Biz bu filmi seyrettik!

ÇOMÜ rektörlük seçimleri bugün gerçekleşecek. ÇOMÜ`lü akademisyenlerin, bilimsel çalışmaları artıracak, ÇOMÜ`nün Türkiye`nin ve dünyanın en önemli üniversiteleri arasında olması için bir adım daha ileriye taşıyabilecek rektörünü seçecekler. Son 4 yılın `kötü` tecrübesi, hem ÇOMÜ`lü akademisyenler, hem adaylar hem de Çanakkale için belirleyici olacak önemli bir faktör.Beklentiler böyle iken adaylardan Prof. Dr. Yücel Acer için gönderilen haber bültenlerinin, Laçiner dönemi izlerini taşıması şaşkınlık yarattı.

1394
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) seçim sürecinde Prof. Dr. Yücel Acer, tüm diğer adaylar ile birlikte `kötü` bir Laçiner döneminin sonlanması ve bu dönem tecrübesiyle “farklı bir ÇOMÜ” vizyonunda ortaklaşmıştı. Gelecek döneme ilişkin projelerin ötesinde, yönetimsel açıdan, kent tarihine `Laçiner dönemi` `kötü` örneklemesi ile yer edinen 2011-2015 döneminden hareketle, 2015-2019 dönemi vizyonlarını belirleyen bütün adaylar gibi Acer de barış, huzur ve şeffaflık gibi mesajlarla gündeme geldiler. Çanakkale`de hem rektör adaylarının ziyaretleri sırasında oda, borsa ve sendika ziyaretlerinde de ortaya çıkan “Demokratik ve şeffaf bir seçim olsun” fikirbirliği ise kentin bu noktadaki tavrını da ortaya koymuştu. Çanakkale artık, huzurla bütünleşmiş bir üniversite isterken, adaylardan da bu eksende tavır geliştirmeleri ve seçim sürecini yürütmelerini istemişti. Ancak seçimlere iki gün kala, adaylardan Prof. Dr. Yücel Acer için basına servis edilen “hazır” haber; bu duygu ve düşüncelere gölge düşürdü.
 
Neydi o haber?
Basına servis edilen haberde; “Prof. Dr. Yücel Acer`in AK Parti ve YÖK cephesinden tam destek aldığı ifade ediliyor. Acer`in rektörlük seçimlerine kısa bir zaman kala Çanakkale`de iki YÖK üyesi olan Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu ve Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu ile yemekte buluşması YÖK`ün akademisyenlere bir işareti olarak yorumlanıyor. Prof. Acer`in üniversite de yaptığı seçim kampanyasının yanında iktidarın siyasi desteğini aldığı konuşuluyor. Daha önce Cumhurbaşkanı Baş danışmanı Binali Yıldırım ile yaptığı yüz yüze görüşmeye ilişkin görüntüleri paylaşan Acer, Erdoğan’ın eski başdanışmanı Yalçın Akdoğan ve Eski TBMM Başkanı ve Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nı açıklayan isim olan Mehmet Ali Şahin ile görüşmesine ilişkin fotoğraflarda medyaya yansımıştı. Prof. Dr. Yücel Acer`in Adalet Bakanı Bekir Bozdağ`la da görüştüğü ve desteğini aldığı vurgulanıyor. Aynı zamanda Acer`in AK Parti Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş ve İsmail Kaşdemir`inde desteğini aldığı ifade ediliyor” ifadeleri kullanıldı.
 
Bu algı operasyonu neden?
Seçimlere iki gün kala, hatta seçim sürecinde de bir iki kez yapılmasına rağmen, seçim argümanı olarak değerlendiren, en azından siyasetten uzak izlenimi verilmeye çalışılan `hazır haber` ve fotoğraflar abartılarak yine servis edildi. Acer`i tamamıyla AKP adayı, AKP-cemaat çatışmasında ÇOMÜ ringinin diğer tarafındaki “boksör” gibi algı yaratmaya çalışan haberler, kent kamuoyunda itibar görmese de bundan sonraki süreç için uyarıcı bir etki de yarattı. Ancak Acer`in neden böylesi bir algı operasyonu içerisine sokulduğuna ise anlam verilemedi.
 
Akademisyerlerin iradesi önemsizleştirildi
Söz konusu haber ve fotoğraflar, sadece bir algı yaratmanın ötesinde, ÇOMÜ`deki seçimleri `gereksiz`, oy kullanacak akademisyenlerin iradelerini ise `önemsiz` kılmaya dönük bu girişim ise tepki çekmenin ötesine geçmedi. Yücel Hoca`ya `kıyak` adı altında zarar veren bu tarz, ne Çanakkale kamuoyu ne de ÇOMÜ dinamikleri tarafından pek kabul görmüşe de benzemiyor.
 
“Laçiner dönemi” argümanı
Basın organlarına servis edilen haber ve fotoğrafların bir başka özelliği ise, “Laçiner dönemi” izlerini taşımasıydı. Özellikle “Laçiner dönemi”nde, “görev” yapan, karalama, manipülasyon aracı olarak kullanıldığı iddiaları ile bilinen isimsiz ya da takma adlarla `müstear` yayın yapan site ve kişilerin kullandığı bir yöntem ile benzerlik taşıyan bu tarz Çanakkale`nin son 4 yılda “tecrübe ile sabit” yabancısı olmadığı bir yöntem. “sizin vereceğiniz oyların önemi yok” veya “Üniversitedeki seçimler usulen yapılacak” izlenimi vermeye çalışan, “devlet kararını verdi” algısı hem diğer adaylara hem de oy kullanma iradesini gösterecek akademisyenlere de büyük bir saygısızlık olarak yorumlandı. İşte ÇOMÜ tüm bu gelişmeler ve manipülasyon girişimleri ile seçimlere girecek...
Paylaş