Proje kapsamında, iki kent arasında zihinsel engellilerin kullanması amacıyla plastik sanatlar, tiyatro ve dans atölyeleri oluşturularak, onların duygularını eserleriyle ifade etmeleri sağlandı. Bir yıl devam edecek proje kapsamında Çanakkale ve Paris`teki katılımcılar, birbirleriyle paralel olarak resimler yapacak, tiyatro ve dans gösterileri hazırlayacak. Proje sonunda her iki ülke katılımcılarının ortaya koyduğu sanatsal etkinlikler, bir organizasyonla sergilenecek. Projeye dahil olan katılımcıların birbirlerini tanıması ve sohbet etmesi için de iki kent arasında internet üzerinden atölyeler arasında görüşmeleri sağlandı. Böylelikle hem Çanakkale`deki hem de Paris`teki zihinsel engelliler, birbirlerini görme imkanı buldu, karşılıklı eserlerini gösterdi, şiir okudu, şarkılar söyledi ve duygularını paylaştı.
Proje sorumlusu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Seyhan Boztepe, projeyi Paris`te bulunan Personimages Derneği görevlisi Ayda Su Nuroğlu ile yürüttüklerini söyledi. Çanakkale`deki çalışmaları Mavitay Çocukların Kültür Evi`nde yürütüklerini anlatan Boztepe, projeyle engellilerin duygularını sanatla ifade etmelerinin amaçlandığını bildirdi. Boztepe, iki kentte projeye dahil olan engellilerin, birbirleriyle tanışmak istediğini, bunu gerçekleştirmek için de internet üzerinden projeksiyon cihazıyla atölyeleri birbirine bağladıklarını dile getirdi. ``Onların buraya gelmesi, buradakilerin de oraya gitmesi çok zor`` diyen Boztepe, internet üzerinden onları birbirleriyle görüştürdüklerini bildirdi.
Boztepe, ``Ekrandan birbirlerini gördüler, bizim sanatçı olarak değerlendirdiğimiz katılımcılarımız birbirleriyle tanışma olanağı buldu. Yaptıkları eserleri gösterdiler, birbirlerine olan duygularını ifade edecek konuşmalar yaptılar`` diye konuştu. Projede sadece zihinsel engelli bireylere, kendilerini ifade etmelerine yarayacak yeni, farklı alanlar sunmak amacını taşıdıklarını ifade eden Boztepe, zihinsel engellilerle Çanakkale`den Paris`e sanat hattı oluşturmaya çalıştıklarını anlattı.
Seyhan Boztepe, şöyle konuştu: ``Zihinsel engellilerinin sanatla uğraşmaları dışında başka bir amacımız yok. Onların bazı eserler üretmeleri, sanatla tanışmaları ve bu yolla kendilerini mutlu etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Belki yeni alanlar yaratmaları ve bu alanları kendilerine olumlu olacak şekilde kullanma olanağı bulmaları söz konusu olabilir diye düşünüyoruz. Projenin sonunda Çanakkale`de kalıcı bir sanat ortamı oluşur, bunun için çalışacağız.``
Engellilerin projeye ilgisinin kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Boztepe, katılımcıların ciddi anlamda bu işe odaklandığını bildirdi. Katılımcıların her hafta önce plastik sanatlar atölyesine gelerek resim yaptığını belirten Boztepe, ``Daha sonra tiyatro atölyesine geçiyorlar. Bu ortak projenin sergi ve gösterileri için hazırlanıyorlar. Paristekiler de çalışma programını izliyorlar ve birbirine uyumlular`` dedi.
Boztepe, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Buradakiler, Paris ya da Fransa ile ilgili değerleri, oradaki eserleri binaları yiyecekleri, ne yaptıkları ve neden hoşlandıklarını öğrenmeye çalışıyorlar. Onlar da Türkiye`de, özellikle Çanakkale`de hangi değerler, nasıl binalar var bunları merak ediyorlar. Burada boğaz var, gemiler geçiyor mu- Troya Antik Kenti`ni, tahta at var mı- onu öğreniyorlar. Karşılıklı birbirini tanıma sürecinden sonra bu değerler üzerinden çalışmalar yapıyorlar ve birbirlerini tanımak istiyorlar``
Boztepe, hem Çanakkale hem de Paris`teki katılımcıların yaptığı eserlerin proje sonunda sergileneceğini belirterek, Danimarka`dan bir yönetmenin de çalışmaları içeren ve ``projenin katılımcılara nasıl şeyler hissettirdiğini`` anlatan bir belgesel film yaptığını sözlerine ekledi.