde hareket etmek zorundayız. Sivil Toplum Kuruluşlarına düşen görev budur.

 

Salih Yıldız: Hedefler bitmez. Ancak her şeyi yaparız dedik mi doğru söylemiş olmayız. Hiçbir şey yapmıyorsunuz demektir. İnsan bildiği işi yapmalı ve hedef koymalı. EXPOTROİA’yı tescilledik. Bu fuar her yıl Çanakkale’de olacak. Fuar Çanakkale markasıdır. Çanakkale’nin olacaktır. EXPOTORİA ile kentin bazı özellikleri tanıtma günlerine yönelebilirsiniz. Ama bu fuar Çanakkale’de yapılacak. Herkes bunu böyle bilmeli. Avrupa Birliği ile yaptığımız projeler var. Biri organik tarım ve ürünleri ile ilgili. 7 ülke ile ortaklaşa gerçekleşiyor. ÇOMÜ ve Balıkesir Üniversiteleri ile hazırladık. 3 milyon Euro’luk proje. Birinci aşama geçti ikinci aşama temmuzda değerlendirilecek. Geçersek, Çanakkale özellikle Gökçeada ve Bozcaada ve diğer ilçelerde organik tarım bilgilendirmelerini gerçekleştireceğiz. Diğeri de zeytin ve zeytinyağcılık üzerine bir proje. Bizim ön planda olan markalarımız hemen hemen bunlar. Daha sonra da Ezine peyniri ile ilgili çalışmalarımız olacak. 2015’te bizim için çok önemli. 2015 biliyorsunuz Çanakkale Deniz Zaferi’nin yüzüncü yılı. Bu yüzüncü yılda üzerimize düşen bir görev var. Ben bunu hep dile getiriyorum. Barışın kenti diyor, barışı dile getiriyoruz. Ama farkındaysanız barış’ı simgeleyen hiçbir şey yok. Projemizi iki senedir dile getiriyoruz. Rus bir heykeltıraş ve ÇOMÜ Öğretim üyesi ile beraber savaşa katılan tüm ülkelerin milli kıyafetleri ile genç kızların ellerinde büyüyen bir dünya’nın ve o dünyada çocukların çember oluşturduğu görsel bir projemiz var. Üzerinde duracağız. Yer olarak Hamidiye tabyaları ya da kepez hasan mevsuf şehitliğinde yüksek bir yerde olmasını düşünüyoruz. Gelibolu dendiğinde sırf Avrupa kıtasında, karşida bunu yaşayıp çekip gitmek sanki Anadolu tarafında hiçbir şey olmamış, sanki hiç kan dökülmemiş, hiç can verilmemiş gibi bir izlenim oluyor. Ama baktığımızda tabyalarda, toprak altından çıkan toplarda görüyoruz ve karanlık limanı da biliyoruz batan gemileri, Nusret Mayın gemisinin şahlandığı yer olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu bölgeyi öksüz bırakmak hiç kafama yatmıyor.

Diğeri de miniatürk olarak “80 il eşittir Çanakkale” dediğimiz ve burada tüm Türkiye’yi yansıtmak, anlatabilmek adına bir çalışmamız var. Belediye, vilayet uygun bulacağı bir alanda bunu yapacağız. İnsanlarımız girdiğinde Türkiye’nin her yerini görebilmeli. Ciddi maliyetli ama Avrupa Birliği ve Kültür bakanlığı finansmanı ile yapılabilir. Bunları hayata geçirebilirsek, ÇASIAD’in 100. Yılda imzası olur hem de katkısı olur. Amacımız demiryolu, hava ve deniz yolu ulaşımının bir an önce hayata geçmesi. Bunlar oldu mu, Çanakkale’yi kimse tutamaz. Bu nedenle Çanakkale’yi ehil eller yönetmeli işi ehil eller ele almalı. Herkes her yere gitmemeli herkes olduğu yerde iyi şeyler yapmalı diye düşünüyorum.

 

Salih Yıldız: Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) 5 bin 500 üyesi olan, ticaret yapan herkesin üye olduğu bir oda. Hepimiz birimiz kadar etkili ve yetkiliyiz. Oranında meclis üyesi olmak, yönetimine girmek başkan olmak öyle sanıyorum Çanakkale için görev yapmak isteyen proje üretmek katma değer sağlamak isteyen herkesin görevidir. Herkes olabilir. Önemli olan ben adayım derken icraatta hayata geçerken de uygulayabilmek ve zaman ayırabilmektir. Yeri geldiğinde tavır koyabilmek, yeri geldiğinde projeler üretmek. Eğer insan bunları yapmayacaksa sırf meclis üyesi yada yönetim kurulu üyesiyim diyebilmek adına orada bulunuyorsa kimse yanlış anlamasın ama biraz kişilik problemi var demektir. İnsanlar ürettikleri ile kendileri bir markaysa yaşamıyla eğer bir yerdeyse her yerde katkı sağlayabilir. Şimdilerde ÇTSO’da 30 dakika bekliyorsunuz iki kişi daha gelsin meclis toplantısı yapalım diye. Böyle bir meclis oluşacaksa ticaret ve sanayi odasına yazık olur. Kimse diğerinin zamanını çalmayacak. Çünkü zaman çok kıymetli. Herkes bir alanda olmalı. Ticaret ve Sanayi odası orada olanlarla üretmeli, kalkınmalı, projeler geliştirmeli. Belediye meclisi kendi içerisinde anlatabilmeli, üretebilmeli, tavır koyabilmeli, zaman ayırabilmeli. İl genel meclisi de aynı şekilde. Bir kişi birkaç yerde olursa olmaz. Farklılıklar yaratmalı. İlle de birinin adamı olmak derneğe üye olmak şart değil. Kim geldiğinde ben varım diyor zamanımı ayıracağım diyorsa ben Salih Yıldız olarak biz ÇASIAD olarak o ismi değerlendirir ve desteklerim. Bizim dernekte ama olsun kafası çalışmıyorsa da zaman ayırmayacaksa da illaki olsun olmaz. Bu mantık Çanakkale’ye 5500 üyesi olan ÇTSO’ya ihanettir. Gönüllülük esası olan bu olayda gönülleri kırmanın anlamı var mı? Kim ben çalışacağım diyorsa o gelmeli, onu desteklemeli. Biz kimseyle kavgaya değil kenti daha iyi nasıl hale getirmeliyiz onu düşünmeliyiz. Biz dilini kullanmalıyız. O zaman çok daha güzel şeyler yaparız. Sürekli ben dersek o ben egosu insanların gözünü kör eder. Hırslar insanın gözünü kör eder. Kişilikle, istihdamla, üretimle, projeyle her şeyden önce insanlıkla çıkmalı. Ben olayımda benden sonrası kıyamet olmaz. Toplantıyı işim var diye yarıda bırakıp çıkacaksınız oradaki insanlar işsiz mi? Böyle mantık olur mu? Herkes zamanını çok iyi planlayacak. Zamanını planlayamayanlar dostluklarını planlayamazlar. Bulundukları yönetimleri planlayamazlar. Arkadaşlıklarını planlayamazlar. Ailesini planlayamaz. İşadamı ise üretiyorsa zamanını çok iyi planlayacak. Burada dernekler arası kavgaya, rekabete değil. Çanakkale ticaret ve sanayi odasının üyelerinin daha iyisini yapma adına yapıcı bir rekabetin olması hepimizi mutlu edeceği gibi beni de mutlu edecektir. Bu seçimlerinde hem şehrimize hem de ekonomik yapımıza hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah çok daha güzel günlere daha iyi yatırımlara daha değişik projelere ileriye dönük kalkınmayı sağlayacak örnek olacak zaman ayıracak bir yönetim meclis oluşur hepimizde alkışlarız. Kim seçilirse seçilsin gider kutlarız iyi çalışmaları içinde desteklerimi önerilerimizi sunarız. Ama yanlış iş yaparlarsa da sonuna kadar karşılarında duracağımızı gerektiğinde her yere de müracaat edeceğimizi söyleriz.