Çanakkale 19 Mayıs’a sahip çıktı

 

 

 

 

Milli Eğitim Bakanlığının 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile ilgili aldığı Ankara dışındaki illerde stadyumdaki törenlerin iptali yönündeki karara Çanakkale den tepki geldi. Karara yayınladıkları deklerasyonla yanıt veren aralarında Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, CHP Merkez İlçe Başkanı Hakan Evirgen, CHP Merkez İlçe kadın Kolları Başkanı Meral Çilingir, ÇYDD, YKKED, Tüm BEL Sen, Ziraat Mühendisleri Odası, Pir Sultan Abdal Derneği, ADD, TEMA, Eğitim –Sen, Türk Kadınlar Birliği üyelerinin de bulunduğu katılımcılar  “Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşu ile bizleri kul olmaktan insan olmaya, köle olmaktan özgür olmaya, çağdışı olmaktan uygar olmaya kavuşturmuştur. İşte esas budur. Onun için 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos kutlanmaktadır. Cumhuriyet Bayramı`ndan sonra 19 Mayıs Bayramı`na yapılan müdahale, bizleri ortak geçmiş ve ideallerden uzaklaştırarak ulus bilinci, vatan sevgisi ve şükran duygusundan yoksun nesiller yetiştirerek bütünleştiren değil, ayrıştıran bir düşüncenin uygulamasıdır. Halkın bir araya gelip coşkuyla özgürlüğünü kutlamasına getirilen engeller karşısında susmayacağız ve bayramlarımızı kutlamaya devam edeceğiz” dediler.

 

 

“Bayramı halka mal etmeliyiz”
Toplantıda bir konuşma yapan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Bayramların kutlanmasının kaldırılmasındaki amacın Atatürk’ü ve devrimlerini tartışma konusu haline getirmek olduğunu ifade etti.” Çanakkale de bayramlara halkın katılımını arttırmak için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Başkan Gökhan; “ Stadın ötesinde bütün bayramlarımıza halkın katılımı sağlanmalıdır. Buna çaba göstermeliyiz. Saçma sapan genelgelerle moralimizi bozmayalım. Bayramı halkla beraber yapmak durumundayız” dedi. Gökhan şunları söyledi; “Bayram kutlamaları ile ilgili yazılan yazıda, duyumlar alınmaktadır diyor. Bir devlet görevlisinin yazdığı yazı mahalle kahvesinde dedikodulardan oluşuyor. Duyum alıyor, vahiy de gelmiş olabilir. Biz de bayramları törenlerle kutladık. Biz o günden bugüne bu kadar genci heder mi? Gripten, zatürreeden binlerce genç mi öldü? Bizim motivasyonumuz bozulmadı da biz üniversitelere gidebildik.

 

Bizim gençliğimizde ne SBS vardı ne üniversite sınavı vardı. 19 Mayıs da vardı. 23 Nisanda vardı. Ne motivasyonumuz bozuldu. Allaha şükür efendi gibi okuduk, devlet tarafından sübvanse edildik.  Liseyi, üniversiteyi yatılı okudum.  5 kuruş para vermedim. Benim zamanım da harç da yoktu. Şimdi harçlar kalksın diyenler hapiste. Hiçbir bayram bizim motivasyon ve sağlığımızı tehdit etmedi. Bu iktidarın çarpık düzeninin getirdiği nokta bu anlayıştır. Bayram günü okullar tatil.

 

Resmi tatilde okulda tören yapacağız deniyor. Zaten amaç katılmalarını istemek değil. Katılmamalarını temin etmek. Neden bu bayram gündeme geldi. Ne oldu bayram değil seyran değil enişte neden bizi yanaklarımızdan öptü. Sayın Mehmet Emin Kararsız, bu kararsızın bir kararı var. Karar, bu bayramın önündeki, Atatürk’ü anma lafından rahatsız. Bunu kaldırabilsek zaten gençlik ve spora devam. Yola devam. O ondan rahatsız.

 

Belli tuzaklara düşmemek lazım. Bizim önümüze saçma sapan metin atılıyor. Biz hemen üstüne çullanıyoruz. Tepki veriyoruz, haklı olarak duygusal bir şey bu. Bayram sürecini engellenmeye çalışılmasına herkes tepki gösteriyor. Buradaki amaç Atatürk’ü tartışma konusu haline getirmek devrimlerini tartışma konusu haline getirmenin bir yolu.  Ben belediye başkanı olduğumdan beri halkla bayramları coşkulu kutluyorum. Bu coşku yaşanıyor. Onlar için bu tehlikeli bir gidiş. Ne güzel stadyumda yaparken bunlar birde halkı katıyorlar bu tehlikeli bir gidiş. Stada bağlanmış olmasına dahi karşıyım. Stadın ötesinde halkın katılımı ile bütün bayramlarımıza halkın katılımı sağlanmalıdır. Buna çaba göstermeliyiz. Saçma sapan genelgelerle moralimizi bozmayalım. Bayramı halkla beraber yapmak durumundayız. Bayramlar askeri tören değildir. Törende geçen çocuğa bile el sallayamıyoruz. Çocuk el sallıyor biz duruyoruz. El sallama kardeşim aman törenin ciddiyeti. Gencecik çocuklar asker adımı ile yürüyor. Bayram bu değil.

 

Bayramı halka mal etmeliyiz. STK’lar, siyasi partiler, biz, herkes bayramların öncesinde toplanıp bayram arifesinde ne yapmalıyız konser mi getirmeli etkinlik, yarışmamı yapmalıyız. CHP kadın kolları, 19 Mayıs da 3’er otobüsle Samsun’a gitmeyi planlıyorlar. Bunu burada da yapabiliriz. Etkinlikleri burada yapabiliriz. Bayramları proje haline getirmeli onun bunun eline bırakmamalıyız. Nevruzda da resmi tören oluyor. Saçma sapan işler oluyor. Bir ateş yakılıyor üstüden atlamaya çalışıyoruz. Ya Vali ya Belediye Başkanı biri yanacak. Ama ben zaten katılmıyorum. Ben halkın yaptığı nevruz’a katılıyorum. Ben esenlerde yapılan nevruza katılıyorum. Halkla beraber bayramlarımızı kutlamanın yöntemini bulmamız gerekiyor. Bu AKP’nin bu saçma genelgesi beni bunu ortaya sunmaya vesile oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bu saçmalık üzerinden Çanakkale de projeler üretmeliyiz. Çanakkale de bunu yapmalıyız.

 

Önümüzde ilk bayram 23 Nisan, 29 Ekim’i hele çok daha anlamlı kutlamalıyız. Kordonu doldurup taşırıp burada bayram yapmalıyız. Yıllarca olmamış bir olayı olmuş gibi ortaya atmak, kötü niyetten başka hiçbir şey değildir. Bu sıkıntıları okulları gezerken geçmişten de biliyorum. Geçen yıldan itibaren bunlar bahane olmasın diye gönüllü olmayan öğrenci velileri ile okul arasında ilişkini bozulmasına sebep oluyor deniyor ya gönülsüz olmasının sebebi maddi sorunlarda olabilir. Geçen yıldan beri bu yılda hem 23 Nisan hem 19 Mayıs öğrenci kıyafetlerini Çanakkale Belediyesi veriyor. Karşılıksız. Bundan sonrada verecek. Bahane kalmasın. Belediye kim? Sizsiniz. Sizlerin kaynaklarını bu kentin çocuklarına, insanlarına onları motive etmek için harcıyorum. Bundan sonra daha yüksek seviyede yapacağız. İnadına bu bayramlarımızı daha iyi kutlayacağız.”

 

 

“Bayramı daha coşkulu kutlayacağız”
Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan ise; “Deniz bitiyor arkadaşlar.  Olay 19 Mayıs olayı değil. Elin gavuru Avustralya’dan yüzerek geliyor. Neden? Tarih bilinci için geliyor. İnsanlık tarihinin belli sembolleri vardır. İnsanı insan yapan değerler vardır. Bu değerler işte bu değerler için geliyor. Kendilerine ait bir kimlik için geliyor. 29 Ekimle başladık. Her gün 19 Mayıs. Cumhuriyet bitiyor, yarın bildiğiniz yüzmeyi yapacağınız havuz dahi bulamayacaksınız” diye konuştu.

 

 

“Toplulukları ulus yapan özellikler vardır”
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çanakkale Şube Başkanı Dr. Ersin Gin; “Bu ülkeyi bu toprakları bize vatan eden, en değerli varlıkları canlarını veren atalarımızı bu kazandıkları zaferleri önemli günleri bayram olarak kutluyoruz. Amaç ve niteliği değiştirmek olan çalışmalara anlam veremiyorum, çok üzülüyorum. Amacı Atatürk ilke ve devrimlerini yaşamak yaşatmak olan derneğimizin Atatürk’ün gençliğe bir kutlama mesajı olarak bir ulus olmanın bilinci ile cumhuriyete giden ilk adımı simgeleyen on dokuz mayısa çıktığı günü gençlere bayram olarak vermesinin engellenmesine üzülüyorum. Toplulukları ulus yapan özellikler vardır. Her toplum ulus olamaz. Bir araya gelen bireyler ulus olamaz. Ulus olmak için ortak birliktelik, yaşanmışlık, kültür, dil, toprakları vatan etme özelliği vardır. Bunları bizde bayram olarak kutluyoruz, kutlamalıyız” dedi. 

 

 

“Toplumun her değerine sahip çıkıyoruz”
Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, “Anadolu coğrafyası, insanlık tarihi boyunca bilim ve emeğin, ürünlerini sonuçlarını dünyaya yaymış ve paylaşmış bir coğrafyadır. Özellikle uygarlaşmanın sonucunu çok iyi sentezlemiş olan Atatürk, cumhuriyetin kuruluş felsefesini aklın ve bilimin yol göstericiliği ekseninde kurmuş ve esas mücadelenin cephelerde verilen mücadelenin bilim alanında başarıya kavuşturulacağının çok iyi altını çizmiştir. Biz sendika olarak sürece sahip çıkıyoruz. Toplumun her değerine sahip çıkıyoruz. Mücadele ile bu süreci daha iyiye taşıyacağız. Her şey sorgulanabilir ama yukardan dikte ettirilemez. Topluma mal olmuş kavramlar, değerler daha iyiye daha güzele doğru toplum tarafından taşınır” şeklinde konuştu.

 

“Topyekün Çanakkale’den direniş göstermeliyiz”
Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şube Başkanı Necmi Akyalcın; “Bayramlara saldırılmasının asıl nedeni, bağımsızlığı simgelemiş olmasıdır. Türkiye’nin ulusal kurtuluş savaşını simgelemiş olmasıdır. Bundan dolayı topyekün Çanakkale’den direniş göstermeliyiz. Cumhuriyet bayramında ADD olarak sokağa çıktık. Direniş gösterdik, kutladık. 19 Mayısta da ne yapılacaksa hepsine varız” ifadelerini kullandı.

 

“Bayramların kutlanmasını istiyoruz”
CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Meral Çilingir; “Bence Atatürk ne yaptıysa çok doğru yaptı. Bayramların altında da milletin istekleri duyguları vardır. Cumhuriyet bayramı milletine verdiği bayramdır. Bunu hatırlayın unutmayın demektir. 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı özgürlük bağımsızlığı unutmayın demektir. 19 Mayıs da gençliğe verdiği değer ve önemdir. Burada mesaj veriyor gelecek nesiller sizin eseriniz olacaktır demiştir. Bayramların kutlanmasını istiyorum. Atatürk öğretmeni olarak yapılanların hepsinin yanlış olduğunu düşünüyorum” dedi.

 

 

“19 Mayıs’ı asla kaldırmayız”
Emekli Öğretmen Melahat Başeğmez; “Paşalarına saygı göstermeyen gazetecilerin haber hürriyetini elinden alan birçok dalda herkese baskı yapan bir devlet 19 Mayısı kaldırır. Ama bizler asla kaldırmayız. Biz ona devam edeceğiz. Daha çok 19 Mayıslarda bizim talebeler geçecek ve Türk devletinin bağımsız ömrünü uzatmaya çalışacağız” diye konuştu.

 

 

“19 Mayıs özgürlüğe atılan ilk adımdır”
Yapılan Konuşmaların ardından toplantıya katılan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, CHP Merkez İlçe Başkanı Hakan Evirgen, CHP Merkez İlçe kadın Kolları Başkanı Meral Çilingir, ÇYDD, YKKED, Tüm BEL Sen, Ziraat Mühendisleri Odası, Pir Sultan Abdal Derneği, ADD, TEMA, Eğitim –Sen, Türk Kadınlar Birliği temsilcilerinin imzaladığı deklerasyon YKKED Başkanı Yüksel Özdemir tarafından okundu;

 

“Gençlik ve Spor Bayramı olarak 1927 yılından beri kutlanmaktadır. Cumhuriyet`in ön sözünün yazıldığı Çanakkale`de, mazlum uluslara örnek Kurtuluş Savaşımızda her türlü iklim koşulunda vatan toprakları için savaşan, kanlarıyla ulus sınırlarını çizen Mehmetçiklerin torunları; Yüce ATATÜRK tarafından kendilerine armağan edilen, "Atatürk`ün Gençliğe Hitabı" ve hep bir ağızdan okunan "Gençliğin ATA`YA Cevabı" ile özgürlüğümüzün simgesi Türk Bayrağı`nın ayakta selamlanmasıyla başlayan bayramı 85 yıldır coşkuyla kutlamaktadır. Kutlamaya devam edeceklerdir.

 

Bayram provalarının soğuk/sıcak havalarda öğrencileri üşütmesini/bayıltmasını bahane olarak göstermek şehitlerimize saygısızlıktır.Derslerin bayram provaları nedeniyle aksadığından söz etmenin temelinde ulusal bayramımızın tüm halkın katılımıyla kutlanmasından, ulus bilincini pekiştirmesinden, emperyalizme karşı kazanılan özgürlük mücadelesinin gelecek kuşaklara taşınmasından duyulan rahatsızlık vardır. 30 Ağustos Zafer Bayramı sınırlamaları, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı`nın kutlanmaması ve şimdi de 19 Mayıs Atatürk`ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı!Bu kararın arkasında milli mücadeleye yöneltilen bir saldırı olduğu açıktır.

 

Toplumumuzu bir arada tutan ortak değerlerimiz, bağımsızlık bilincimiz yok ediliyor. Mesele törenlerin içeriğiyle, usulle ilgili değildir. Mesele esasla ilgilidir.Başı dik, onurlu, özgür, vatanım dediğimiz topraklarımızda bugün yaşıyorsak bunu doğu halklarına bir ışık, bir model olan; özgürlük, lâiklik, demokrasi, ulus olma bilinci, sosyal hukuk devleti, kadın erkek eşitliği, işçisiyle köylüsüyle topraklarımızı kendimizin işleyeceği, üretimde ve paylaşımda adaletin olduğu, etnik ayrılıkların konuşulmadığı Türkiye Cumhuriyeti`ni kurarak liderliği her anlamıyla örnek olan ATATÜRK`e ve şehitlerimize borçluyuz.Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşu ile bizleri kul olmaktan insan olmaya, köle olmaktan özgür olmaya, çağdışı olmaktan uygar olmaya kavuşturmuştur. İşte esas budur. Onun için 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 ağustos kutlanmaktadır. Cumhuriyet Bayramı`ndan sonra 19 Mayıs Bayramı`na yapılan müdahale, bizleri ortak geçmiş ve ideallerden uzaklaştırarak ulus bilinci, vatan sevgisi ve şükran duygusundan yoksun nesiller yetiştirerek bütünleştiren değil, ayrıştıran bir düşüncenin uygulamasıdır. Halkın bir araya gelip coşkuyla özgürlüğünü kutlamasına getirilen engeller karşısında susmayacağız ve bayramlarımızı kutlamaya devam edeceğiz.”