"Biz, yaşam, doğa ve işçi hakkını savunuyoruz"

1214

 İda Dayanışma Derneği, Kazdağları Doğal ve Kültürel Hayatı Koruma Derneği ve Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi tarafından, bazı sosyal medya hesapları hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Geçtiğimiz günlerde 200 maden işçisinin Kanadalı maden şirketi Alamos Gold  ve yerli işbirlikçisi Doğu Biga Madencilik tarafından işten çıkarılmıştı. Bazı sosyal medya hesapları üzerinden çevrecilerin, işçilerin işten çıkarılmalarına sebep olduğu yönünde algı yapmıştı. Çevre gönüllüleri de ‘bu bir tehdit’ diyerek, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Konu ile ilgili yapılan açıklamaya Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay da katıldı. Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Pınar Bilir; “Altıncı şirketin 13 Ekim tarihinden sonra işletme ruhsatı yenilenmedi, yenilenmeyen ruhsatından dolayı da kendisi internet sitesinden açıklama yaptı ve Türkiye’deki inşaat faaliyetlerine ara verdiğini belirtti. Aradan geçen zaman içerisinde de işletmeyi devam ettiremediği için 200’den fazla işçinin işten çıkaracağına dair üzüntülerini beyan etmişlerdi. Şirketin yaptığı açıklamanın ardından da sosyal medyada bazı özel hesaplardan şahsım adına, İda Dayanışma Derneği adına, Kazdağları adına, Çanakkale Belediyesi adına, işten çıkarmalara bizim sebep olduğumuza dair aleyhimizde, bizleri hedef gösteren açıklamalar vardı. Biz de bunları tehdit olarak algıladığımızdan dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Su ve Vicdan Nöbeti boyunca bütün eylemliklerimizi anayasal çerçeve içinde yaptık. Biz, yaptığımız eylemlikler sırasında maden işçilerinin de haklarını savunduk. Hem kendi yaşsam mücadelemiz, hem doğa mücadelesi, hem de işçi mücadelesini kapsar eylemliğimiz. O nedenle işçilerle karşı karşıya olabileceğimiz bir durum yoktur. Hep birlikte sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesinden yana mücadele etmek gerektiğini işçi arkadaşlarımıza söyledik. Burası tarım, turizm ve hayvancılığın yoğun olduğu bir yer. Bu tarihe kadar insanlar, madencilikle geçinmiyorlardı, hayatlarını bu şekilde devam ettirmiyorlardı. Burada temel geçim kaynağı madencilik değildir. Yapılan yatırımların, tarım, turizm ve hayvancılık ile ilgili olması gerektiğini söylüyoruz. Bunların sürdürülebilirliği var. Bu nedenle istihdam adına, santraller ve madenler bir gerekçe olarak gösterilemez. Bizler de kendimizi tehdit altında gördüğümüz ve hedef gösterildiğimiz için gelip, suç duyurusunda bulunduk” dedi. 

 
“İşten çıkartılanlar, bir gün gelecek ve ‘iyi ki, bizi işten çıkartmışlar’ diyecekler”
İda Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Akgül; “Şirket, işçi çıkarmakla, çıkarılan işçilerin sorumluluğunu bizlere yüklemekle aslında halkı mücadeleyi sürdüren insanlara karşı kışkırtmaktadır. Biz, 200 bin insanın yaşam hakkını savunuyoruz. Suyun, havanın, toprağın kirlenmemesi için aylardır mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Belki onlar gelecekte sağlıklarını kaybedecekler. Belki onların çocukları aynı şekilde mağdur olmaya devam edecek. Bu, nesiller boyu sürecek bir kirliliktir. Bunu her yerde anlattık, anlatmaya devam edeceğiz. Umuyorum ki, işten çıkartılan insanlar, bir gün gelecek ve ‘iyi ki, bizi işten çıkartmışlar’ diyecekler. Çünkü risk altında olanın, ilk önce kendilerinin olduğunu görmeleri gerekiyor” dedi. 
(Baykal Sağlam)
Paylaş