Eylül ayında yaşanan önemli gelişmelerin değerlendirildiği, Ekim Ayı Olağan Belediye Meclis toplantısı, Belediye Meclis Toplantı salonunda gerçekleşti. CHP, AKP, İyi Parti ve MHP Meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda kent ve ülke genelinde yaşanan önemli gelişmeler masaya yatırıldı. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, özellikle Hareketlilik Haftası ile ilgili konuşma yaparak, “Tabi hareketliliğimizi giderek arttırmamız gerekiyor. Ben de hem tasarruf amaçlı hem de hareketliliği özendirmek için bir karar aşamasındaydım. Hava koşullarının el verdiği sürece işe yürüyerek gidip gelmeyi planlıyorum. Eğer çok zor durumda kalırsam da toplu taşımayı kullanmayı düşünüyorum” dedi. Son dönemde yapılan elektrik zamlarıyla ilgili olarak Başkan Gökhan; “Elektriklerle ilgili de tasarruf yapıyoruz. Belediyedeki elektrikleri olabildiğince az kullanmaya çalışıyoruz. Bu konuda örnek olabilirsek ne mutlu bize” dedi. Başkan Gökhan, 12 Ekim’de yapılacak Su ve Vicdan Nöbeti Mitingi ile ilgili çağrıda bulunarak; “12 Ekim’de saat 14:00’da Cumhuriyet Meydanı’nda Su ve Vicdan Nöbeti Mitingi olacak. Oraya da katılacağız. Tüm hemşerilerimizi o mitinge katılmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Hareketliliğimizi giderek arttırmamız gerekiyor”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “15 Eylül’de Kent Konseyi Seçimli Olağan Genel Kurulunu yaptık. Cevatpaşa Mahalle Muhtarı Sayın Evren Kızoğlu, Kent Konseyi yeni başkanı oldu. 16-22 Eylül arasında da Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında etkinlikler yaptık. Bu bağlamda Meclis Üyemiz Didem Güner, güzel bir sunum yaptı. Hareketli olmayı, gezmeyi, dolaşmayı anlattığı sunumu biz de ilgiyle dinledik. Tabi hareketliliğimizi giderek arttırmamız gerekiyor. Ben de hem tasarruf amaçlı hem de hareketliliği özendirmek için bir karar aşamasındaydım. Hava koşullarının el verdiği sürece işe yürüyerek gidip gelmeyi planlıyorum. Eğer çok zor durumda kalırsam da toplu taşımayı kullanmayı düşünüyorum. Elektrik ve akaryakıta ciddi zamlar geliyor. Dolayısıyla bizim de tasarruf etmemiz gerekiyor. Araçlarımızla ilgili bazı tedbirlerimiz olacak. Ben de buna tabi olmalıyım, hizmet aracımın kullanımını minimize etmeye çalışacağım. Elektriklerle ilgili de tasarruf yapıyoruz. Belediyedeki elektrikleri olabildiğince az kullanmaya çalışıyoruz. Bu konuda örnek olabilirsek ne mutlu bize. Aynı hafta içinde esnaf arkadaşlarımızla birlikte Ahilik Haftası’nı kutladık. Yine aynı hafta içerisinde toplu taşıma filomuza iki yeni araç kattık. Personel arkadaşlarımız arasına iki kadın şoförümüz daha katıldı. Toplu taşımada toplam dört kadın şoförümüz var. Kadınlarımızı da teşvik ediyoruz. Çünkü kadınların vatandaşlarımıza karşı tutumları daha kibar oluyor, şikayetler azalıyor. Ne kadar eğitim verirsek verelim, erkek şoförlerimizde biraz daha hoyratlık oluyor” dedi.
“Neslican Tay, bir hastalıkla nasıl savaşılabileceğinin örneğiydi”
Başkan Gökhan; “19 Eylül’de Gaziler Günümüzü kutladık. Bu konuyla ilgili bir projemiz var. 20 gazimizi Kıbrıs Tatlısu ilçesine göndereceğiz. Tatlısu Belediyesi’ni ziyaret etmiştim. Tatlısu Belediye Başkanı Çanakkale’den 20 gaziyi ağırlayabileceğini söyledi. Biz de 20 gazimizi Kıbrıs’a göndermeyi planlıyoruz. 19 Eylül günü Kale Grubu’nun ‘Aklım Fikrim Çanakkale’ etkinliği vardı. Etkinlik, Troya Müzesi’nde gün boyu sürdü. 20 Eylül’de Neslican Tay kardeşimizi kaybettik. Kendisi kanser hastalığına yenik düştü. Fakat Neslican Tay, bir hastalıkla nasıl savaşılabileceğinin bir örneğiydi. Hepimizin başına her şey gelebilir. Onun için hastalıkla nasıl başa çıkabileceğimizi bilmemiz gerekiyor. Bu vesileyle Neslican Tay’ı anmış olduk ve kendisine öğrettiği mücadele azmi için teşekkür ediyoruz. Bu arada bir canı daha kaybettik. Kirazlı-Balaban’daki Su ve Vicdan Nöbeti direnişçilerinin can dostu bir köpek vardı, Eylem isminde. Eylem, trafik kazasında bir aracın altında kalarak yaşamını yitirdi. Bu vesileyle Hayvanları Koruma Günü’nü de kutluyoruz” dedi.
“Çanakkale, olası bir depreme karşı hazırlıklı”
İstanbul’da yaşanan Çanakkale’de de hissedilen deprem ile ilgili konuşan Başkan Gökhan; “Geçtiğimiz hafta İstanbul merkezli bir deprem oldu. Tabi depremlere hazırlanmak, kendimizi depreme karşı korumak için çalışıyoruz. İstanbul’un da depreme hazır olmadığını gördük. Çanakkale Belediyesi olarak biz de birkaç yer haricinde olası bir depreme hazırız. Her mahallede çeşitli toplanma alanlarımız var. Özgürlük Parkı, Rotary Parkı, 500’üncü Yıl Parkı, Hastanebayırı Spor Tesislerimiz, Halk Bahçemiz, Cumhuriyet Meydanı, Dardanelspor Tesisleri, Hamidiye Tabyaları, Kurban Kesim Alanı, 75’inci Yıl Parkı, Cuma Pazarı ve Karacaöğren’de iki tane 75’er bin metrekarelik park alanlarımız var. Toplanma alanını ilan etmek yetmez, aynı zamanda elektrik, su, lavabo ihtiyaçları ile donatılması gerekiyor. Toplanma alanlarımızın çoğunda bu donatılar var, sadece 75’er bin metrekarelik park alanlarımda yok. Fakat süreç içerisinde onlar da donatılacaktır. Sonuç itibariyle depreme karşı iyi durumdayız. Çanakkale, Sarıçay’ın ortadan böldüğü bir yerleşim alanı. Sağlık alanında hizmet veren bütün birimler, Sarıçay’ın diğer tarafına taşındı. Diğer tarafa geçişleri de Sarıçay’daki köprülerle sağlıyoruz. Fakat köprüler, herhangi bir depremde yıkılmakla karşı karşıya kalabilecek yapılardır. Bununla ilgili ne gibi çalışmalar yapılacak bilemiyorum. İlgililerin bu konuda bir şey söylemesinde fayda var” dedi.
“Endemik bitkiye elini sürersen, orası iflah olmaz”
Başkan Gökhan; “Kirazlı-Balaban civarında devam eden Su ve Vicdan Nöbeti kapsamında bilinçlendirme çalışmalarımız devam ediyor. Biz, Macaristan’dayken Kirazlı Köyü Muhtarı, civar köy muhtarları ve köylüler, belediyeye dilekçe verdiler. Dilekçede kullanılan kelimeler, birilerin söylediği cümlelerle birebir aynı. Mesela, ‘Bu bölge Kazdağları değildir’, ‘Hep söylendiği gibi yüz binlerce ağaç kesilmedi, ağaçların kesimi hepimizin gözü önünde yapıldı biliyoruz ki, kesilen ağaç 13 bin civarındadır’ gibi cümleler birebir aynı. 2 bin dönümdeki ağaçların tamamı kesildi, 13 bini 2 bine bölersek dönümüne 3 ağaç düşer. Sadece ticari ağaçları sayarsak doğru olabilir ama orada her çeşit ağaç, flora fauna vardır. Bunu ÇED raporu söylüyor. ÇED raporunu lütfen okuyun, orada her şey yazıyor. ÇED raporunda ‘Biz, bu alanı alacağız başka yere koyacağız. İşimiz bitince de yine eski yerine koyacağız, orası yeşerecek, büyüyecek’ diyor. Endemik bitkiye elini sürersen, orası iflah olmaz” dedi.
“Ülkemizin yerin altındaki değerlere ihtiyacı var”
Altıncı şirketi destekleyen bir konuşma yapan Belediye Meclisi AKP Grubu üyesi Sıtkı Aktuğ; “Biz, vahşi madenciliğe karşıyız ama akıllı madenciliğe karşı değiliz. Akıllı madenciliğin kurallarına göre, teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak ve doğaya, çevreye minimum zarar verilmesi suretiyle madencilik yapılabilir. Türkiye madencilik yapmayacak mı? Burada 500 milyon ons altın rezervi, bunun 6 katı gümüş rezervi olan bir alan o bölge. Yani bunun ekonomiye katkısı da olacak. Burada 2 milyar doların üzerinde rezerv var. Devlet de buradan kazanacaktır. Ülkemizin buradaki değerlere ihtiyacı var” dedi.
“Ben, suyumun ve havamın peşindeyim”
AKP’li meclis üyesi Aktuğ’a cevap veren Başkan Gökhan; “ÇED raporunda sizin söylediğiniz gibi bir rakam yok. Raporda 800 milyon dolarlık altın olduğu söyleniyor. Rapordan yola çıkarak yaptığımız hesaplamada ülkeye kalacak miktarın 152 milyon dolar olduğunu gördük. Bu alanın üstü altından daha değerli. Değerlerimizi ülkemize kazandıracağız ama alanın üstü altından daha değerliyse kazandırmayacağız. Ben, kim yaparsa yapsın böyle bir madenciliğe karşıyım. Ben para peşinde değilim. Ben, suyumun ve havamın peşindeyim” dedi.
(Baykal Sağlam)
