16 Nisan`da yapılan anayasa değişikliğini içeren referandumda sosyal medya ve haber sitelerinde mühürsüz oyların sandıklara atıldığı ve `tercih` yerine `evet` yazılı mührün seçimde yer aldığı görülmüştü. Bu yaşananların ardından YSK`nın resmi internet sitesinde duyurmuş olduğu; "Üzerinde sandık kurulu mührü olmayan pusula ve zarfların dışarıdan getirilmediği kanıtlanmadıkça geçerli sayılması” kararı beraberinde tartışmaları getirmişti. Bu karara itiraz eden vatandaşlar, söz konusu oyların kabul edilmesine tepki amacıyla yazdıkları dilekçeleri, Çanakkale Adliyesi`nin arkasında bulunan İl Seçim Kuruluna iletti. YSK`nın aldığı “mühürsüz oy” kararını protesto eden vatandaşlar, seçim bürosunun önünde toplandı. “Hayır Kazandık”, "Hırsızlık Var" yazılı pankartlar ile seçim bürosuna gelen yurttaşlar, alınan kararları kabul etmediklerini dile getirerek tepkilerini belirtti. Vatandaşlar, YSK tarafından kabul edilen mühürsüz oy pusulası ile `tercih` yerine `evet` mührünün bulunduğu oyların geçersiz sayılması için dilekçe verdi. Seçim Bürosu`na verilen dilekçe sayısısın 300`ü aştığı öğrenildi.
Verilen dilekçelerde ne yazıyor?
Vatandaşlar tarafından Seçim Bürosu`na verilen dilekçelerde şu ifadeler yer alıyor; "Konu: Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılacağı ve `tercih` mühürü yerine “evet” mührünün basılmış olduğu oy pusulaların geçerli sayılacağına ilişkin kararının kaldırılması talebidir. Açıklamalar; 16 Nisan 2017 günü yapılan halk oylaması işlemi devam ederken sandık kurullarından, ilçe kurullarından çok sayıda mühürsüz ve/veya `tercih` yerine `evet` yazan oy pusulaların seçmenlerce kullanıldığı bu durumda yasalara uygun olması için nasıl işlem yapılması gerektiği yönünde Yüksek Seçim Kurulu’na yapılan müracaatlar üzerine Kurulu’nuz tarafından; a. Mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılacağı, b. `TERCİH` mührü yerine `EVET` mührünün basılmış olduğu oy pusulalarının geçerli sayılacağı kararlarının verildiği görülmüştür. Yüksek Seçim Kurulu’nun bu uygulaması Anayasa’nın 67. Maddesine güvence altına alınmış seçme hakkını ve 79. maddesinde yer alan seçimlerin doğruluk ve dürüstlük kurallarını ihlal etmekte olup, seçme hakkını güvence altına alan diğer uluslararası hukuk kurallarına açıkça aykırı olduğu gibi, aynı zamanda Kurulunuzun yerleşik kararlarına da aykırıdır. Tüm bu nedenlerle, Kurulunuzun yukarıda belirtilen kararlarının 298. Sayılı kan8unun 131. maddesi uyarınca kaldırılmasına, karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğmuştur. Sonuç ve talep: Yukarıda arz edilen nedenlerle Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz oy pusulalarının ve /veya `TERCİH` mührü yerine `EVET` mührü basılmış olduğu oy pusulalarının geçerli sayılacağına ilişkin kararların 298. Sayılı kanunun 131. Maddesi uyarısınca kaldırılmasına karar verilmesini saygılarımla talep ve arz ederim"
Vatandaşlar ne diyor?
Mete Ergin: Bu bir vatandaş olarak ülkeye ve oyuna sahip çıkma hareketidir. Sadece bir vatandaş dilekçe verdi diye okullara mescit açan, sadece bir vatandaş dilekçe verdi diye okullara imam hatip açan bu iktidar, bu hukuk sistemi bu kadar vatandaşın dilekçesini dikkate almıyor olamaz. Vatandaşız oyumuza ve hakkımıza sahip çıkıyoruz.
Muzaffer Dağtekin: Yüksek Seim Kurulu daha önce Bitlis`in Güroymak ilçesinde bir tek mühürsüz oy pusulasına oy verilmesiyle ilgili olarak bir ilçede seçimi iptal etti. Aynı Yüksek Seçim kurulu 16 Nisan`da yapılan referandum oylamasında binlerce tabir edilen damgasız oy pusulası ve damgasız zarflara karşı kullanılan oyları bir anda seçim esnasında kabul etti. Oysa ki Şubat ayında aynı Yüksek Seçim Kurulu almış olduğu karar gereği bu tür oyların iptal edileceği yönündeydi. Ancak bu oylama esnasında bu kararından döndü ve tek başına karar verdiler; bu yasal değildir, hukuksuzluktur. Vatandaş olarak biz böyle bir oylamaya itiraz ediyoruz. Bu oyların geçersiz sayılmasını istiyoruz. Türkiye`de yapılan bu referandumun iptal edilmesi gerekir. Biz hayır oylarının daha fazla olduğuna inanıyoruz. hayır oyları kazanmıştır diyoruz. Bunun hayata geçirilmesini istiyoruz.
Deniz Çelebi: YSK`nın aldığı bu kadarı biz Emek Gençliği olarak şuna benzetiyoruz; tıpkı bir futbol maçında hakemin ceza sahasına giren tüm topların gol olacağını söylemesi gibi YSK`nın aldığı karar da seçim esnasında usulsüz bir karardır. Bu karar 2010`daki YSK`nın aldığı karara zıt düşer. Anayasaya zıt düşer. Bu nedenle seçimin şaibeli ve usulsüz olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple mühürsüz oylarla YSK aldığı karardan acil geri dönmelidir, mühürsüz oy pusulalarının adetini açıklamalıdır ve bunların tümünü geçersiz saymalıdır.
Nermin Tokgöz: Daha biz sandıkları sayarken biz kazandık diye ilan ettiler. Bizim buna itirazımız var bunu kabul etmiyoruz. Sonuna kadar hakkımızı arayacağız
Hasan Türkoğlu: Mühürsüz zarflar nedeni ile seçimin adil olmadığını düşünüyoruz. Seçim sonuçları hakkında kuşkularımız var. Bunu da yasal yollardan başvurumuzla teyit ettirmiş olduk. Bu haliyle toplumsal mutabakat salanmış olmaz. Çünkü bu bütün toplumu ilgilendiren bir mesele ve kabul edilemez bir şey. Kabul edilmeyen bir Anayasa metni meşru sayılmaz.
(Atakan Alkış)