Türkiye`de yaşayan vatandaşların % 70`nin tanıdığı bir kişinin kaçabilme ihtimalinin olmadığını savunan Baro Başkanı Avukat Tülay Ömercioğlu; “Terörle mücadele eden, ömrünü Türkiye Cumhuriyeti’ne adayan bir kişinin yargılama devam ederken, CMK hükümleri ortada iken tutuklanması insanın içini sızlatıyor. Yasalar önünde herkes eşittir. Şayet sanık suçlu ise yargılanır cezasını alır, hapse girer. Yasalar önünde eşit derken Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi’nin kabul ettiği görüşler çerçevesinde, Yargılamada Türkiye Cumhuriyeti’nin de kabul ettiği CMK hükümleri mevcuttur.
Sayın Başbuğ, Türk ordusuna Genelkurmay Başkanlığı yapan onurlu bir komutandır. Kendisinin kaçmayı dahi düşünemeyecek onura haiz olduğu inancını taşıdığımız gibi, görev sürecini gözlemleyen herkes bu kanaate haizdir. Bunun yanı sıra Türkiye`nin % 70`nin gördüğü her yerde ilk anda tanıyabileceği bu kişinin kaçabilme ihtimali de yoktur. Bu ihtimali ortadan kaldırmak için tutuklanmadan yurt dışına çıkma yasağı ile de afakî bir konum doğurmadan tedbir alınabilir. İnternet Andıcı dayanağı olan bu davanın konusu 2009`da sona ermiştir. Davada son aşamaya gelindiği bilgisi mevcuttur. Deliller toplanmıştır. Sn Başbuğ`un delilleri yok etme imkanı olmadığı gibi, emeklidir, görev başında olsa yönlendirme imkanı olacağı düşüncesi oluşamaz. Kısacası CMK`nın tutuklamayı gerektiren delil karartma özelliği yoktur. Sayın Başbuğ`un CMK hükümlerince tutuklanabilme imkânı yoktur.
Avrupa İnsan Hakları hükümlerini içine sindirmeye çalıştığımız demokratikleşme döneminde gerçekten, uygulama ile uymaya çalıştığımız yasalar arasında çok büyük zıtlaşma olduğunu, yasaları alıp kanuna koyup uygulamadığımızı gözlemliyoruz. Ayrıca, Sayın Başbuğ Çete Kurma suçu ile suçlanmaktadır. Genelkurmay Başkanlığı yapmış kişi görevini yapmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başındaki kişi çete başı olmaktadır. Bu durumda Silahlı Kuvvetler nedir? Türkiye açısından sıkıntı doğuracak bir suçlama vardır. Görevini yapan bir kişi vardır. Emir komuta kesimindeki herkesi çok ağır silsile içine alan bir suçlamadır. İddialar yüzde yüz doğru da olsa özel yetkili mahkeme `görevi ile ilgili` suçlanan İlker Başbuğ`u sorgulayıp tutuklayamaz. Bu da hukuka aykırıdır. Ancak Yüce Divan`da yargılanabilir. Anayasa`nın 148. maddesi; `Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan’da yargılanırlar. Yüce Divan’da, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcı vekili yapar. Gerek CMK`nın gerek Anayasanın 148`inci maddesinin aşikar olduğu konumda Yargının, özümsememiz gereken uyum yasaları çerçevesinde kabul ettiğimiz hususları çok iyi değerlendirerek, mutlak surette bu suretçe gelecek olan tutuklamaya itirazda Hukuka uygun karar vermesini temenni ediyoruz” dedi.
Esener; “Ulusal birliğimiz parçalanamaz”
İşçi Partisi Çanakkale İl Yönetimi, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ`un tutuklanmasına sert tepki gösterdi. İşçi Partisi Çanakkale İl Başkanı Mennan Esener, Silahlı Kuvvetlerin üretilmiş belgelerle yıpratılmak istendiğini belirterek; “Bu bir Amerikan projesidir. Büyük Ortadoğu Projesi şemsiyesi altında Silahlı Kuvvetlere haince pusu kurulmuştur. En acısı da bu proje iç yandaşların eli ile yürütülmektedir” dedi.
Ulu Önder Atatürk ve arkadaşlarının kanla kurdukları bu ülkeyi seven ve kuruluş felsefesine inanan her Türk yurttaşının, Türkiye Cumhuriyeti`nin en güvenilir kurumu olan orduya ve onların değerli komutanlarına yönelik saldırıları "nefretle" karşıladığını bildiklerini ifade eden İşçi Partisi Çanakkale İl Başkanı Mennan Esener; “Balyoz, Kafes, İnternet andıcı ve diğer davalarda üretilmiş belgelerle hazırlanmış iddianamelerle mahkemeler açılmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri yıpratılarak güçsüz bırakılmak istenmektedir. Şu anda 300`ün üstünde emekli ve muvazzaf TSK mensubu tutukludur. Tutukluların içinde 58 muvazzaf general ve amiral mevcuttur. Bu tutuklular zincirine son halka olarak E. Org. ve eski Genelkurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ eklenmiştir. Bu bir Amerikan projesidir. BOP şemsiyesi altında Silahlı Kuvvetlere haince pusu kurulmuştur. En acısı da bu proje iç yandaşların eli ile yürütülmektedir” dedi.
Esener, şunları söyledi; “İşçi Partisi Çanakkale İl Örgütü olarak bu tablo karşısında, basın açıklamamızla değerli halkımıza, ordumuzun yanında olduğumuzu duyuruyor ve siyasetçilerimize de şöyle sesleniyoruz, Ortadoğu gibi ateş yumağı olan bir bölgede bulunan vatanımızın bekasını ancak güçlü bir ordu ile sağlayabiliriz. Amerika’nın bu oyununun farkına varın ve buna uygun siyaset yapın. Ulusal birliğimiz hiç bir zaman parçalanamaz, buna Atatürkçü yurttaşlar izin vermez.”