"Böyle giderse, tehlike çok büyük...!"

1597

Sonbahar mevsiminin ortalarına gelinmesine rağmen beklenen yağışların halen gelmemesi ile Atikhisar Barajı`nda ki su seviyesinin korkutucu derecede çekilmesi tedirgin etti. Bazı vatandaşlar sosyal medya hesaplarından çekilen suyun görüntülerini paylaşarak, tehlikenin boyutlarını gözler önüne serdi. Konuyla ilgili Belediye Başkanı İrfan Mutluay ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant barajdaki su doluluk oranlarını ve yağışların gelmemesi halinde kenti bekleyen tehlikenin boyutlarını gazetemiz Çanakkale OLAY` a aktardılar. Atikhisar Barajı`nda yalnızca 14 Milyon 400 bin metreküp su kaldığını ve bununsa 4 milyon metreküpünün kullanılamayacak su olduğunu belirten Belediye Başkan Yardımcısı Mutluay, bu miktarın 1 yıl yetecek seviyede dahi olmadığını söyledi. Kentin ortalama aylık su tüketiminin 1 milyon 230 Bin metreküp olduğunu ifade eden Mutluay, "Sonbahar ve kış dönemlerinin kurak geçmesi kentimiz için ciddi bir tehdit çünkü Atikhisar Barajı tek içme ve kullanma suyu kaynağımız" dedi. Bölgede artan maden faaliyetlerine karşı hukuksal ve fiili mücadele verdiklerini, suyun doğru ve tasarruflu kullanılması yönünde belediye olarak sürekli uyarılarda bulunduklarını belirten Mutluay; "Bizim şu anda 14 Milyon metreküp suyumuz var. Bunun için suyumuzu çok dikkatli kullanmak zorundayız" dedi. Hafta sonu bölgede keşif yaptıklarını belirten ZMO Şube Başkanı Nalbant ise görüntülerin tehlikeli boyutlara ulaştığını belirterek; "Su zerre kadar kurumuş" ifadelerini kullandı. Durumun büyük bir felaket olduğunu söyleyen Nalbant, kısa süreli çözümün olmadığını söyledi. Nalbant, gelecek yıla dair su kullanma planlarının bir an önce yapılaması gerektiğini belirtti. 

"Sonbahar ve kış dönemlerinin kurak geçmesi kentimiz için ciddi bir tehdit"
Atikhisar Barajı su doluluk oranı ile ilgili bilgilendirmede bulunana Mutluay; "Atikhisar`da şu anda 4-5 gün önceki verilere göre 14 Milyon 400 bin metreküp su var. 3-4 milyon metreküp su zaten kullanabilecek su değil. Kentin ortalama aylık su tüketimi 1 milyon 230 Bin metreküp civarında. Dolayısı ile buradaki su rezervi mevsimin kurak geçmesi halinde 1 yıl bile yetecek seviyede değil. Özellikle sonbahar, kış ve ilkbahar dönemlerindeki yağışlar önem kazanıyor. Sonbahar ve kış dönemlerinin kurak geçmesi kentimiz için ciddi bir tehdit çünkü tek içme ve kullanma suyu kaynağımız" dedi. 
 
"Her dama suyun değerli olduğunu bilmek zorundayız"
Belediye olarak su kaynaklarının korumasına yönelik mücadele verdiklerini ifade eden Mutluay; "Bununla birlikte Çanakkale Belediyesi olarak, Atikhisar Barajı havzasında toprak ve su kaynaklarının korunması noktasında verdiğimiz bir mücadele var. Bu mücadele Kirazlı ile birlikte kamuoyunda ciddi bir karşılık buldu. Ancak havzada başka maden ocakları mevcut bunlardan biride Atikhisar Barajı`na çok yakın mesafedeki Koza işletmesi altın madeni işletmesi. Bu işletme ile Terziler ve Serçeler köylerinde madencilik faaliyeti yürütmek istiyor. Bununda 3 Ekim tarihinde mahkeme keşfi yapıldı. İda Dayanışma Derneği dava açtı. Dolayısı ile su kaynağımızı korumak için gerek hukuksal, gerek fiili her türlü mücadeleyi veriyoruz. Kentte de sahip olduğumuz suyun tasarruflu kullanması yönüne sürekli çağrılar yapıyoruz. Yurttaşlarımızı uyarmaya çalışıyoruz. Bu konuda kullandığımız her dama suyun değerli olduğunu bilmek zorundayız" dedi. 

"Aynı zamanda 2 bin 600 hektar tarım arazisinin sulanmasında kullanılıyor" 
Aynı zamanda ekonomik açıdan da ciddi bir tehdit oluştuğunu ifade eden Mutluay; "Bizim şu anda 14, 5 Milyon metreküp suyumuz var. Bunun için çok suyumuzu çok dikkatli kullanmak zorundayız. Bu baraj kentin sadece içme ve kullanma suyunu karşılamıyor. Aynı zamanda 2 bin 600 hektar yani `26 bin dönüm` tarım arazisinin sulanmasında kullanılan bir baraj. Onun için ekonomik açıdan da hayati bir önem arz ediyor. Yine bunun ötesinde suyumuzun kirletilmemesi ve yok edilmemesi içinde mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bu kadar hayati öneme ait bir su kaynağı için mücadeleleri verirken birileri bunu madencilik ya da başka bir faaliyet için kullanmasınlar bunun içinde duyarlı olmak zorundayız" dedi. 

"Baraja gelen su zerresine kadar kurumuş"
Hafta sonu bölgede yaptıkları keşifte tehlikeyi yerinde gördüklerini belirten ZMO Şube Başkanı Nalbant ise; "Cumartesi günü o bölgede keşif yaptık ve durumu yerinde gördük. Baraja gelen su zerresine kadar kurumuş. Keşif yaptığımızı alanlarda da dereler var. O derelere yazın bile kuşların içeceği kadar su barındıran derelerdi, oralarda da bir damla su yok. Büyük bir felaket yaşanıyor" dedi. 

"Su olmayınca, kuşlar dahi bölgeyi terk etmişler"
Nalbant; "Biz ormanın içerisinde dolaşırken eskiden kuş sesleri gelirdi şu anda bölgede bir tek kuş dahi yok. Su olmayınca, kuşlar dahi bölgeyi terk etmişler. Felaket büyük bir felaket, bu mevsimde dahi sıcaklıklar 32 dereceyi gösteriyor. Kısa süreli bir çözümde görünmüyor. Şimdiden başlayıp geç kalmadan gelecek yılın planlarını yapmamız lazım, üretim, içme ve kullanma suyu planlarını yapmamız lazım. Suyun küresel ısınma konusunda bu güne kadar kimse aldırış etmiyordu bugün bunu sıkıntılarını ciddi bir şekilde görüyoruz. Buna rağmen halen madenlere sondaj yapıyoruz ve kalan suyumuzu da onlara vermeye çalışıyoruz" dedi.
(Eren Aşnaz) 
Paylaş