Bozdemir’den eylem çağrısı...

Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir, iş güvencesine yönelik yapılan saldırılara karşı emekçileri birlikte hareket etmeye çağırdı. Bozdemir; “İş güvencemizi elimizden alacak olan saldırı yasalarına karşı hep birlikte mücadeleyi örmeliyiz. Çünkü bugün emeğimize sahip çıkamazsak yarın sahip çıkabileceğimiz bir emeğimiz olmayacaktır. Bu sorunların çözümü kapalı kapılar arkasında ilkesiz pazarlıklar yapmaktan değil, örgütlü bir eylemlilikten geçmektedir” dedi.

731
 
Eğitim-İş Çanakkale Şube’sinde düzenlenen toplantı konuşan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir, yasaların sadece sendika üyelerinin değil, bütün eğitim çalışanlarının haklarını yok etmeye yönelik olduğunu söyledi.
 
Sorunların çözümünün örgütlü bir eylemlilikten geçtiğini belirten Bozdemir; “Türkiye Cumhuriyeti`nin bağımsızlığını egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için mücadele etmek üzere çıktığımız yolda 6 yılı ardımızda bıraktık. 17 Ekim 2005`ten bu güne geçirdiğimiz altı yıllık süreçte karanlığa sürüklenen ülkemizin ve günden güne yoksullaşan halkımızın, eğitim çalışanlarının umudu olmak, Aydınlanma Devrimi`nin ışığını yeniden Anadolu`ya yaymak, aklı özgürleştirmek ve bilimi yaşamda egemen kılmak, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine, emeğimize sahip çıkmak için düştük yollara. Biliyoruz ki, yolumuz çetin, engebeli ve zorluklarla dolu. Ama yılgınlık yok. Çünkü biliriz ki, "durmak düşmektir." Onun için kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz.
 
Encümen-i Muallim`den, TÖS`den, TÖBDER`den devraldığımız köken, birikim ve cesaretle, Köy Enstitüleri ile Fakir Baykurt`un yurtsever ve mücadeleci ruhunu birleştirerek yeniden kurduğumuz Eğitim-İş`imizi, yurdumuzun dört bir tarafında eğitim çalışanlarıyla kucaklaştırdık. Gözlerimizdeki mutluluğun pırıltısını, yüreğimizdeki coşku ve heyecanı birbirimizle paylaştık. Cehalete, yoksulluğa, yolsuzluğa, karanlığa karşı mücadele ettik. Haklarımızı elde etmenin biricik yolu, emek mücadelesinde birlikte hareket etmekten geçmektedir. Örgütsel çalışmalarımız ayrı olsa da en temel hak kayıplarına karşı, siyasi ikbal ve örgüt yararı gözetmeden emekçilerin yanında olduğumuzu, ilkeli birlikteliklerle ortaya koymamız çok büyük önem taşımaktadır.
 
Bu yasalar sadece bir sendikanın üyelerinin değil, bütün eğitim çalışanlarının haklarını yok etmeye yöneliktir. İş güvencemizi elimizden alacak olan saldırı yasalarına karşı hep birlikte mücadeleyi örmeliyiz. Çünkü bugün emeğimize sahip çıkamazsak yarın sahip çıkabileceğimiz bir emeğimiz olmayacaktır. Bu sorunların çözümü kapalı kapılar arkasında ilkesiz pazarlıklar yapmaktan değil, örgütlü bir eylemlilikten geçmektedir. Önümüzde 1969 yılındaki büyük TÖS Boykotu gibi başarılı bir örnek vardır. O ruhu yeniden yakalamalı ve emek mücadelesini en üst düzeye taşımalıyız. Bunu başardığımızda artık hiçbir güç emeğimize göz dikemeyecektir. Mustafa Kemal`in devrimciliğinde ülkeye ışık olan Cumhuriyet`in savunucusu, bilim ve eğitim emekçilerinin temsilcisi Eğitim- İş olarak, barış, hoşgörü ve kardeşlik içinde bir emek mücadelesinden doğacak birlik ve beraberliğimizi yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz... Yolumuz açık olsun” dedi.
 
Paylaş