Tüketici Koruma Derneği (TÜKODER) Şube Başkanı Ali Rıza Berkit, Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Çanakkale Şubesi ve İda Dayanışma Derneği ortaklığında Cumartesi günü ZMO Şubesinde Cumartesi ‘Üreticilerden Tüketiciye Kooperatifleşme’ konulu panel düzenleneceğini belirtti. Ülkedeki son ekonomik verilerle ilgili bilgilendirmede bulunan Berkit, kooperatifleşme ile üretimin önemine değindi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kooperatifleşme konusunda birçok başarı elde ettiğini ifade eden Berkit, birçok ilçeyi gezdiklerini ve yerel yönetimlerin kooperatifleşmeye sıcak baktığını ekledi. Türk-İş verilerine göre açlık sınırının 50 TL’lik artışla 1943 TL’ye, yoksulluk sınırının yoksulluk sınırının ise 162 TL’lik artışla 6 bin 328 liraya yükseldiğini ifade eden Berkit, yine kredi kartı borçlanmalarının kişi başına 18 Bin TL’ye ulaştığının altını çizdi. Hükümetin borçlanmalara karşılı acil önlem alması gerektiğini ifade eden Berkit; “Üretim yapmadan bu ülkeye ne demokrasi ne de bağımsızlığın gelemeyeceğinin farkına varılması lazım” dedi.
“Üreticilerden Tüketiciye Kooperatifleşme”
Cumartesi günü Kooperatifleşme konulu panel gerçekleşeceğini belirterek, kooperatifleşmenin önemine değinen Berkit; “Cumartesi günü ZMO, TÜKODER, İda Dayanışma Derneği birlikteliğinde ‘Üreticilerden Tüketiciye Kooperatifleşme’ konulu bir toplantı düzenliyoruz. Bademli Fidan Kooperatifi Başkanı Selçuk Bilgi, Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eski Yörük, Ziraat Yüksek Mühendisi İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Daire Hizmetleri Şube Müdürü Ahmet Tomar konuşmacılar olarak yer alacaklar. Geçen hafta boyunca bütün ilçeleri dolaştık. Ziraat Odaları, Tarım Kooperatifleri Birlikleri, Muhtarlar Dernekleri ve Belediye Başkanlarını ziyaret ettik. Herkes konuyla çok yakından ilgili. Kooperatiflerin başarılı olması yerel yönetimin desteği ve birlikte hareketleri ile başarılı olabilir. Bununla ilgili Belediyenin de desteği var. İzmir Büyükşehir Belediyesi sayesinde böyle bir başarı yakalandı. Burada asıl amaç kooperatiflerin başarısı dışında büyük şehirlerde, yerelde tarım üretimini destekleme olmadan, üretim yapmadan bu ülkeye ne demokrasi, ne de bağımsızlığın gelemeyeceğinin farkına varılması. Bu üretimi destekleyecek projelerin arttırılmasını bekliyoruz” dedi.
“Açlık sınırı 50, yoksulluk sınırı 162 TL arttı”
Açlık, yoksulluk sınırı ve kredi kartlarındaki borçlanmalar hakkında bilgilendirmede bulunan Berkit; “Türk-İş’in araştırmasına göre, Kasımda dört kişilik ailenin sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ bir önceki aya kıyasla 50 lira artarak 1943 liraya çıktı. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’ ise 162 lira artarak 6 bin 328 liraya yükseldi. Her zaman söylediğimiz bir şey var. Üretici rahat olmadan tüketicinin rahat olması çok zor. 2018 Şubat ayı verilerine göre 62 milyon 900 bin kredi kartı varmış. 2002’de bu oran 15 milyon 705 binmiş. Bugün bu 62 milyon kredi kartından 32 milyon 900 bini borçlu. Vatandaşların bankalara olan kredi kartı borcu 2002 yılında 6 milyar 605 bin liraymış. Bugün 2018 yılının başında 541 milyar 100 milyon liraya yükselmiş. Yani kişi başı ortalama borcumuz 18 bin TL’yi geçmiş” dedi.
Milyonlarca insanın açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığını belirten Berkit; “Ekonomik olarak, halkımızın nasıl yaşadığı belli. Emekliler ve asgari ücretliler dahil olmak üzere açlık sınırının altında gelir düzeyi olan çok fazla insan var. Kredi kartlarıyla borçlanarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Hükümet ve yerel yönetim kendi borçlarını yapılandırırken, tüketicilerinde kredi kartı borçlarında faiz indirimleri ile ilgili çaba sarf edilmesi lazım. Satıcıların, sağlayıcılar; ‘piyasa çok durgun, para alışveriş yok’ diyorsa sıkıntının temeli tüketicilerin içinde bulunduğu borçlar yüzündendir. Zincirin halkaları gibi, tüketici rahat olmazsa, esnafta rahat olamaz. Bu anlamda merkezi hükümetin muhakkaka kredi kartı borçlarını yeniden yapılandırmasını bekliyoruz. Ve tüm bu gidişatı engellemek adına üretimi hayata geçirecek projelerin muhakkak olması lazım” dedi.
(Eren Aşnaz)
