Başkan Gökhan AKP’ye yüklendi

 

Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP adayı Ülgür Gökhan, Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder ve parti yöneticileri ile birlikte dün, Çanakkale Eczacılar Odası Başkanı Jale Karaata, Mimarlar Odası Başkanı Sevil Ural ve Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şube Başkanı Yrd. Doç. Necmi Akyalçın ve yönetimlerini ziyaret etti. Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP adayı Ülgür Gökhan, seçim gezileri kapsamında gittiği sivil toplum kuruluşlarında ilgi ve destek görürken, geçmiş döneme ilişkin çalışmaları ile gelecek dönemdeki projeleri konusunda açıklamalarda bulundu. Kent ve ülke gündemini de değerlendiren Gökhan, Eczacılar Odası ziyaretinde, “su indirimi” ile ilgili olarak kendisine yöneltilen soru üzerine, “Gerçekçi işlere bakmak lazım” dedi. Gökhan, “Biz burada geçen yıl yüzde 15-17 arasında su indirimi yaptık. Bu sene hiç zam yapılmadı. Şimdi yapılacak iş var, yapılmayacak is var. Ben diğer belediyelerin durumunu da çıkardım. Çanakkale`de akıllı sayaçlardan su kullananlar, 1,95 TL`den su tüketimi yapıyor, diğer mekanik sayaç kullananlar ise 2,95 TL üzerinden fatura ödüyor. Arada bir lira fark var. Bunun dışında da ÇTV, KDV gibi ekler var. Şimdi daha önce daha fiyat daha yüksekti, aşağıya indirdik. Durup dururken, `1,5 lira` diyor. Niye 1,5 lira? 1 lira yap, 1,25 TL yap. Neden bir buçuk lira? Bunun hesabını yaptın mı? Sen belediyeye geldin de bunun maliyetine baktın mı? Bakmadın. Ben bu tür konulara cevap bile vermiyorum. Böyle şeyler üzerinden konuşmak doğru değil. Biz bir kere arıtılmış su veriyoruz. Bunun bir maliyeti var. Başka kentlerde çeşme suları içilmiyor. Şimdi hem kapasitesini artırıyoruz, hem de teknolojiyi geliştiriyoruz. Daha sağlıklı ve içilebilir bir su için yatırımlar yapıyoruz. Onun için 1,5 liraya inanan varsa, diyecek bir şey yok” ifadelerini kullandı.

 

 

Başkan Gökhan, Mimarlar Odası ziyareti sırasında ise mimar ve mühendis odalarına yönelik getirilen yeni düzenlemelere tepki gösterdi. Oda ve sivil toplum kuruluşlarının işlevsizleştirildiğine vurgu yapan Başkan Gökhan, “İstiyorlar ki, isteyen istediğini yapsın, kimse kontrol etmesin. Meslek sahibi insanların söz hakkı olmasın istiyorlar. Biz ise tam tersi bir anlayıştayız. Bir kent eğer estetik kazanacaksa, bir güzellik yaratacaksak, burada mimarlar kesinlikle olmalı. Teknik bir insan olmanın ötesinde mimarlar, estetik üretir, sanat üretir. Ama maalesef bu tür hükümetler çok fazla denetlenmek istemezler, daha doğrusu, yandaşlarının denetlenmesinden hoşlanmazlar. Hoşlanmadıkları için de vicdanları sızlatıcı işler yaparlar. Bunun en yakın ve somut örneği İstanbul`daki Zorlu Center inşaatıdır. O arsa peşkeş çekilmiştir. Çünkü satıldığı sıradaki imar metrekaresinden daha fazla inşaat yapılmıştır. Projenin dışına çıkılmıştır, rant elde edilmiştir ve bu rantı kimlerin bölüştüğünü ben bilemiyorum, ama birileri biliyordur. Halbuki bir kontrol olsa, projeler değişirken bunlar olmaz. Biz Çanakkale`de Mimarlar Odası ile işbirliğinden son derece mutluyduk. En azından kafamız dinç idi, rahattık. Maalesef bu imkan ortadan kalktı. Ben bu noktada kamuoyunun da dikkatini çekmek istiyorum. Sadece mühendis ve mimarlar için değil, bir çok sivil toplum kuruluşu ve odanın yetkileri kısıtlanmaktadır. Bu yolla demokrasiyi kısıtlıyoruz aslında, katılımcılığı kısıtlıyoruz. Otoriter bir rejime doğru gittiğimizi ifade edebilirim. Maalesef mimarlar da müteahhit ile arsa sahipleri arasında sıkışıp kalmış. Sanatını özgürce yapamama noktasında kalmışlar. Bir hata olduğunda faturayı mimara çıkarırlar ama denetleme kısmında yetkileri mimarın elinden alırlar. Bu vahşi kapitalizmin ötesinde bir düzendir” şeklinde konuştu.

 

Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP adayı Ülgür Gökhan, Atatürkçü Düşünce Derneği ziyaretinde ise güncel gelişmelere değinde. Atatürkçü Düşünce Derneği`nin ve sivil toplum kuruluşlarının önemine değinen Gökhan, “Sivil toplumun önemini gayeti iyi biliyoruz. Katılımcı demokrasinin temel unsurlarından biri de yönetimlerde sivil toplum kuruluşları ile birlikte hareket etmektir. Atatürkçü Düşünce Derneği daha önemli bir sivil toplum kuruluşu bizim açımızdan. Atatürk`ün düşüncelerini yaymaya, Cumhuriyetin temel ilkelerini korumaya ve yaymaya hizmet ediyorsunuz. Bu son derece önemli. Çünkü mevcut iktidar, yandaşları, medyası ve yurtdışındaki yandaşları Türkiye toprakları üzerinde Atatürk`ün kurmuş olduğu Cumhuriyeti yok etmeye, dönüştürmeye yönelik çabaları olduğu, bunun gerekçesinin de milli servetlerimizin emperyalistlere peşkeş çekilmesi olduğunu, açık ve net bir biçimde görüyoruz. Bu bakımdan biz, Cumhuriyetin temel niteliklerini korumayı amaçlayan tüm kuruluşlara destek veriyoruz. Laik, demokrat, sosyal, hukuk devletine bağlı bir sistem ve devrim ilkeleri, ulusal birliğimiz ve bütünlüğümüz için çok önemli unsurlar. Atatürk ve arkadaşlarının bu ülkeye kazandırdıkları değerleri yok etmeye çalışıyorlar, ideolojik olarak da onları kötüleyerek, cumhuriyetin temel niteliklerini kötüleyerek, Türkiye`yi daha iyi bir noktaya götüreceklerini söylüyorlar. Fakat sonuç itibariyle geldiğimiz süreçte bugün görülmüştür ki biz yine haklıymışız. Onların söylediklerinin tam tersine, saman altından su yürüterek ülkeyi başka noktalara çekmeye çalışmışlar. Başka emelleri varmış. Kavga çıkınca, ortaklık bozulunca herşeyi daha net gördük. Onun için biz demek ki doğru yoldaymışız. Demek ki Atatürk, Cumhuriyet ve ilkelerinin, bu ülkenin bölünmez bütünlüğü için son derece önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti`nde yaşayan yurttaşlarımızda bunların farkında. Onlar, hesap vermek yerine, şimdi üstünü örtmeye çalışıyorlar. Ne savcı kaldı, ne polis kaldı, ne müdür kaldı, her tarafı darma duman ediyorlar. Ama onları yok ederek ya da yerlerini değiştirerek bir şeyleri kapatmak mümkün değil. Çünkü insanlar artık birçok şeyi biliyorlar. Bu sürecin sonunda bunların iktidarı sona erecektir. Bu ülkeyi birilerine pazarlamak suretiyle günlerini gün etmişler, paralar o kadar çok ulu orta savrulmuş ki evlerine kadar bile milyon dolarlar girebilmiş. Görünen köy kılavuz istemez. Onlar birkaç kuruş ise tamamı ne kadar onu merak ediyorum. Çünkü karşı savları da çok çocukça. `Paralel devlet` diyorlar. Yani paralel devlet, dikdörtgen devlet, silindir devlet, bu önemli değil. Bunlar var mı? Ayakkabı kutularında paralar var mı? Bakan çocuklarının evlerinde para sayma makineleri ve milyon dolarlar var mı? Yok. Yoksa tamam mesele yok. Var ise, bunları başkalarının üzerine atmanın manası var. bunun bir hesabı olmalıdır. Bütün bu konuda soru sorulan herkes, sorulara cevap vermek zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına doğruyu söylemek mecburiyetindedirler. Bağırarak çağırarak bu işin içinden çıkamazsınız” dedi.

 

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Başkan Gökhan`a destek verdiklerini söyledi. Akyalçın, “Biz Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi olarak gerek üyelerimiz, gerekse yönetimimiz ve gençlerimiz, referansımızı, Bursa Nutku`ndan Atatürk`ün Gençliğe Hitabesi`nden genel olarak da Atatürk ilke ve öngörülerinden alan insanlarız. Hiçbir baskıdan, hiçbir yıldırma girişiminden korkmayız. Yolumuza da korkusuzca devam ediyoruz” dedi.