Bozdemir’den Eğitim-Sen’e yaylım ateşi

Çanakkale’de tartışmaların yaşandığı 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın yankıları sürüyor.

719
 
1 Mayıs İşçi Bayramı’nın ardından Eğitim-Sen Yürütme Kurulu’nun  “1 Mayıs’ı, provake ettiniz, şimdi rahat mısınız?...” başlıklı basın açıklamasına tepki gösteren Eğitim-İş Başkanı Ahmet Bozdemir; “Korkmayın! 1 Mayıs kürsüsünün onuru emekçilerden saklanarak korunamaz. Evet, doğru konuşmak isteyenleri kibarca kürsüden indirdiniz. Evet, doğru konuşmak isteyenleri kibarca Barış Parkı’na gönderdiniz! Şimdi rahatsınız” diyerek yanıt verdi.
 
Hizmet binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir, Eğitim-Sen’i sert bir dille eleştirdi. Büyük bir coşkuyla kutlanmaya çalışılan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın bu yıl da Tertip Komitesi’nin sergilediği tutumun gölgesinde kaldığını belirten Bozdemir; “Ben Yaptım Oldu” mantığıyla yürütülen tertipler sonucunda, Cumhuriyet Meydanı’na gelen coşkulu kalabalığı bölmüş, ötekileştirmiş ve ayrıştırmışlardır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı, Eğitim-İş olarak sadece kürsüden konuşma yapma isteğimiz şiddetle reddedilerek, bize yönelik “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganı attırılmıştır. Tertip Komitesinin bu yanlı ve çirkin tutumuna karşı da Eğitim-İş üyeleri tepki göstermiştir. Daha düne kadar Eğitim Sen üyesiyken yoldaş diyen bu anlayış, Eğitim Sen’den Eğitim-İş’e geçince eğitim emekçilerine faşist yakıştırması yapmıştır. Yine daha düne kadar alanlarda “ Söz, Yetki Karar Çalışanlara” diye bağıranlar, Emekçiye söz hakkına gelince kaide ve kurallar koyarak, 1 Mayıs sadece kendilerininmiş gibi davranmışlardır” dedi.
 
“Beceriksizliğinizi Eğitim-İş’e yükleyemezsiniz”
"Bazı sendikaların Yürütme Kurulu yetkilileri, yaptığı açıklamalarda, 1 Mayıs kutlamalarının beceriksizliğini Eğitim-İş’e yüklemeye çalışarak asıl sorumluları gizleyemezler” diyen Bozdemir; “Bu tutum ‘Yürüğün Omzundan Tüfek Atmaya Benzer.’ Eğitim-İş, 1 Mayıs kutlamalarında Tertip Komitesi’nde yer almak istemiş ama ne yazık ki kasıtlı olarak talebimiz yanıtsız bırakılmıştır. Tertip Komitesi 1 Mayıs’ı kendi tekelinde tutup Sendikamızı yok sayarak, sahte bir dayanışma, hoşgörü ve demokrasi maskesiyle yaşanan olayları maniple edip kamuoyunu ve emekçileri yanıltmaya çalışmıştır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Sendikalar ve Eğitim-İş 1 Mayıs’a çok ciddi bir şekilde hazırlanmış, pankart ve dövizlerle, kortej disiplinini bozmadan İşçi Bayramı’na katılmıştır. Gösterinin sonuna kadar da Cumhuriyet Meydanı’ndan ayrılmamıştır. 1 Mayıs’ta iki satır yazıyı okuma girişimini engellemeyi mücadele zannedenleri, Türkiye Sendikal Tarihinin mücadelelerle dolu sayfalarına bakmalarını öneririz. Eğitim-İş’in tarihi geleneği mücadele örnekleriyle doludur ve bazı sendikaları da var etmiş bir örgüttür. Tarihsel sürece bakarsanız TÖS, TÖBDER, EGİTDER, EĞİÜTİM-İŞ ve EĞİT-SEN’in olduğunu, sonra da Eğitim-İş ile Eğit-Sen’in birleşmesiyle EĞİTİM SEN’in oluşturulduğunu görürsünüz. Eğitim-İş’in, adının sonundaki “İŞ” in ne olduğunu merak edenlerin, köklerini unutanların ya da kendilerine yanlış “İŞ” edinenlerin bu tarihsel süreci göz ardı etmemelerini öneririz” şeklinde konuştu.
 
“Çünkü Eğitim-İş Büyüyor Örgütleniyor”
Eğitim Sen Yürütme Kurulu’nun çeşitli yayın organlarında Eğitim-İş’i hedef göstererek karalamasının ardından Eğitim-İş üyelerini Eğitim-Sen çatısı altına davet etmesini yaman bir çelişki olarak nitelendiren Bozdemir; “Eğitim Sen Yürütme Kurulu, Eğitim Sen’den ayrılarak Eğitim-İş’e geçen eğitim emekçilerinin (kandırıldığını ?) düşüneceğine, kendi örgütsel davranışlarını sorgulamalıdır. Üyelerinin sendikal ihtiyaçlarını karşılamayan her sendika yanılgıya düşerek, zayıflayarak kendi kendini parçalamıştır. Çanakkale’de Eğitim Sen’den Eğitim-İş’e toplu geçişlerin ve çözülmenin asıl nedeni de budur. 21 Aralık grevinde Eğitim Sen kendi üyelerini, amacına uygun örgütleyememişse, üyelerine grev nedenini anlatamamışsa ve başarısız olmuşsa, bunun sorumluluğunu başka bir sendikaya yükleyeceklerine, kendi başarısızlıklarını değerlendirmelidir. Bu konudaki takdiri eğitim emekçilerine bırakıyoruz” dedi.
 
“1 Mayıs kürsüsü kimsenin tekelinde olamaz”
1 Mayıs kürsüsünün emekçinin kürsüsü olduğunu anımsatan Bozdemir; “Eğitim-İş 27 Mart 2012 tarihindeki 1 (bir) günlük grev kararını aslanlar gibi örgütlemiş ve iş yeri iş yeri dolaşarak hayata geçirmiştir. Kendi içlerinde bile demokrasiyi özümseyememiş, yaman çelişkilerle, sendikaları kendi şirketleri gibi yönetenler bir gün emekçiler tarafından yüz üstü bırakılacaklardır. Eğitim Sen Yürütme Kurulu’nun yapacak başka sendikal işleri kalmamış gibi, sürekli Eğitim-İş’le uğraşmasının değerlendirilmesini eğitim emekçilerine bırakıyoruz. Eğitil-İş Yönetimini, üyelerinden ayırarak karalamak asıl emekçinin emeğine kara leke çalmaktır. 1 Mayıs kürsüsü emekçinin kürsüsüdür. Kimsenin tekelinde olamaz. İşçiler, emekçiler, ezilenler tabiki gerekirse serbest kürsü olarak da kullanacaklardır. Korkmayın! 1 Mayıs kürsüsünün onuru emekçilerden saklanarak korunamaz. Evet, doğru Konuşmak isteyenleri kibarca kürsüden indirdiniz. Evet, doğru  Konuşmak isteyenleri kibarca Barış Parkı’na  gönderdiniz!!!.. Şimdi rahatsınız” diye konuştu.
Paylaş