Bu seçim, başka seçim!

CHP belediye ve il genel meclisi adaylarının tanıtıldığı, Çanakkale Belediye Başkan adayı Ülgür Gökhan`ın geçmiş dönemi değerlendirerek gelecek dönemin planlamalarını anlattığı toplantıda gündem değerlendirilmesi yapıldı. 30 Mart seçimlerinin sadece yerel yönetimi belirlemediği aynı zamanda ülke genelinde vereceği mesaj ile de büyük önem taşıdığı ifade edildi.

668
CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder`in açılış konuşması ile başlayan toplantıya çok sayıda partili ve vatandaş katıldı. Artık sözün bittiği yerdeyiz” diyen Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder, “Yolsuzluklar, hukuksuzluklar, rüşvet, hırsızlık AKP hükümetinin uygulamaları olarak ortalığa saçıldı. AKP hükümetinin 12 yıldaki icraatlarının gerçek yüzünü bugün daha net olarak görmekteyiz. Böylesine kirlenmiş bir hükümet ve bu hükümete yön veren siyasal irade, gelinen noktada insani değerlerini de yitirdi. Demokrasi, özgürlükler ve insan hakları konusundaki gerici yaklaşımlarının, baskıcı ve şiddet politikalarının sonucu kaybettiğimiz gençler üzerinden acıları yarıştıracak kadar vicdani değerlerini de yitirdi. İşte böyle bir hükümet ile karşı karşıyayız. Toplumu ötekileştirerek, biribirine düşman etmeye çalışan bu zihniyet, hırsızlıklarını, yolsuzluklarını gizlemeye çalışıor. Fakat nafile; halk her fırsatta `hırsız var` sloganı ile tepkisini gösteriyor. Vicdani, ahlaki değerlerini yitirmiş başbakanın, yaşamını yitirmiş gençlere ve geride kalan ailesine bile saygısının kalmadığı bir çöküntüyü yaşamaktayız. Oğlunu yitiren bir anneyi bile miting meydanında yuhalatacak kadar vicdansız olanların, artık bu ülkeye verebilecekleri birşey kalmamıştır. Bizim değerlerimizde, ahlakımızda ve dini duygularımızda, ölümler karşısında acıya ortak olmak, acıları paylaşmak vardır. Böylesi bir sonucu yaşayaçak kadar değerlerini yitiren, yolsuzlukların, hırsızlıkların, rüşvetin ortalığa saçıldığı bu siyasi iktidarın temsilcilerinin de Çanakkale`yi yönetmeye hakkı yoktur. Çanakkale halkı da böyle insanlara pirim vermez. İnsani değerlerini yitirmiş bir siyasal iradenin söylediği hiçbir şeyin inandırıcılığı da yoktur. İçinde insan olmayan, süslenmiş laflar ile Çanakkale halkının karşısına çıkanlar, sizlerden gerekli dersi alacaktır. Gün yolsuzluklarla, hırsızlıklarla bu ülkeyi yönetenlerden hesap sorma günüdür” dedi.
 
CHP`li başkanlara teşekkür
CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, ise yaptığı konuşmasında Çanakkale`de CHP iktidarı ile tüm Türkiye`ye barış güvercinleri uçurulacağını ifade etti. Karagöz, “25 yıllık aralıksız sosyal demokrat belediyeciliği bütün Çanakkale halkı biliyor. Çağdaş yaşam yaşam, artık hepimizin yaşam tarzı haline geldi, vazgeçilmezimiz oldu. 68 yılından bu yana, arada bir kesinti olmakla birlikte bugüne kadar özellikle CHP`li belediye başkanları hem özgürlükçü anlayışı, hem de barışçıl anlayışı bu kentin tüm sokaklarına aşıladılar. Bugün `Çanakkale` deyince tarihsel misyonu ile birlikte akla, önce barış, önce özgürlük geliyor. Bunu başaran bizim belediye başkanlarımız hepsine teşekkür ediyorum. Bu artık yerel seçim olmaktan çıktı, ülkemizin kaderiyle ilgili bir seçim haline geldi. Bu seçimde yine Çanakkale`de sandıkları patlatıp, Türkiye`nin her tarafına özgürlük ve barış güvercinlerini uçurmaya hazır mıyız? CHP`ye ve onun adayı sayın Ülgür Gökhan`a bir 5 yıl daha görev vermeye hazır mıyız?” dedi. Karagöz`ün sorularına salondan `evet` cevabı alkış ve ıslıklarla verildi.
 
 
“Yerel yönetim sosyal demokratların işi”
CHP Çanakkale Millevekili Ali Sarıbaş, ise mevcut Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`a tam destek verdiklerini ifade ederek, “Yerel yönetim CHP`nin ve sosyal demokratların işidir. Tüm dünyada, özellikle de Türkiye`de CHP`nin sosyal demokrat belediyecilik anlayışı hep örnek olmuştur. Toplu taşımacılığın mihenk taşı CHP`dir. Rantı topluma dağıtan, kendinden çok toplumla paylaşan CHP`dir. Önce insan ve önce toplum ve kamu alanı diyen, bu anlamda tüm rantları bu alana yatıran CHP`nin sosyal demokrat anlayışıdır. Türkiye`de yerel yönetim anlayışını geliştiren sosyal demokrat belediyelerdir. Çünkü sosyal demokratlar insan odaklıdır, sevgi odaklıdır. Çünkü sosyal demokrat belediyeler, barıştan yana, ötekileştirmeden, insanları birleştirerek, hepsine eşit bir şekilde hizmet götürmeden yanadır. Onun için bu anlamda CHP`nin sosyal demokrat anlayışı içinde 25 yıldır Çanakkale`de özgürce dolaşmakta, barışın kentin rahat etmekte, örnek bir yaşam tarzına sahip olmaktadır. Buradan hareketle, şimdi tekrar, Çanakkale`de alacağı oy ile CHP`nin, Türkiye`ye örnek olacağı bir seçim sürecini yaşıyoruz. Bunları ne için söylüyorum; indirme kıta ile gelen bir milletvekili gibi, üçüncü döneminde `sen git burada aday ol` denmemiş. Kendini kanıtlamış, yine yaptıklarını ve geleceğe umutla bakan projelerini hazırlamış. AKP döneminde hiçbir başarısı olmayan, bölge müdürlüklerini kapatan, yollarını dahi bitirememiş bir milletvekili yüzümüze baka baka `ben çok şeyler yapacağım` diyor. Hiç şansı yok. Gezdiğimiz her yerde `o hangi yüzle çıkıyor da bana oy verin diyor` sitemlerini işitiyoruz. Bu dönem sadece Ülgür Başkanımızı, il genel ve belediye meclis üyelerini seçmekle kalmayacağız, bu dönem Türkiye`de yerel yönetimler ile birlikte ülkenin 30 Mart`tan sonra iktidarının değişmesi için de oy kullanacağız. Hukuken var olan, ama fiilen yok olmuş bir hükümete `git` demenin ve mutlaka erken seçimi gündeme getirecek bir oylamanın içinde olacağız” dedi.
 
 
“Daniş Çanakkale`ye, bir çivi bile çakmadı”
Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan ise AKP Milletvekili ve Belediye Başkan adayı Mehmet Daniş`e yükledi. Soydan, “Geçen gün yolda giderken bir arkadaşım bana, sayın Mehmet Daniş`in bir paketini verdi. Açtım, baktım içinde bir kutu çıktı. Kutuyu görünce heyecanlandı. Arkadaşım bana `ben de heyecanlandım` dedi. Ama içinden kahve çıktı, para çıkmadı. Bir de broşür verdi. `ben inceledim` dedi, `moralin bozuk olduğunda buna bak, gülersin” dedi. Burada birçok vaatler gördüm. Ben lafa değil icraata bakarım. Sen 11 senede bu memlekete ne yaptın? Sen neyi bitirdin bu memlekette? Çanakkale-İzmir yolunu bitirdin mi? Çanakkale-İstanbul yolunu bitirdin mi? Çanakkale-Bursa yolunu bitirdin mi? Bırak vazgeçtim onlardan, senden önceki hükümet zamanında başlayan Çan-Çanakkale yolunu bile bitiremedin, sen Çanakkale çivi bile çakamadın. Biz sizden önceki Çanakkale`yi istiyoruz. Biz, altın işletme ruhsatı verilmeyen Kazdağları`nı istiyoruz, biz havamızı suyumuzu korumak istiyoruz. Biz geleceğimizi yaşamımızı korumak istiyoruz. Biz yaşamı koruyan insanlara ceza verilmesini istemiyoruz. Biz, orman bölge müdürlüğünü istiyoruz, ne yaptınız bunu? Sen bırak bu işleri de biz eski Çanakkale`yi istiyoruz. Aynen senin Orman Su İşleri Bakanı`na dediğini ben de sana söylüyorum sevgili Mehmet Daniş; biz sizden birşey istemiyoruz, Çanakkale`den çekin gidin yeter bizim için” dedi.
 
“Çanakkale özgürlükten vazgeçmez”
“Bu memlekette herkes kültürden ve sanattan bahsedebilir, ama Adalet ve Kalkınma Partisi`ne mensup hiçkimse bu ülkede kültürden de bahsedemez, sanattan da bahsedemez” diyen Soydan, “Hangi sanat? Gezi Parkı`na katıldı diye sanatçıları karakola çektiren anlayış mı? Gezi Parkı`na katıldı diye sanatçı Mehmet Ali Alabora`yı meydanlarda yuhlatan anlayışla mı sanata sahip çıkacaksın? İçine tükürdüğün sanat anlayışıyla mı sanata sahip çıkacaksın? Ucube diye yıktırdığın heykellerle mi sanata sahip çıkacaksın? Onun için Çanakkale, özgürlüğünden, bağımsızlığından, demokrasiden, CHP`den vazgeçmez. Burada etnik kavga, meshep kavgası yok. Sizin istediğiniz kavgalar Çanakkale`de olmadı, olmayacaktır da” ifadelerini kullandı.
 
“Nasıl bir paraymış bu?”
“Bu sadece belediye seçimi değildir” diyen Soydan, “Bu, nasıl bir Türkiye`de yaşamak istiyoruz, onun seçimidir. Elbette ki biz kararımızı verdik, elbette ki bizim belediye başkanımız Ülgür Gökhan`dır. Yüzde 75 ile belediye meclisini alacağız, 5 il genel meclisinden 4 arkadaşımızı sokacağız. Çanakkale, bunun kararını verdi. Ama Çanakkale, Türkiye`de sizinle beraber olmak istemiyor. Sizin ipliğiniz pazara çıktı. Biz zamanında dedik, kendimizi inandıramadık. Recep Tayyip Erdoğan`ın mecliste fezlekeleri var. Mecliste duruyor dokunulmazlığı olduğu için. Şimdi de diyor ki, `ben lafa bakmam icraata bakarım.` Tamam icraata baktınız gördük. 17 Aralık`tan bugüne kadar bütün millet sizin icraatınızı gördü. Kutu kutu eurolar, bakanların çocuklarının evlerinde para sayma makineleri gürdük. Biri faiz lobisi, öbürü paralel devlet. Tamam peki bunları kabul ettik. Peki ondan sonra `oğlum evdeki paraları sıfırlayı ver, sıra bize geldi.` Yahu ne paraymış arkadaş üç günde sıfırlanmadı. Paradaki küçüklük büyüklük anlayışına bakın. Bu adam belediye başkanı olmadan önce, futbol oynarken ayakkabı alamıyormuş, arkadaşları alıyormuş buna ayakkabıyı. Şimdi üç günde paraları sıfırlayamayacak hale geldi. Nasıl bir paraşmış bu?” şeklinde konuştu.
 
“Bu millet 30 Mart`ta senin icabına bakar”
“Recep Tayyip Erdogan sen bırak bu işleri, bu parayı çaldın mı, çalmadın mı? Bu para helal mi haram mı? Yetim hakkı yedin mi, yemedin mi? Yoksul hakkı yedin mi, yemedin mi? Sen bunları söyle” diyerek Başkan Erdoğan`ı sert bir dille eleştiren Soydan, “Çalmadım diyemiyorsun, helal paradır diyemiyorsun. Faiz lobisi de faiz lobisi, paralel devlet de paralel devlet. O günden bu güne kadar yüzden fazla savcıyı görevden aldın, 4 binin üzerinde emniyet müdürünü polisi görevden aldın. Sevgili Mehmet Daniş, sen de çık söyle; bir kişi hakkında paralel devletten dolayı, tuzak kurmaktan dolayı soruşturma açabildi mi? Açamadı. O zaman sen yetim hakkı yedin, haram yedin. Ya bu hırsızlardan hesap soracağız, ya da bir diktatörün ülkesinde yaşamaya devam edeceğiz. Ama inanıyorum ve biliyorum ki, Türkiye artık kararını verdi. Türkiye, özgür bir ülkede yaşamak istiyor, Türkiye artık hırsızlardan hesap sormak istiyor. Sen diyorsun ki; `ben lafa değil icraata bakarım.` Hiç merak etme bu millet de 30 Mart`ta senin icabına bakacaktır” dedi.
Paylaş