Bir soruşturma dosyası daha yargıdan döndü...
ÇOMÜ’de geçekleşen Rektörlük seçimlerinde öğretim üyelerinin %65’inin desteklememesine rağmen birinci sıraya oturan Rektör Laçiner’e karşı duruşun kodları, mahkeme kararları ile ortaya çıkmaya devam ediyor. ÇOMÜ’de akademisyenler üzerinde sürdürülen ‘soruşturma terörü’ ortalığı kasıp kavururken soruşturmalar sonrasında verilen cezalara karşı akademisyenlerin açtığı davalardan birinde daha verilen kararın hukuksuzluğuna hükmedildi.
Bir doktora tezini lisans öğrencilerine araştırma konusu olarak veren öğretim üyesi için açılan soruşturma bilimsel özgürlük adına kabul edilemeyecek bir uygulama olarak değerlendirildi. ÇOMÜ yönetiminin ötekileştirdiği öğretim üyeleri üzerinde sürdürdüğü iddia edilen baskılar özellikle açılan soruşturmalar ve soruşturmalara neden olan olaylar, gerekçeler, soruşturma sürecinde uygulanan yöntemler konusunda; darbe dönemlerini hatırlatan özgürlüklerin rafa kaldırıldığı bilimsellikten uzak uygulamaların hayata geçirilmesi üniversitedeki eğitim huzurunu tehdit eden noktaya ulaştığı özelikle rektörlük seçimleri sürecinde sıkça dile getirilmişti.
Bir tez konusunun tartışılması, soruşturma konusu
Bir öğretim üyesinin lisans öğrencilerine, bir doktora tezini araştırma konusu olarak vermesi üzerine öğretim üyesi hakkında soruşturma açılmıştı.. Bir tezin araştırma konusu olarak ele alınmasının soruşturma konusu yapılmasına anlam verilemezken böylesi koşullarda bilimsel özgürlükten bahsedilemeyeceğine dikkat çekildi. Bilimsel özgürlükten bahseden bir yönetim bir tezin tartışılmasından neden rahatsız olabilir? Bizzat bilimsel ahlak, her hangi bir tez konusunun daha çok tartışılmasından bu teze yapılan atıflar ile zenginleşmesinden yanadır. Bir tezin araştırma konusu olması karşısında soruşturma açan zihniyet bilimsel özerkliği rafa kaldırdığı gibi, böylesi bir girişimde bulunması için ya ilgili tezin bilimselliği konusunda kaygı içersinde olması lazımdır, yada bu tez intihal bir tezdir.
Minareye kılıf
Açılan bu soruşturma ÇOMÜ’de soruşturma terörünün hangi boyuta vardığının önemli bir kanıtı olarak dikkat çekmektedir. ÇOMÜ yönetimi bir yandan ötekileştirdiği öğretim üyeleri üzerinde baskılarını sürdürürken aynı zamanda yandaş öğretim üyeleri içinde koruma kalkanları mı yaratmaktadır? Bir tez konusunun araştırma konusu olması üzerinden soruşturma açan zihniyetin nereden bakarsanız bakın bilimsellik ile hiçbir ilgisi yoktur. Bilimsel özgürlüğü bu denli ayaklar altına alan bir yaklaşım olurda minareye kılıf hazırlamaz mı? Kitap okuma eylemi üzerinden soruşturma açtıklarını ifade edip, sonra yapılan bu uygulamayı savunamayacak duruma gelince; “mesai saatleri içinde görev yerini terk etikleri” için soruşturma açıldığını belirten bu zihniyet bir tez konusunun tartışılması konusunda açılan soruşturmaya dayanak yaratmak adına ‘tez sahibinin küçük düşürülmesine dönük eleştiriler yapıldığı’ şeklinde adata gizli tanık müessesesine başvurmak yolunu seçmiştir.
Gerekli cevap hukuktan geldi.
Ötekileştirme ve mobbing uygulamaları temelinde açılan soruşturma sonrasında verilen cezaya itirazı ret eden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Turizm Fakültesi Disiplin Kurulu`nun kararını hukuka uygun bulmayan mahkeme şu kararı verdi: “Davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen soruşturma raporu, eki bilgi ve belgeler ile alınan ifadelerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu davacıya isnat edilen iddiaların sübuta ermediği anlaşıldığından, davacının kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 23/01/2014 tarih ve 640-77 sayılı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanlığı işleminin kaldırılması amacıyla yapılan 28/01/2014 tarihli itiraz başvurusunun reddine ilişkin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Turizm Fakültesi Disiplin Kurulu`nun 05/02/2014 tarih ve 2014/03 sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
