Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Belediyesi tarafından yapılacak Sosyal Konutlar projesi için hak sahipleri ile Çataltepeliler Dernek Lokali’nde bir araya geldi. Proje süreci ile ilgili hak sahiplerine bilgilendirmede bulunan Başkan Gökhan, 860 konutun 296 tanesinde çözülemeyecek şerhler çıktığını, bunların ‘banka ve kurumların ipotekleri, resmi kurumların şerhleri, miras sorunları’ olduğunu belirtti. Durumu incelediklerini ve ikinci bir alternatif bulduklarını ifade eden Başkan Gökhan, ‘bununda alanın riskli alan olarak ilan edilmesi’ olduğunu söyledi. Riskli alan ilan edilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına müracaat ettiklerini ifade eden Gökhan, karot örneklerini ve Bakanlık tarafından istenilen analizlerin Jeoloji Mühendisliği tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili genel müdürlüğüne gönderdiğini ifade etti. Bakanlığın hak sahiplerinin başka bir hazine arazisinde yapılacak konutlara yerleştirilmesi önerisine karşı çıktıklarını belirten Başkan Gökhan; “Biz buna karşıyız. Tam da karşı olduğumuz nokta bu. Onun için 4 senedir burası için uğraşıyoruz. Bu öneriye hayır dedik. Biz bunu bu alanda hak sahipleri ile birlikte yapmak istiyoruz” dedi. İmkanı olmayan insanlara başka bir yerde ev yapalım demenin hiçbir vicdana sığmayacağını ifade eden Başkan Gökhan; “Bu mücadeleyi yapmak zorundayız. Yapıyorum da. Bunu yapmazsam, sizin hakkınız benim üzerimde kalır. Ben Belediye Başkanı olarak sizi temsil ediyorsam, bütün insanların haklarını aramak zorundayım” dedi.
“860 konutun 296 tanesinde çözülemeyecek şerhler çıktı”
Başkan Gökhan, hak sahipleri ile yaptığı toplantıda; “Uzun zamandır bir araya gelemiyorduk. Siz de gelişmeleri merak ediyordunuz. Ama işi sonuçlandırmadan da yapacağız diye karşınıza gelmek istemedim. Çünkü uzun toplantılar yaptık, konuştuk. Artık konuşacak bir şey yoktu ve icraat zamanıydı. Çok kısa bir hatırlatma yapacak olursak, burada ilk toplantıyı 31 Ekim 2013 yılında yapmışız ve 400 kişi katılmış. Toplantıda ne yapacağımızı anlatmışız. Sizlerin de oluruyla, bu alanda imar plan revizyonu yaptık. Sonrasında da proje yarışması yaptık. Sizlerin de katılımı ile o proje kabul edildi. Bunun üzerine bir iletişim ofisi açtık ve yüz yüze görüşmeler yapıldı. Yüzde 76’sı size ait, yüzde 24’ü bize ait olan bu alanda, bu şekli ile yaparız dedik. Sonuç itibari ile görüşmelerin ardından 855 kişiden aşağı yukarı 39 hak sahibi hariç, diğer kişiler ile anlaşmıştık. Son olarak burada 22-23 Aralık 2016 tarihlerinde durum değerlendirmesi toplantısı yaptık. Kim evet dedi, kim hayır dedi, hepsini anlattık ve bunu sizler ile paylaştık. Sonrasında sizlerden vekaletname alma noktasında harekete geçtik. Bu arada yapılan tapu incelemelerinde 860 konutun 296 tanesinde çözülemeyecek şerhler çıktı. Bunlarda banka ve kurumların ipotekleri var, resmi kurumların şerhleri var, miras sorunları var. Bununla birlikte devam eden hukuki süreçler olduğu tespit edildi ve bu işlem 2017 yılı içerisinde durduruldu. Biz de durumu inceledik ve ikinci bir alternatif bulduk. Bu da, bu alanın riskli alan olarak ilan edilmesi oldu. O zaman da şöyle bir durum ile karşı karşıya kalınıyor, diyelim ki bu konutlardan bir tanesinin ipoteği, haczi kaldırılamıyor. Burayı riskli alan ilan ettiğimiz zaman, buradaki şerhler hak sahibinin üzerine geçiyor ve buradaki bütün sıkıntılar çözülüyor ve bu işin olmasına engel bir durum kalmıyor. Bunun üzerine 2017 Aralık meclisinde oy birliği ile karar aldık ve bu alanın riskli alan olarak ilan edilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına müracaat ettik” dedi.
“Geldiğimiz nokta, alanın Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan olarak ilan edilmesi”
Şu anda gelinen noktanın, alanın Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan olarak ilan edilmesi olduğunu belirten Başkan Gökhan; “2018 yılının Şubat ayında bu müracaat için çalışmalarımız başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından bize neler yapılması gerektiği konusunda bilgiler verildi. Devamlı temas halinde olundu ve arkadaşlarımız gerekli yazışmaları yaptılar. Şubat’ta başladık, sonra Haziran ayında ek bilgiler istendi. Onları da yerine getirdik. Bu arada da 2018’in Kasım ayında üniversite ile bir protokol yaptık. İnşaat ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü ile ortak hizmet projesi gerçekleştirdik. Çünkü üniversitenin raporu gerekiyordu. Bu noktada 13 binanın ayrıntılı analizleri yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yetkili İnşaat ve Yapı Malzemeleri Laboratuvarıyla söz konusu alanda tahribatlı ve tahribatsız yöntemler ile karot örnekleri alındı. Bunların yanında bakanlığın diğer istediği analizler de yaptırıldı. Sonuç itibari ile bütün bu analizlerin ekleri ve bilgileri Jeoloji Mühendisliği Bölümüne gönderildi. Onlar da bir rapor hazırladılar. Bu raporu 20 Şubat tarihi itibari ile bitirdik. Bu tarih itibari ile de Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili genel müdürlüğüne gönderdik. Şu anda dosyamız genel müdürün önünde. İlgili daire başkanlıkları tamam dedi, başka bir şey istemedi. Genel Müdür bunu onayladıktan sonra Bakanlar Kuruluna gidilecek, Bakanlar Kurulu da bu alanları riskli alan ilan ettikten sonra süreç başlayacak. Bu süreçten sonra bakanlık bize yetki devri yapacak. Yani burada bu konuda çalışmaya başlayın diyecek. Sonra planları bakanlıkla birlikte işbirliği içerisinde yapacağız. Daha önce başka yerlerde riskli alan ilan edilmesi için müracaat edilip, işlemler daha sonra yapılıyordu. Biz bütün işlemleri tamamladık. Yani Bakanlar Kurulu’ndan kararın çıkmasının ardından yapılması gereken işlemleri dahi tamamladık. Bakanlar Kurulu’nun kararının ardından hızlı bir şekilde çalışmalarımıza başlayacağız. Şu anda geldiğimiz nokta, bu alanın Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan olarak ilan edilmesi” dedi.
“Bakanlığın; ‘başka alanda yer bulun’ önerisine karşı çıktık”
Bakanlığın hak sahipleri için başka bir alanda konut yapılması önerisini kabul etmediklerini dile getiren Başkan Gökhan; “Bu arada da Bakanlığın bir alternatif önerisi var. Siz buradaki insanlar için bir hazine arazisi bulun, o hazine arazisine biz yeni evleri yapalım, buradakileri de o alana taşıyalım diyor. Biz buna karşıyız. Tam da karşı olduğumuz nokta bu. Onun için 4 senedir burası için uğraşıyoruz. Bu öneriye hayır dedik. Biz bunu bu alanda hak sahipleri ile birlikte yapmak istiyoruz. Bunu da yaptık mı? Evet yaptık. Belediyenin arkasındaki sanayi alanını dönüştürdük. Oradaki dükkan ve ev sahipleri kendi yerlerinde kaldılar. Biz burada da bunu istiyoruz. Ülkemizde maalesef bunun çok kötü örnekleri var. İnsanları yaşadıkları yerlerden alıyorsun, başka alanlara götürüyorsun. Götürdüğün yerde de mallarını bugünkü değeri ile değerlendiriyorsun. Halbuki inşaatlar bittiği zaman bu evler şimdiki değerinin 5 katı değerinde olacak. Yani Çanakkale’nin merkezinde, her yere yürüme mesafesinde olan bir alandan buradaki insanları buranın dışına atmanın vicdani bir yönü var mıdır? Yoktur. Biz bunu yapabilir misin dediler, biz de bunu yaparız dedik” dedi.
“Seçime kadar biraz sabretmeniz gerekecek”
İnşaat sektörünün de yaşanan ekonomik krizden kötü şekilde etkilendiğini belirten Başkan Gökhan; “Bu durumdan çok fazla etkilenmiş durumda. Eskiden kat karşılığı iş yapmak için milletin peşinden koşarlardı. Yüzde elli hak sahibine daire verme şartı ile arsaları almaya çalışırlardı. Şimdi ellerindeki arsaları dahi iade ediyorlar. Peki burada ne olacak? Burada dörtte birlik oranda bizim de toprağımız var. Yüzde 76’sı vatandaşın, yüzde 24’ü bizimse burada inşaatı biz yaparız. Nasıl yapacağız? Örneği var mı? Var. Çağdaş Kenti, Barış Kenti, Özgür Kenti yaptık. Döner sermayemiz vardı, biz de yaptık. Döner sermayemiz duruyor. Burada müteahhit karını da vermemiş olacağız. Yine bize ait olanları da orta gelirli insanlardan katkı alarak, onları kredilendirerek, banklarla anlaşarak, onları da ev sahibi yapacağız. Böylelikle burada bulunan insanları buradan göndermeden ya da çaresiz bırakmadan işi çözebiliriz. Projemiz de hazır. Yeniden bir proje hazırlamamıza da gerek olmadan, sizlerin de katılımı ile bu işi yapabiliriz. Bu noktada seçime kadar biraz sabretmeniz gerekecek. Çünkü Bakanlar Kurulu seçime kadar bu imzayı atmaz. Ama seçimden hemen sonra bu gerçekleşir. Çünkü bütün gerekli işlemler, analizler yapıldı, raporlar gönderildi. Şu an itibari ile bir tek bakanlar kurulunun ilanına kaldı. İlan edilir edilmez, o mevzuata göre ne hakkınız varsa, o hakları kullanmak sureti ile buranın yapımına başlarız. Bizi niye beklettin diyebilirsiniz. Daha önce bu toplantıyı yapsaydık, üniversiteye rapor hazırlatıyoruz ya da yazışıyoruz diyecektik. Ama artık yazışmalar bitti ve rapor tamamlandı. Şimdi bu alanın riskli alan olması ile ilgili Bakanlar Kurulu’nun karar vermesi noktasındayız.
“Herkesin burada kalması koşulu ile bu işi çözmemiz lazım”
Herkesin kendi yerinde kalması koşulu ile sosyal konutların bir an önce yapılması gerektiğini söyleyen Başkan Gökhan; “Artık bu evlerin oturulacak bir durumu yok. Onun için bir an önce, çok acele bir şekilde yapılması gerekiyor. Ama şartım şu, herkes burada kalmak koşulu ile bu işi çözmemiz lazım. Bu alan Çanakkale’de çok önemli bir alan. Yeri çok güzel, fakat sizler bu evleri yenileyecek durumda değilsiniz. İmkanı olmayan insanlara da biz size başka bir yerde ev yapalım, buradan gidin demek hiçbir vicdana sığmaz. Diğer türlü üzerimizde hak kalır. Bu mücadeleyi yapmak zorundayız. Yapıyorum da. Bunu yapmazsam, sizin hakkınız benim üzerimde kalır. Ben Belediye Başkanı olarak sizi temsil ediyorsam, bütün insanların haklarını aramak zorundayım. Özellikle bu bölge çok önemli. Adı üstünde, Sosyal Konutlar. Yani dar gelirli insanların bölgesi demek. Bir zamanlar şehrin biraz uzağında olan bu yerler, şimdi şehrin içinde kaldı. Şimdi bu yerler şehrin içinde kaldı ve değerlendi, şimdi siz buradan yine eskisi gibi uzağa gidin demek, insani değildir. Kentin barışını bozar. Tabi şu an bunları söylüyorum ama ay sonunda benim ne olacağım belli değil. Bunları devam edeceğimi varsayarak söylüyorum. Ben burada olduğum sürece birlikte mücadele edeceğiz. Gerekirse Ankara’ya da gideceğiz, kapının önüne oturacağız ve bu işi yapacağız. Eğer devam edersem, bunun sözünü veriyorum. Eğer olmazsam da lütfen direnin ve hakkınızı arayın” dedi.
“Ben vazgeçtim, yapamadım dersem, sizi sokakta bırakmış olacağım”
Son olarak projenin bir an önce hayata geçmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Başkan Gökhan; “Çanakkale deprem bölgesi. Hepimiz diken üstünde oturuyoruz. Bu nedenle bunun bir an önce yapılması noktasında irademizi ortaya koyacağız. Gerekirse buradan bir heyet ile gideceğiz ve bunun imzalanması için mücadele edeceğiz. Tabi milletvekillerimiz var, onlardan da rica edeceğiz ve bu durumu çözeceğiz. Bu kesinleştikten sonra tekrar oturup konuşacağız. Nasıl yapacağımızı yeniden konuşacağız. Nereden başlayacağımızı, hangi süreçlerden geçeceğimizi konuşacağız. Ama ondan sonrası karar noktası olacak. Bu akşamki toplantıyı kesinlikle bir siyasi toplantı olarak algılamayın. Bu bizim için sorumluluğun en yüksek olduğu bir konu oldu. Onun için devamlı mücadele ediyoruz. Bunun için sizinle sürekli görüşmeler yaptık. Çözemediğimiz yerler için çözümler arıyoruz ve yine böyle yapacağız. Çünkü birinin sizin elinizden tutması lazım. Ben vazgeçtim, yapamadım desem, sizi sokakta bırakmış olacağım. Bu nedenle buradaki sorunun çözülmesi için mücadele ediyoruz. Hükümetinde hazır kentsel dönüşüm ile ilgili iradesi varken, hızlı bir biçimde buranın sizler ile birlikte dönüştürülmesini sağlayacağız. Kararın Nisan ayı içerisinde Bakanlar Kurulu’ndan geçtiğini varsayarsak, 6 ay içerisinde işe başlamış olacağız. Hedefimiz en kısa sürede bu işi çözmek. Yeter ki Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilsin. Sonuçta bir yapım ihalesi olacak. Bunun masraflarını biz karşılayacağız. Sizlerden herhangi bir ücret talep etmemiz söz konusu değil. Sizin haricinizdeki, bize ait olan daireleri alacak olan kişilerin katkısını alacağız. Riskli alan ilan edilince bankalardan da düşük faizli kredi imkanları oluşabilecek. Yeni ev sahibi olacak insanları da bunlardan faydalandırarak, kısa bir süre içerisinde, fazla aksatmadan bu işi çözebiliriz” dedi.
(Eren Aşnaz)