Çalarlar mı?

Seçimlerde son düzlüğe girildi.
Bu zamana kadar seçim güvenliği hiç bu kadar çok tartışılmamıştı.
Oyların çalınması kaygısı vatandaş nezdinde ciddi bir şekilde kendisini hissettiriyor.
Neden böylesine bir yaklaşım gelişmiştir?
Bu sorunun cevabını iki boyutuyla düşünmek lazım…

367
Bugüne kadar var olan genel gelişmeler analiz edildiğinde, yaşadıklarımız, gördüklerimiz sıfırlanmaya çalışılan paralar yatak odasındaki kasalar,kara para temsilcilerinin önüne yatan bakanlar, engellenen soruşturmalar ve bunların karşılığını irdelersek;varacağımız sonuç,en kısa tanımıyla ‘her şey beklenir’ olacaktır.
Diğer bir boyutu da bugüne kadar sürdürülen seçim kampanyasının bizzat kendi gerçeklerinin yarattığı sonuçlardır.
Tamamıyla eşitsiz koşullarda, devletin tüm imkanları kullanılarak 2 koldan sürdürülen karalama, yalan içerikli propagandalar ayrıca bunlar yetmiyormuş gibi sürdürülen kirli tertiplerin organize edilmesi dikkat çeken gelişmeler olmuştur.
Durumu kurtarma adına sürdürülen bu çabalara rağmen AKP’nin vatandaşlar üzerindeki etkisi azalmış, oy oranında da ciddi düşüşlerin yaşanacağı gerek kamuoyu araştırmalarında gerekse gözlemler neticesinde görünür hale gelmiştir.
13 yılık iktidarları sürecinde hukuksuzluk, baskı, zulüm uygulamalarıyla var olan siyasi iradenin sahiplerini, iktidarlarını kaybetme korkusu fena halde sarmış durumdadır.
Bu seçimlerin çok önemli bir özelliği de HDP’nin, %10 barajını yıkarak meclise girmesi AKP’nin parlamentodaki gücünü ciddi bir şekilde gerileteceğinden, özellikle HDP’nin gelişiminin engellenmesi için ciddi çabalar gösterilmektedir.
AKP tüm stratejisini, HDP’nin meclise girmesini engellemek üzerine kurmuş durumdadır.
Özellikle bu temelde sürdürülen bazı karanlık tertiplerin varlığı akıllara doğal olarak şu soruyu gündeme getirmektedir; böylesine kirli işlere bulaşanlar kendilerini kurtarmak için sandıkta da her türlü yola başvurabilirler.
Bu kaygı son derece yerinde bir kaygıdır.
Böylesine bir girişimi engellemek, sandıklara sahip çıkmak adına özel önlemlerin alınması muhalif partilerin sorumluluğu olmalıdır.
Ayrıca bu konuda sivil bazı organizasyonların çalışmaları da mevcuttur.
Bunlardan biri “Oy ve Ötesi” adlı oluşumun tüm Türkiye çapında sürdürdüğü çalışmalardır.
Bu çalışmalar Çanakkale’de de sürdürülmektedir.
Bu çalışmalar kapsamında bugün saat 16.30 da Belediye Nikah Salonunda bir eğitim çalışması yapılacaktır..
Eğitim çalışmalarının devamı 4 Haziran’da aynı yerde aynı saatte sürdürülecektir.
6 Haziran günü yine aynı yerde saat 13.00 de daha geniş bir eğitim çalışması yapılacaktır.
Duyarlı herkes bu konuda sorumluluk ve görev almalıdır.
Gönüllü olmak isteyenler www.oyveotesi.org adresinden sisteme kayıt olabilirler.
“Oy ve ötesi” organizasyonun bu çağrısına cevap verelim.
Oylarımızı çaldırmayalım.
 
Gezi Çanakkale’de unutulmadı
2 yıl önce Gezi parkında yaşamsal alanlarına sahip çıkmak için başlayan hareket polis şiddeti ile bastırılmaya çalışılınca demokrasi ve özgürlüklerin savunulması adına bir halk hareketine dönüştü.
Bundan korkan siyasi irade o gün bu karşı duruşu engellemek adına şiddete başvurmuş ve 8 gencimizin ölümüne neden olmuştur,2 yıldır aynı korkuyu yaşıyorlar.
Onun için 2 yıl sonra yine Gezi parkına çıkmak isteyenlerin önüne tomalarla çıkıldı, barikatlar kuruldu.
Ancak tüm Türkiye’de gezi mücadelesi ve bu mücadeleyi yok etmek adına yapılan saldırılarda yitirdiğimiz gençlerimiz unutulmadı.
Yurdun dört bir yanında olduğu gibi Çanakkale’de Gezi mücadelesini unutmayanlar sokaklardaydı.
Gezi bugün artık bir mücadele ruhu olarak varlığını sürdürmektedir, halklarımızın demokratik geleceğini birlikte kurmak adına rehber olmuştur.
Şimdi Gezi ruhu ile sandığa gitme zamanıdır.
Barajları yıkarak bizlerin mecliste, kendi irademiz ile kendimiz olarak var olması için, Gezi bizlere ışık tutmaktadır.
Bizler meclise…
 
Paylaş