Çanakkale Medyası, müstear isimli yazarlar ile Sedat Laçiner’in rektörlüğü sonrasında gerek yapılan uygulamalardaki gerçeklerin gizlenmesi gerekse de üstlenilmiş siyasi vizyon kapsamındaki faaliyetlerin gerekleri için kurulmuş internet siteleri sayesinde tanıştı. Bunlardan biride Feride K .Yavaş’ dı.Feride K. Yavaş’ın ömrü ne yazık kİ uzun sürmedi.Feride K. Yavaş kendisini imha etmek zorunda kaldı. İşte öyküsü;
Feride K. Yavaş özellik ile ÇOMÜ’de hayata geçirilen hukuksuz işlerin savunuculuğu rolünü üstlenmişti.İşte bu rol tüm hukuksuz uygulamaların sonu gibi kendisinin de sonunu hazırladı.Atılan işçilerin durumlarını meşru göstermek için bin bir çaba harcayan Feride K.Yavaş en sonunda yine üniversitede haksızlığı uğrayarak sürgüne uğrayan bir öğretim görevlisinin hukuk mücadelesi sonrasında kendisini yok etmek zorunda kaldı.
Uzunca bir süre yayın sorumlusu belli olmadan yayın yapan tetikçi sitede, Bayramiç’e sürgün edilen bir öğretim görevlisinin yaşamış olduğu hukuksuzluğu kamuoyu nezdinde teşhir etmesinden sonra bu öğretim üyesine karşı bir dezenformasyon çalışması temelinde 19 Şubat tarihinde Feride K.Yavaş “Bayramiç sürgün yeri midir? “başlıklı yazısı ile devreye girdi. Konuları çarpıtmakta üstüne olmayan bu müstear isimli yazar her zaman olduğu gibi gerçekleri gizlemek amacıyla yazmış olduğu yazısı nedeniyle öğretim üyesinin hukuk yoluna başvurması ile bir müstear yazar oyunu daha bozulmuş oldu.
Feride K Yavaş kim?
Tetikçi site mahkemenin kendilerine müracaatı sonrasında bu yazı ile ilgili bir sorumlu bulmak zorunda kalmıştı.O güne kadar yayın sorumlusu belli olmayan bu site zorunlu olarak şu anda yayın sorumlusu olarak gözüken ve şimdide bir yerel gazetede yazı işleri müdürlüğü görevini yapan bu kişiyi Feride K. Yavaş olarak belirledi.Bu kişi ilgi yazıyı Feride K Yavaş ismi ile kendisinin yazdığını ifade ederek mahkemede sorumluluk aldı.
Üzerine alma girişimi
Bu, bir nevi hukukta tabir edilen “suçu üzerine alma” girişimiydi.Entrika ve tezgahlar üzerine kurulan tüm sistemler gibi , burada bir detay atlandığı için Feride K. Yavaş olarak gösterilen kişi nezdinde de bir konu gözden kaçırılmıştı. Feride K Yavaş olarak gösterilen kişi 1986 doğumlu idi.
Fakat Feride K Yavaş isimli kişi ise 10 Nisan tarihli “ÇOMÜ’de zulum ve ayrımcılığın kısa tarihi” başlıklı yazısında 28 Şubat’da ÇOMÜ’de yaşanılanları anlattı. Ama öyle bir anlattı ki kendisinin de yaşadığı olaylar olarak bakın neler yazmış:
“Bizler o yılları iyi biliriz, alkol alınca çağdaş oldum sanılan, insanların sırf görünüm ve yaşantıları nedeniyle idareden uzak tutuldukları yılları. Pek çok akademisyen o yıllarda işsiz bırakıldı da çocuklarına süt götürmeleri ancak arkadaşlarının topladığı paralarla mümkün olabildi. Ve o günlerde ne sendika sahip çıktı bizlere, ne de bir dernek. Bugün en basit sorunda bile yönetimi yerden yere vuran, demokrasi nutku atanlar o günlerde linç emirleri yağdırmakla meşguldüler”
1997 yılında 11 yaşında olan bir çocuk nasıl olur da bunları yaşamış olabilir?
Mahkemeye Feride K. Yavaş olarak bildiren kişi nezdinde bu detay atlandığı için ‘üstlenme girişimi’ boyutu ile hukuk da yanıltılarak aynı zamanda daha da vahim bir gelişmeye imza atılmıştır.
Bu entrikalardan vazgeçin.
Neden Feride K Yavaş için kendisini adeta feda eden bir kişi aranmıştı?
Neden Feride K Yavaş müstear ismi ile yazı yazan gerçek kişi gizlenmek için bu çaba gösterilmişti, aynı zamanda hukukun yanıltılması noktasında da bir rol alma pahasına!
Bu soruların cevaplarını aradığınız da ortaya hep söylediğimiz bir gerçek çıkmaktadır; Laçinler ile birlikte ne yazık ki böylesi olaylara tanıklık etmekteyiz.
Feride K Yavaş’ın gizlenerek onun yerine başka bir kişinin bildirilmesinin ardında tek bir gerçek olmalıdır.
Feride K Yavaş kamuoyu önüne gerçek ismi ile çıkarılması sakıncalı olabilecek bir kişi midir?
Bundan dolayı mı ;1986 doğumlu, ama 28 Şubat 1997 yılı için boyundan büyük işleri anlatarak kendi girişimini kendisi yalanlayan bir kimlik ile koruma zırhı yaratılmıştır?
Feride K. Yavaş’ın sonu ve yeni açılan bir başka perde.
Feride K. Yavaş son yazısını 10 Nisan tarihinde yazmıştır.
25/05/2012 tarihli mahkeme kararı ile Feride K Yavaş rolünü üstlenen kişi ile Feride K Yavaş isimli yazılarda son bulmuştur. Sonradan birden devreye Hamit Palabıyık girmiştir. Kendisinin uzun yıllardır ÇOMU’de olmasına rağmen hiç sesini duymadığımız bu öğretim üyesi bir gelmiş pir gelmiştir.
Hem de Feride K Yavaş ile süt ortaklığı yaşadıklarını inkar etmeden ...
Ne tesadüftür ki ;Feride K. Yavaş’ın 28 Şubat ÇOMÜ olaylarına ilişkin yaşadığı “Pek çok akademisyen o yıllarda işsiz bırakıldı da çocuklarına süt götürmeleri ancak arkadaşlarının topladığı paralarla mümkün olabildi” şeklinde ifade ettiği olayının da yakın tanığı olarak .
Palabıyık da bir yazısında o günleri aynen Feride K Yavaş gibi anlatmış “Pek çok akademisyen yaşam şekilleri kınanarak işlerini kaybettiler, ancak bu durumu eşlerinden bile aylarca gizlemek zorunda kaldılar. İşsiz kalan arkadaşlarımız için gizlice süt ve mama parası toplamak zorunda kaldık”
Ne dersiniz Feride K Yavaş ve Palabıyık aynı arkadaşları için para toplamak zorunda kaldıkları için birbirlerini iyi tanıyor olsalar gerek.