Belediye yargılanıyor!

482
Kanada merkezli Alamos Gold`un Türkiye`deki taşeronu Doğu Biga Madencilik tarafından Çanakkale Kirazlı köyünde siyanürlü altın madeni işletmeciliğine karşı çadırlı "Su ve Vicdan Nöbeti" başlatılmıştı. Çanakkale`nin tek içme ve kullanma sulama kaynağı olan Atikhisar Havzası`nı tehdit eden Alamos Gold şirketinin madencilik faaliyetlerine tepki gösteren çevrecilerin çadırlı eylemleri, uluslararası kamuoyunda da yankı bulmuş ve 300 binin üzerinde ağacı kesen şirketin ruhsatı iptal edilmişti. Kirazlı-Balaban mevkiinde başlatılan "Su ve Vicdan Nöbeti"ne Çanakkale Belediyesi de destek vererek, siyanürlü altın madenciliğine karşı protestolar gündeme gelmişti. Müfettiş incelemesinin ardından, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve belediye başkan yardımcıları da dahil olmak üzere 16 kişiye açılan davanın ilk duruşması dün gerçekleştirildi. Konuyla ilgili bilgi veren Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, "Çanakkale Belediyesi, Çanakkale halkının tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Barajının havzasındaki metalik madencilik faaliyetleriyle ilgili her türlü hukuki ve demokratik haklarını kullanmıştır. Atikhisar Barajı her ne kadar belediye sınırları ve mücadele alanı içinde olmasa da su toplama havzamız olduğu için bizim görev alanımızdır. Çanakkale Belediyesi, Çanakkale halkına ve tüm canlıların temiz suya ulaşması konusunda görevini yerine getirmiştir" ifadelerine yer verdi.
 
"Mahkeme 5 Nisan 2023 tarihine ertelendi"
Belediye Başkan Yardımcısı Mutluay, Atikhisar Barajı su toplama havzasının, Çanakkale Belediyesi`nin görev alanı olduğuna dikkat çekerek; "Çanakkale Belediyesi Belediye Başkanımız, Başkan yardımcıları olmak üzere 2. Asliye Ceza Mahkemesi`nde toplam 16 kişi Kazdağları`nda "Su ve Vicdan Nöbeti"yle ilgili dava açıldı. Dün ilk duruşması yapıldı. İfadeler alındı. Mahkeme 5 Nisan 2023 tarihine ertelendi" dedi.
 
"Belediye, madencilik faaliyetleriyle ilgili hukuki haklarını kullanmıştır"
Mutluay, belediyenin halkın temiz suya ulaşma hakkını koruduğunu belirterek, "Çanakkale Belediyesi, Çanakkale halkının tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Barajının havzasındaki metalik madencilik faaliyetleriyle ilgili her türlü hukuki ve demokratik haklarını kullanmıştır. Atikhisar Barajı her ne kadar belediye sınırları ve mücadele alanı içinde olmasa da su toplama havzamız olduğu için bizim görev alanımızdır. Belediye, yapmış olduğu hukuksal ve diğer çalışmalarda da kendi görev alanında yer alan, halkın temiz suya ulaşma hakkını korumuştur" ifadelerine yer verdi.
 
"Belediye mevzuat gereği de sorumlu"
Mutluay, belediyenin mevzuat gereği de su toplama havzalarını korumakla görevli olduğunu hatırlatarak, "Gerek belediye kanunu, gerekse sularla ilgili 831 sayılı kanun bize bu görevi veriyor. Devlet Su İşleri`yle 1991 ve 2000 yıllarında yapılan iki ayrı protokolümüz var. Bu protokol de bize bir takım zorunluluklar yıkıyor. 2000 yılında yapılan protokolün 6 maddesi 5 `inci bendinde barajdan elde edilen suyun, Çanakkale halkına sağlıklı iletilme görevini Çanakkale Belediyesine veriyor. Hem barajda, hem masrafta hem de menbada; yani hem suyun toplama havzasında, hem de sonrasındaki musluğa kadar olan bölümlerden Çanakkale Belediyesi sorumlu" dedi.
 
"Çanakkale Belediyesi görevini yerine getirmiştir"
Çanakkale Belediyesi`nin halkın temiz suya ulaşması konusunda görevli olduğunun altına çizine Mutluay, "Çanakkale Belediyesi, kendi su toplama havzasındaki riski, en küçük olumsuz olayı bertaraf etmek adına, bu faaliyetlerin engellenmesi yönüyle ilgili 2011 yılından bu yana davacıdır. Dava açma ehliyeti de, mahkeme tarafından kabul edilmiştir. Kamu yararı ve menfaati açısından da Çanakkale Belediyesi`nin burada görevli olduğunu mahkeme tescil edilmesi anlamına gelir. Çanakkale Belediyesi, Çanakkale halkına ve tüm canlıların temiz suya ulaşması konusunda görevini yerine getirmiştir. Bu nedenle yargılanma sürecimiz var" diye belirtti.
(Damla Yeltekin)
Paylaş