Çan Helvacı Köyü’ne İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım San. A.Ş. tarafından Kömür Ocağı yapılması planlanmıştı. İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım San. A.Ş. Kömür Ocağı açmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvuruda bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, 24 Ekim tarihli yapılan açıklamada, 15 Kasım tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenleneceği duyuruldu. 15 Kasım tarihi için ÇED hazırlıkları sürerken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ÇED toplantısına 2 gün kala Termik Santral, Kül Depolama Sahası ve Helvacı Kömür Ocağı için ÇED sürecinin sonlandırıldığı açıklandı. Ancak ÇED sürecinin yalnızca Termik Santral ve Kül Depolama Sahası için sonlandırıldığı bilgisi alındı. ÇED sürecinin, Helvacı Kömür Ocağı için devam ettiği öğrenildi. Çan Çevre Derneği Başkanı Hamza Yıldız, gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıklama yaparak, konu hakkında değerlendirmede bulundu. Yıldız, İÇDAŞ’ın, daha önce Termik Santral, Kül Depolama Sahası Helvacı Kömür Ocağı işletmesi olarak müracaat ettiğini, bu müracaatlardan ÇED süreci için gerekli evrakları tamamlamadığından Kül Depolama ve Termik Santral projesinin sonlandırıldığını söyledi. Yıldız, Helvacı’da daha önce kapalı işletme ocak olduğunu, bu kez hem açık hem kapalı olarak işletme yapılması istendiğini belirtti. Çevre Derneği Başkanı Yıldız, ayrıca Helvacı köyünde yaşayanların şirket tarafından vaatlerle kandırıldığını, dolayısıyla halkın termik santrali istediğini belirtti.
“Kömür Ocağı için süreç devam ediyor”
Çan Çevre Derneği Başkanı Hamza Yıldız, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “İÇDAŞ, daha önce Çan’ın Helvacı Köyü’ne termik santral kurmak için gerekli izinleri aldı. Fakat ekonomik kriz patlayınca, bu çalışmadan şuanda vazgeçtiler. Yarın (Bugün) yapılacak olan ÇED toplantısı, Helvacı Kömür Ocağının işletmesiyle ilgili olacak. Burada eski, kapalı işletme ocak vardı, bunu hem açık hem kapalı olarak işletecekler. Daha sonra da ekonomik kriz atlatıldığı taktirde oraya bir termik santral daha dikecekler. İÇDAŞ, daha önce Termik Santral, Kül Depolama Sahası Helvacı Kömür Ocağı işletmesi olarak müracaat etmiş, bu müracaatlardan ÇED süreci için gerekli evrakları tamamlamadığından Kül Depolama ve Termik Santral projesi sonlandırılmıştı. Fakat Kömür Ocağı için süreç devam ediyor. Yarın saat 11:00’da Helvacı Köyü’nde ÇED toplantısı yapılacak, biz de orda olacağız” ifadelerini kullandı.
“Ölümlerin çoğu, hava kirliliğinden kaynaklanıyor”
Çan’da bulunan termik santrallerin Çan’ın havasını kötü etkilediğini ve hava kirliliğinden dolayı ölümlerin ve hastalıkların arttığını söyleyen Yıldız; “Helvacı Köyünde yaşayanlar da ‘ Biz tarlaları nasıl daha pahalıya satarız?’ diye düşünüyorlar. Köylünün de bu duruma bir itirazı yok. Bir de ‘İstihdam yaratacağız, çocuklarınızı burada çalışacak’ diye vaatlerde bulunuyorlar. Tabi bunların hepsi başlangıçta halkın gözünü boyamak için verilen ve daha sonra tutulmayan vaatler. Şuanda Çan’da 2 tane termik santral var. Bizim hakim rüzgarlarımız, poyrazdan estiği için yılın önemli bir bölümünde bu iki santral dumanlarını Bayramiç ve Kirazlı’ya doğru salıyor. Fakat Helvacı da açıldığında poyraz, dumanı tamamen bize doğru getirecek. Çan’ın zaten müthiş bir kirli havası var. Dolayısıyla Çan, tam bir cehenneme dönecek. Çan’da 2 tane termik santral şuanda faaliyette. Bizim zaten eski linyit işletmelerinden bugüne Çan’da hava kirliliği var, hem de önemli ölçüde var. bizim çocuklarımızın yüzde 65’i solunum yollarından rahatsız. Ölümlerin büyük çoğunluğu da genellikle akciğer kanseri ve kap damar hastalığından meydana geliyor. Bunun sebebi de hava kirliliğinden oluşuyor” dedi.
“Böyle giderse Çan, tam bir hayalet kasabasına döner”
Çanlıların artık Çan’da yaşamamak istediğini, termik santrallerin yol açtığı hava kirliliğinin ardından göçlerin de çoğaldığını sözlerine ekleyen Yıldız; “Bu kirli havanın ortasına 2-3 tane de termik santral koyulursa burası, yaşanmaz hale gelir. Termik santrallerin kurulduğu yer de son derece bereketli tarım arazileridir. Bunlar, tamamen toz altında, buradaki verim düşüyor, asmalarımız üzüm yapmıyor, meyvelerimiz hastalıklı yetişiyor. Eskiden Çan’da çok büyük miktarda domates yetiştirilirdi, artık buralarda domates olmuyor. Doğal yaşam tamamen ölüyor. Dolayısıyla insanlar, artık Çan’da yaşamak istemiyorlar. İnsanlar, Küçükkuyu’ya, Çanakkale’ye, sahil kesimlerine gitmek istiyorlar. Köylerde de pek fazla insan kalmadı. Böyle giderse Çan, tam bir hayalet kasabasına döner. Biz, bu konuda 25 gün önce İl Çevre Müdürlüğüne, termik santralin etrafında yer alan köy muhtarlarının da imzaladığı termik santrallerin denetlenmesi, gerekli tedbirlerin alınması için dilekçelerimizi verdik” dedi.
(Baykal Sağlam)