50 yıldan bu yana, sadece Türkiye’de değil dünyanın dört bir yanına dağılan eserleriyle seramik sanatının duayenleri arasına giren Mustafa Tunçalp Çanakkale Seramik Fabrikalarına da büyük emek vermiş bir isim.
Çamurla, sırla, boyayla, fırınla didişe didişe tüketilen elli yılın sonunda var edilen sanat yapıtı, kazanılan bunca ödül o ömrün baş gitmediğini gösteriyor.
Türk kültürünün özgün motifleri Tunçalp’in çağçıl yaklaşımlarıyla ölümsüzleşerek dünyanın dört bir yanında hayatla iç içe geçmiş durumda.
MUSTAFA TUNÇALP
1941 Diyarbakır`da doğdu.
1953 İlkokula İstanbul`da başladı. Ankara ve Elazığ`da tamamladı.
1960 Ortaokul ve liseyi Elazığ`da tamamladı. İlk orta ve lise eğitiminde sanatla ilgili çalışmalar daima ilgi odağı oldu.
1962 Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Okuluna girdi. (Şimdiki adı Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi)
1966 Yılında mezun oldu.
1967 Yılında Almanya`daki Buckeuburg-Kunts Seramik Fabrikasında tasarım ve uygulamalarda bulundu.
1967 İstanbul Yıldız Porselen Fabrikalarında tasarım ve uygulamalarda bulundu.
1968 Askerlik döneminde Van yöresi Bardakçı çömlekçi köyünde inceleme ve araştırmalar yaptı.
1968 Askerlik döneminde Van Ordu Evinin dekorasyonunu yaptı.
1969 Form Dekorasyon bünyesinde seramik atölyesi kurdu. Seramik pano vitray çalışmalarında bulundu.
1970 İzmir fuarı Arçelik pavyonunda ilk kişisel seramik sergisini açtı.
1971 Çanakkale Seramik Fabrikalarında işe başladı. Sanat atölyesinin kuruluşunu gerçekleştirdi. Çanakkale Seramikteki kırk yıllık serüveni devam etmektedir.
1972 İngiltere Kraliçesi 2.Elizabeht`in Çanakkale ziyaretinde takdim edilen Çeşmi Bülbül porselen vazosunun yapımı
1973 Cumhuriyetin 50. yılı Türk Seramik ve Cam Sanatları Sergisi
1974 Faenza Concorsa İnternazionale della ceramica d`arte onur diploması
1975 Faenza Concorsa İnternazionale della ceramica d`arte onur diploması
1975 Oran Sanat Galerisi Ankara kişisel sergisi
1975 Çankaya Cumhur Başkanlığı Köşküne eserlerinin alınışı
1976 İran Kraliçesi Şah Banu`ya takdim edilen soyut kuş formunun yapımı
1976 İran Sergisi (Tahran Mehre Seah Galerisi)
1976 Çanakkale Seramik Galerisi kişisel sergisi (İstanbul)
1976 Faenza Concorsa İnternazionale della ceramica d`arte onur diploması
1977 Faenza Concorsa İnternazionale della ceramica d`arte onur diploması
1978 Faenza Concorsa İnternazionale della ceramica d`arte onur diploması
1978 Faenza`da yapılan Prof.Ballardini`nin 100. doğum yılı Uluslar arası Seramik Kongresi
1979 Çanakkale Seramik Fabrikalarında çocuklar için seramik kurları açılışı ve ortaya çıkan ürünleri Ankara ve Almanya`nın çeşitli şehirlerinde sergileri
1980 Ankara Resim Heykel Müzesine eserinin alınışı
1981 İzmir Resim Heykel Müzesine eserinin alınışı
1981 Çanakkale Seramik Fabrikası 25. kuruluş yılı fayans desen yarışmasında jüri üyesi
1983 İzmir Efes Seramik Atölyesini kurar, halen faaliyetlerine devam etmektedir.
1983 Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü
1983-1987 tarihlerinde Hacettepe Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümünde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı.
1985 Pakistan İslamabad camii modüler seramiklerinin yapımı
1985 Expo 85 Japonya, Türk Pavyonundaki seramik panonun yapımı
1985 Japonya`da seramik sanatçısı Kenji Kato`yu ziyareti
1986 Raccota Internationale di ceramica d`arte Contemporania şeref diploması ve eserinin müzeye alınması
1987-2001 tarihine kadar Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümünde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı.
1991 Devlet Resim Heykel Yarışması Jüri Üyeliği
1992 Füreya Koral`ı anma sergisine katılım
1997 Çanakkale Seramik fabrikaları 1. Uluslar arası Uygulamalı Seramik Sempozyumunun düzenlenmesi ve katılımı
1999 Çanakkale Seramik Fabrikalarının düzenlediği seramik sanatçıları karma sergisine katılım
2001 Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesinin düzenlediği Uygulamalı Seramik Sempozyumuna katılım
2002 Devlet resim Heykel Yarışması Başarı Ödülü
2002 Çanakkale Seramik fabrikaları 45. yıl 2. Uluslar arası Uygulamalı Seramik Sempozyumunun düzenlenmesi ve katılımı
2003 Atatürk Hava Limanı Dış hatlar Kişisel Sergisi-İstanbul
2003 ODTÜ Plastik sanatlar sergisine katılım
2004 Muammer Çakı Seramik Yarışması Jüri üyeliği
2004 Çağdaş Sanatlar Galerisi Kişisel Sergisi-Ankara
2004 Osmangazi Belediye Galerisi Kişisel Sergisi-Bursa
2004 Çanakkale Seramik Galerisi Kişisel Sergisi-Çan
2004 Çanakkale Seramik Fabrikaları İbrahim Bodur Seramik Müzesi Eserlerinin Sergilenmesi (Çağdaş Sanatlar Galerisi Ankara)
2004 Çanakkale Seramik Fabrikaları İbrahim Bodur Seramik Müzesi Eserlerinin Sergilenmesi Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Galerisi
2005 Ayvalık Belediye Galerisi Kişisel Sergisi
2006 Atina Çanakkale Seramikleri Müzesi Galerisinde kişisel sergi
2007 Vakıf Bankası Levent Şubesi Galerisi Kişisel sergisi-İstanbul
2007 İbrahim Bodur Seramik Müzesinde Bronz Çağın Öncü Kenti Troia Seramikleri sergisinin düzenlenmesi
2007 Marmara Üniversitesi memurlar ve öğretmenler sergisine katılım
2008 Bozcaada Sanat Galerisi Kişisel Sergisi
2008 Adnan Franko Sanat Galerisi Kişisel Sergisi-İzmir
2008 Yaşar Üniversitesi Galerisi Kişisel Sergisi-İzmir
2009 Çanakkale Seramik Fabrikaları İbrahim Bodur Seramik Müzesi Kişisel Sergisi-Çan
2009 Rezan Has Müzesi Galerisi Kişisel Sergisi-İstanbul
2009 1930`lardan günümüze Türk Seramik Sanatından Seçme Eserler Sergisine katılım
2009 İzmir 3.Ege Art Sanat Günleri Sergisine Katılım
2009 Avanos Uluslar arası Uygulamalı Seramik Sempozyumuna katılım ve Jüri üyeliği
2010 Altın Testi Seramik Yarışması jüri üyeliği (düzenlendiğinden bugüne kadar jüri üyeliği yapmaktadır.)
2010 İzmir Çeşme Marina Galerisi Kişisel Sergisi
2010 Afyon Dumlupınar Üniversitesi Sanat Etkinliklerine katılım
2010 Sıtkı Olçar Seramik Sempozyumuna katılım
2010 Uluslar arası Kütahya Çini Sempozyumuna Katılım
2010 Ceramistanbul 2010 Çağdaş Seramik Sanatı Sergisine katılım
2010 Ceramistanbul Bologna La Mastra Dell Arte Ceramica Contemporania 2010 sergisine katılım
2010 Seramikte 50 artı sergisine katılım-İzmir
SEÇİLMİŞ PANO UYGULAMALARI
İzmir Resim Heykel Galerisi dış cephe panosu 32 m2
İzmir Büyükşehir Belediyesi protokol giriş salonu panosu 45 m2
İzmir Adnan Menderes Hava Limanı Dış Hatlar Panosu 80 m2
Antalya 100.yıl spor tesisleri panosu 45 m2
Antalya Belek SolBelis Hotel panoları 125 m2
Antalya Belek Zeynep Hotel Panoları 50 m2
Antalya Kemer Simena Tatil Köyü Panoları 70 m2
Ankara Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlük Panoları
Sanatsal Pano 100 m2
Modüler Pano 1500 m2
T.B.M.M. Senato binası başkanlık girişi özel modül panosu 35 m2
Turizm Bakanlığı Lokantası panosu Ankara 70 m2
T.P.A.O. Genel Müdürlük Binası Lokantası Panosu Ankara 30 m2
Ankara Büyük Hanlı Park Hotel Panosu 40 m2
İstanbul Atatürk Hava Limanı Dış Hatlar Gidiş Katı sanat panosu 50 m2
İstanbul Çanakkale Seramik Şirket Merkezi giriş holü panosu 25 m2
İstanbul Beylikdüzü Tüyap Fuar Binası Panosu 25 m2
İstanbul Lütfü Kırdar Kongre Merkezi yeni bina resepsiyon katı sanatsal panosu 66 m2
İstanbul Ortaköy Kabataş Lisesi karşısı Sevgi Duvarı panosu Çanakkale Seramiğin Yeni ürünü Sinterflex üstüne çalışma 425 m2
Çanakkale Seramik Fabrikaları 50.yıl anıtsal seramik panosu 30 m2
Çanakkale Adliye Binası Panosu 25 m2
Çanakkale Eceabat Kilye Koyu Çanakkale Savaşları ana tanıtım binası panosu 50 m2
Çan Belediyesi anıtsal panosu 30 m2
YARIM ASIRLIK DOST MUSTAFA TUNÇALP
Kişiler arasındaki dost ve dostluk sözcüğünü, günümüzde kişiler birbirlerine sıradan bir hitap tarzı olarak kullanmaktadır. Hâlbuki gerçek anlamda bu kelimeler, her ilişkide ve sıradan arkadaşlıklarda söylenebilecek bir hitap tarzı değildir. Yetmiş yılı geçmiş ömrümde, pek çok arkadaşım ve tanıdığım oldu. Dost diyeceğim arkadaş sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. İşte, dostum Mustafa Tuncalp, bunların en önde gelenlerindendir. Çünkü aramızdaki beraberlikte, maddi çıkar, makam ve istikbal beklentileri hiçbir zaman olmamıştır. Bu dostluğun içinde her zaman sevgi, saygı, güven, hoşgörü ve yardımlaşma olmuştur. Zaten sevgi varsa, ondan sonra saydıklarımın hepsi, sevgi kökünden beslenir ve hayat bulur. Yarım asıra yakın beraberliğimizde, 3-5 gün bir birimizden haber alamamışsak, hemen telefona sarılırız. Aynı anda karşılıklı aramalarımız çok olmuştur.
Delikanlılık günlerimiz, çocuklarımızın yetiştiği dönemler, iş hayatı içindeki yardımlaşma ve çalışmalarımız, hep samimiyet ve güven duygusu ile geçmiştir. O sanatçı, ben teknik eleman olarak ikimizin de müşterek bir tutkusu vardı: Çalışıp üretmek ve kökünü unutmadan, araştırmak, üretime yeni şeyler katmak ve toprağa can vermek.
Mustafa Tuncalp, sanat yönünden çok ciddi çalışmalara ve başarılara imza atarken, hiç kimsenin üzerine basarak veya onu kullanarak yükselmeyi aklının ucundan bile geçirmemiştir. İşine ve etrafına karşı su gibi berrak, içindeki dışında olan, tecrübe ve çalışmalarını, hiçbir karşılık beklemeden gençlere aktaran ve onların yetişmelerine yardımcı olan bir yapıdadır. Muhakkak ki aramızda hiçbir hasar görmeden uzun yıllara dayanan dostluğun devamı, ikimizin de insanlar için aynı şeyi düşünmemizden beslenmiş olabilir. Mustafa Tuncalp`in üretken, araştırıcı, yenilikçi ve mesleğini her şeyin üstünde tutan, mesleğine saygı duyan karakteri, onu Dünya çapında bir seramik ustası yapmıştır. Mustafa Tuncalp, çalışmaya yoğunlaştığı zaman, etrafı ile bütün ilgisini keser ve işi ile yoğunlaşır. Bu durumlarda çalıştığı mekâna girip çıkanı bile fark etmez. İlham perileri sanki hep onunla beraberdir. Ticari düşüncesi hiç yoktur. Yaratır, üretir ama ürettiğinin pazarlanması ve satışı ona göre bir iş değildir. Bundan dolayı da, küçük bir fabrika büyüklüğünde sayılabilecek kendi iş yerinde, çok güzel ve özel üretimler yapmasına rağmen, o da bütün sanatkârlar gibi maddi sıkıntıdan kurtulamamıştır.
O üretmekten ve sanatsal çalışmalardan daima büyük zevk alırdı. Bunun için, Dünya seramik devi durumunda olan Çanakkale Seramik Fabrikalarının çok geniş çalışma ve araştırma imkânları, onu cezbediyordu. Kısa bir aradan sonra, tekrar eski mekânına davet edildi. Mustafa Tuncalp`in yarattığı ve Çanakkale Seramiğe prestij sağlayan eserler aranmaya ve sorulmaya başladı. Emekli olduğu iş yerine Sanat Danışmanı olarak geri döndü ve kolları sıvayarak yaratmaya ve üretmeye başladı. O`nu mutlu eden de buydu. Kale gurubunda Kurucu ve Murahhas Aza Sayın İbrahim Bodur`dan sonra en uzun çalışan kişi oldu diyebilirim.
Bilgi ve becerinin bereketi paylaşıldıkça artar. Bu bizim bir ömür süren ve de yaşadıkça devam edecek olan dostluğumuzun temelidir. Kin ve kıskançlık toplumların yok olma fermanıdır, eğer farkında değillerse. Yüce Mevlana ne güzel söylemiş: “Bir mum, başka bir mumu yakmakla ateşinden bir şey kaybetmez.”
İşte Mustafa Tuncalp`in de çamura can veren elleri ile yarattığı eserler, ateşin çamura kattığı ölümsüzlükle Dünya durdukça yaşayacak ve onun adını yaşatacaktır.
Yüksel ERGEN
