"Bu düzeni değiştirmeden bize rahat yok"

1309

 Çanakkale’nin bağımsız Milletvekili adayı ise TKP üyesi Berna Ersoy oldu. Ersoy, 5 Mayıs tarihinde YSK bürosuna evraklarını teslim ederek Bağımsız Milletvekili adaylık başvurusunu yaptı. TKP tarafından oluşturulan ‘Bu Düzen Değişmeli Platformu` adına bağımsız adaylığını koyan Ersoy dün TKP il Binası’nda basın açıklaması yaptı.  Açıklamasına hükümetin tarım politikalarını eleştirerek başlayan Ersoy; “Verimli topraklarımız üreteni değil, tüccarları güldürdü” dedi. Her sene değişen sınav sistemi ile çocukların geleceğini karartıldığını ifade eden Ersoy, bilinçli olarak İmam Hatiplere yönlendirme olduğunu söyledi. GESTAŞ’ın milyonlarca lirasının şahsi çıkarlar için harcandığını belirten Ersoy; “Cebinde parası olanlar her zaman emekçileri kenara itti” dedi.   Parti olarak seçimlere girmelerinin engellenmesi sebebi ile bağımsız adaylar olarak seçimler girme kararı aldıklarını dile getiren Ersoy; “Ben de bu platformun bir parçası olarak Çanakkale`den bağımsız milletvekili adayı oldum” dedi. Açıklamasında ilk olarak Çanakkale tarımının geldiği noktayı eleştirerek başlayan Ersoy; “Bu ülkenin en güzel kentlerinden biri Çanakkale. Verimli toprakları, o toprakların altında yatan kadim uygarlıkları ve meyve bahçeleriyle, şelaleleriyle gelen herkese kucak açan görkemli Kaz Dağları... Peki bu güzel kentte, bu kentin güzelliğinde bir hayat sürebiliyor muyuz? Çiftçiyi tüccarın insafına terk ettiler; üretici kazandığı parayla ancak maliyetini karşılarken, tüketici aynı ürünü beş katı fiyatla aldı. Verimli topraklarımız üreteni değil; tüccarları güldürdü. Dağlarına iş makineleri, sularına siyanür kattılar bu kentin şirketler altın çıkarsın, patronlar daha da zenginleşsin diye” dedi.  

“Bu ülkeyi hep zenginler yönetti”

Eğitim sistemi ve ekonomi hakkında değerlendirmede bulunan Ersoy; “TEOG dediler, çember sistemi dediler, ne yapıp edip çocuklarımızı İmam Hatip okullarına göndermeye çalıştılar, hala çalışıyorlar. Her sene değiştirdikleri sınav sistemiyle ne çocuklarımızda ne biz velilerde derman bırakmadılar. Çocuklarımızın geleceği kararırken emekçiler zamlar ve vergiler arasında iyice ezilen maaşlarıyla ay sonunu getiremez hale geldiler. Devlet kurumlarını yandaşlarıyla doldurup kendi çiftlikleri yaptılar, GESTAŞ`ın milyonlarca lirasını şahsi ve siyasi çıkarları için harcadılar. 16 yıllık AKP iktidarında tüm bunların en kötüsünü yaşadık ama AKP`den önce de halimiz bundan çok mu farklıydı? Çünkü bu ülkeyi hep zenginler yönetti. Cebinde parası olanlar her zaman emekçileri kenara itti; ülkeyi biz yönetiriz, siyaset bizim işimiz dediler ve her dönem ceplerini biraz daha doldurup gittiler” dedi.  
 
“Emekçiler düzen içi seçeneklere hapsedilmek istendi”
Emekçilerin düzen içi seçeneklere hapsedilmek istendiğini ifade eden Ersoy;  “Bu seçimlerde de partimiz Türkiye Komünist Partisi`ni YSK üzerinden yaptıkları son dakika değişiklikleriyle seçim dışında bırakıp emekçi halkımızı düzen içi seçeneklere hapsetmek istediler. Bir yanda özelleştirilmeyen kurum bırakmayan, gericiliği bu toprakların üzerine kara bir bulut gibi yayan AKP, diğer tarafta iki binli yıllarda AKP döneminde yapılan özelleştirmelerde imzası bulunan Abdüllatif Şener`e, Madımak katliamında onlarca canımızı katleden canilere arka çıkan Saadet Partililere listelerinde yer vererek alternatif olarak gösteren CHP ve onun Millet ittifakı. YSK ne yaparsa yapsın bir gerçeği değiştiremeyecek” dedi. 
 
“Bağımsız adaylarla katılma kararı aldık”
Parti olarak seçimlere girmelerinin engellendiğini dile getiren Ersoy;  “Bu ülkede komünistler var, bu ülkede TKP var. Ve biz varken halkımızı düzen partilerinin çürümüş siyasetiyle baş başa bırakmamız düşünülemez. Bizim bu çürümüşlüğün içinde eşitliği, özgürlüğü, laikliği, bağımsızlığı temsil etmemiz bir zorunluluktu, dolayısıyla parti olarak girmemiz engellenen bu seçimlere bağımsız adaylarla katılma kararı aldık. Ülke çapında kurduğumuz Bu Düzen Değişmeli Platformu çatısı altında 17 adayla seçimlere gidiyoruz. Ben de bu platformun bir parçası olarak Çanakkale`den bağımsız milletvekili adayı oldum. Tek maaşla iki çocuk büyüten bir anneyim ben. Aslında çocuklarım olana kadar benim de bir işim vardı ama ücretsiz kreşlerden yoksun bir ülkede çocuk sahibi olduysanız ya sizi işten atarlar ya da mecburen siz ayrılırsınız. Hamileyken sokağa çıkmamızın ayıp olduğu bir ülkede çalışmak haddimize mi? İki çocuğum var; birine Nazım, diğerine Fidel ismini koyduk. `Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan günler` diyen Nazım Hikmet`in ve o günlerin gerçekten yaşanabileceğini yarattıkları Küba ile gösteren Fidel Castro`nun isimlerini. Gelin biz de bu topraklarda o güzel günleri yaratalım” dedi. 
 
“Emekçileri, kenara iten patronları bu sefer biz kenara itelim”
Son olarak vatandaşlara çağrıda bulunan Ersoy; “Kimin bu düzenin başı olacağını seçmek zorunda değilsiniz. Bu düzeni değiştirmeden bize rahat yok. Biz bu düzeni değiştirmek isteyenlerin sesini seçimlere, Meclis’e taşımak için yola çıktık. Gelin; emekçileri, kadınları, gençleri kenara iten patronları bu sefer biz kenara itelim ve gösterelim, cebinde parası olan mı yoksa göğsünde vicdanı olan mı bu ülkeyi daha güzel yönetiyor” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş