Her iki kentin seçilmiş yöneticileri ve halklarının temsilcileri olarak geliştirilmek istenen ilişkinin zeminin kardeşlik ve dostluk olduğunu belirten Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; konuyu anlamadan özellik ile barış, kardeşlik ilişkileri gibi kavramlar konusunda sorumluluk almadan sadece siyasi bir çıkarımda bulunmak amacıyla halkın bazı duygularını istismar etmek için yapılan girişimlerin yaşanan acılara göz yummak olduğunu” belirtti.
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Sur Belediyesi ile geliştirilen kardeşlik ilişkimiz her şeyden önce son derece insani bir yaklaşımdır. Bizim bu ilişkide esas aldığımız zemin her iki kentin seçilmiş temsilcileri olarak halklarının kaynaşması ,barış ve kardeşlik duygularının gelişmesi için sorumluluk almak konusudur.Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’da özellik ile Çanakkale savaşları nezdinde şehitlerimizin kucak kucağa bu topraklarda yattığına vurgu yaparak bu konuya kentimizde yaptığı çeşitli temaslarda dikkat çekmişti.Geliştirilmek istenen kardeşlik ilişkilerinin özü budur. Birleştirici bütünleştirici bir niyet esastır. Tüm bunların ötesinde Sur Belediye başkanının düşüncelerine katılmak konusu gündemimizin hiçbir aşamasında söz konusu değildir.Konuya bu şekilde yakalaşan bir düşünce sistematiği, esas olanın halkların kendi içinde birlik ve dayanışmasına destek vermek, bu ilişkilerin gelişmesine yerel yönetim olarak katkı sunmak olduğunu kavrayamamış demektir.Bu konudaki yaklaşımız, içinde bulunduğumuz hepimizi acıya boğan onca olumsuzluk karşısında bir nebzede olsa çözüm için katkı sunabilmektir” dedi.
Çözüm için barış
Yaşanılan acıların çözümüne katkı sunabilmek için; insanların karşılıklı olarak birbirini anlayabilecek, bir arada ortak bazı değerleri paylaşacak ilişkilerin yaratılmasının önemine dikkat çeken Gökhan;”Bunun adı dostluğun geliştirilmesidir. Bunun için kardeş iki kent arasında kültürel, sanatsal, sportif kültürel ilişkilerin gelişmesine özen gösteriyoruz. Bunlar süren çatışma ortamının ve yaratılmak istenen çatışma kültürünün panzehiri olabilecek konulardır. Bu yaklaşım tamamıyla insani değerler üzerinden geliştirilen ve vicdanlı olma konusudur. Bu çabayı anlamadan her şeyden önce yerel yönetimlerin bu konudaki sorumluluklarını kavramadan yapılan işbirliği ile hiç ilgisi olmayan bazı konularda spekülasyon yapmak ne yazık ki bu ülkede uzun yıllardır yapılmaktadır. Sonuç; yıkım ve göz yaşı ve acılardan öte bir şey getirmemiştir. Bu ilişki için sorumluluk alan başkanların kendi halklarının seçilmiş meşru temsilcileri olarak bu zeminin oluşturulması için çaba göstermelerinden daha doğal hiçbir şey olmaz. Yoksa sorun kimin nasıl düşündüğü konusu değildir. Biz bu kardeşlik ilişkilerinin gelişmesi için daha çok çaba harcayacağız. Böylesi bir çaba içersinde olmamız teröre, PKK’ya karşı olmadığımız, ülkenin birlik ve bütünlüğünden yana olmadığımız anlamı taşımaz. Bilakis bu konulardaki duyarlığımızın ifadesidir. Tam tersine siyaseten bazı çıkarımlar adına son derece insani olan bu çabaları çarpıtarak spekülas-yon yapmak ülkemizin birlik ve bütünlüğüne zarar verir ve son tahlilde teröre destek oluşturur” dedi.
Bir soru da benden
Gökhan yapılan spekülasyonların daha iyi anlaşılmasını sağlamak için kendisinin de bir sorusunun olacağını belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Bana Sur Belediye Başkanı’nın düşüncelerine katılıp katılamadığımı soranlara ben de şunu sormak isterim. Bu sorunun cevabı bu konunun polemik konusu haline getirilmesini de engelleyecek herkesi sağduyu ile konuya yaklaşmaya götürecektir. Anahtar nitelindeki sorularım şunlar; Ülkemiz toprakları içerinde yaşayan etnik kimlikleri farklı olan vatandaşlarımızı yok mu kabul edeceğiz? Onlar ile karşılıklı ilişki ve dostluk geliştirmeyecek miyiz? Karşılıklı kültürel, sosyal, ekonomik, sportif işbirlikleri ile halkların barış içersinde bir arada yaşamasına destek vermeyecek miyiz? İşte sorun budur, Yoksa Sur Belediye Başkanı’nın düşünceleri değil”
