Bayramın kurbanı gazeteciler.

Bayram namazından hemen sonra devlet baba yaklaşımıyla başbakandan harçlık isteyen gazetecinin dramı ile başlayan utanç tablosu, Batman’da maliye bakanının gazetecilere dağıttığı harçlık ile sürdü.
Başbakan ve bakan verir de il başkanı durur mu; Samsun’da AKP il başkanı da gazetecilere harçlık dağıttı.
Böylece tarifede belli oldu; başbakan 200 TL, bakan 5 TL, siyasetçi 40 TL
Kimse bunu gelenektir, adettendir ya da bir üst perdeden şaka ve magazinleştirmek olarak açıklamaya kalkmasın.
Bu durum; gazetecilik mesleğine siyasi iktidarın bakışının kodlarını içermektedir.
İktidar, başta medya patronları olmak üzere gazetecilik mesleği konusunda algısını; akçeli işler üzerinden, yandaşlık temelinde kurduğundan dolayı sonuç ne yazık ki budur.
Buna alet olan gazeteciler de, gazetecilik mesleği adına bir utancın ortağı olmuşlardır.

720
Gazetecilerin harçlık ilişkisini doğal karşılayan kafalar Edirne’de bir kanser hastası üniversite öğrencisinin sağlık bakanından ilaçları konusunda çözüm üretmesi talebi karşısında kendisine verilen parayı ret ederek, sorunun; bulunmayan ilaçlarının tedarik edilmesinin sağlanması konusunda çözüm üretilmesini talep etmesini örnek almalıdırlar.
Gazeteci hiçbir şekilde, böyle bir ilişki içersine giremez.
Hele bunu devlet baba imajının arkasına sığınarak, baba sıfatıyla başbakandan istemesi gazetecilik imajının ayaklar altına alınmasıdır.
Son derece saygın bir meslek olan gazetecilik böylesi hafifliklere kurban edilemez.
Medya patronlarının iktidar ile olan ilişkilerini akçeli işlerler üzerinden sürdürmesi, basın emekçilerini çok daha sorumlu davranmaya, gazetecilik meslek etiğine sadık kalmaya zorlamaktadır.
Harçlık üzerinden bir ilişki kurmak hangi koşul altında olursa olsun, hangi amaçla yapılırsa yapılsın çirkindir, gazetecilik meslek imajına zarar verir.
Gazetecilik ilkelerini unutmuş, duruşu olmayan yandaş ve yanaşma basın mensupları ve onların gazeteleri bu konudaki hassasiyeti anlamakta elbette zorlanacaklardır.
Çünkü onlar bu ilişkinin çirkinliğine dibine kadar bulaşmışlardır.
Ondan dolayıdır ki harçlık konusunda ‘ne olmuş yani’ şeklinde bir tavır geliştirebilmektedirler.
Doğrudur ; ne olmuştur ki yani götürülen büyük meblağların üzerinden kurulan her türlü değerin satılmışlığının belirleyici olduğu  ilişkinin yanında bayram harçlığı nedir ki ?
İşte bu kafalardır, gazetecilik mesleğinin her geçen gün halk nezdinde itibarsızlaştıran anlayış.
2013 kurban bayramı, gazeteciliğin kurban edildiği bayram olarak; hafızalarımızda bir utanç belgesi şeklinde kalacaktır.
 
Yandaşlık yolunda eren olmak
Yandaşlıkta eren olmak için aklıselim olmak gerekmiyor.
Yandaşlık bu ülkede çok kolay; biat kültürünün kendisi bizzat sizi alıyor götürüyor, yandaşlık dehlizine bırakıyor, tabiî ki mayanızda varsa.
Özetle mayanız bozuksa yandaşlık yolunda iyi adımlar atarsınız.
Kentimizde bilim adamı kılıklı bazılarının üstlenmiş olduğu rol sonrasında, yandaşlık adına önemli adımlar atıldı.
Üstlenmiş oldukları görev nedeniyle biat edilen söz de bilim adamı kılıklı kişiye yandaşlık yapıp kendisine çıkar yaratmak isteyen mayasız tipler adeta sıraya girdiler.
Belirlenmiş stratejiye bağlı olarak gerekli araçlar yaratılmıştı zaten özel kurgular ile.
Geriye atıp tutmak, iftira, yalan, karalama kampanyasıyla kentin ilerici çağdaş değerlerine saldırmak kalmıştı.
Tabiî ki  yandaşlık meyvelerinden faydalanmak isteyenler hemen kolları sıvadılar,başladılar tetikçilik yapmaya.
Hiç bir dayanağı olmayan iddialarla kentte bir karalama kampanyası başlattılar.
Fakat bu taktik tutmadı bir elin parmakları kadar bile olamadılar.
Sıra geldi, müstear isimler arkasına sığınarak bizzat kendilerinin yarattığı karalama kampanyasına
Feride oldular,Firuze oldular, Haydar oldular,Bekir oldular.
Deşifre oldukça kiralık suç üstlenicileri çıktı.
Gerçek kimlikleri ile bu kampanyanın parçası olanlar da sözde bilim adamı olmalarına rağmen bilimsel ahlaktan payını almamış, dedikodu ve karalamadan öte gitmeyen, gerçeklikle hiç bağlantısı olmayan ama yanaşması oldukları kimselerin çıkarlarına uygun öyle bir yalanlar manzumesi ürettiler ki, sorma gitsin.
Eee nede olsa göze girmek sevdası.
Unvan, mevki, elde etmenin erenleri olmak için, yeni aklıselim halleri
Hele bugünlerde biri var ki, hırsından gözleri dönmüşçe saldırıyor.
Bu kent sizi artık tanıyor, ne halt yediğinizi herkes biliyor.
Karalama, iftira ile bir yere varamazsınız.
Yarın çok geç olmadan gelin aklıselim olun
Yandaşlıkta eren olmak isteyenler, bir gün kendinizi çöp kutusunda bulursanız sakın şaşırmayın…
Paylaş