Başbakan’a cevap Çanakkale ADD’den geldi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ulusalcılar bizim önümüzü kesmeye çalışıyorlar, ama başaramadılar” sözleri üzerine Çanakkale Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) yazılı bir açıklama yaparak “ulusalcılık ve ulusalcılar sanki kötüymüş gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Bu bir şaşırtmaca girişimidir” değerlendirmesinde bulundu.
Çanakkale Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Akyalçın “Ulusalcılar bu ülkenin insanlarıdır ve bu ülke için çalışırlar. Nasıl ki 100 yıl önce işgalcilere karşı kanlarıyla canlarıyla direndiler ve başarılı oldularsa bugün de işgalcilere ve işbirlikçilerine karşı hukuk kuralları içerisinde aynı direnişi göstermektedirler” diyerek Başbakanın sözlerine tepki gösterirken yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Ulus sözcüğü Bodun/budun sözcüğünden gelir Türkçe’nin en eski yazılı metinleri Orhon Yazıtları’nda MS. 732-735 (Göktürk/Köktürk Yazıtları olarak da bilinir) Ey Türk Bodunu sözümü iyi işit diye geçer. Daha sonraları Türkler İslamiyeti kabul edince dilimize Arapça sözcükler girmeye başlamıştır. Bu süreçte Arapça millet sözcüğü dilimize yerleşmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra Türk dilinin özleştirilmesi sürecinde ulus sözcüğü, Arapça millet sözcüğünün yerine aynı anlamdaki Türkçe sözcük olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yani bu şu demektir: Arapça millet sözcüğünün Türkçe olanı ulus sözcüğüdür. O zaman millete ait olan, milletle ilgili olana millî denir. Bunun Türkçe olanını söyleyecek olursak ulusal deriz. Yani ulusa ait olan ulusu ilgilendiren, yabancı değil o topraklarda yaşayan ulusa özgü olan anlamlarında söyleriz bunu.
Bağımsızlık Savaş sürecinde topraklarımızı silah zoruyla işgal etmiş olan askeri güce karşı; yine silahlı direnişi örgütleyen ve eylemsel olarak yaşama geçiren yerli halka Kuvva-i Milliye denmiştir. O dönemde tamlamalar böyle oluşturulurdu. Bu tamlamalar da tersten çözülerek okunurdu Kuvva-i Milliye tamlamasının çözümü de şöyle gerçekleştirilebilir. Milli Kuvvetler. Bugün üzerinde yaşadığımız bu toprakların üzerinde bağımsızlığımızın simgesi bayrağımızın dalgalanması, yani buranın yurt olması bağlamında Milli Kuvvetlerin emeği ve katkısı çok büyüktür.
Kuvva-i Milliye ulusal güçlerdir
Kuvva-i Milliye tamlamasının Türkçe karşılığının Ulusal Güçler olduğunu belirten Akyalçın; “Bundan 100 yıl önce ülkemizde silahlı bir işgal vardı ve silahlı Ulusal Güçler direnişi örgütleyip bu iğrenç işgali sonlandırdı. Bugün de ülkemiz üzerinde silahsız (özelleştirmeler, yer altı kaynaklarının peşkeşi, NATO-AB-ABD vesayeti vb.) işgal söz konusudur. Bu işgal gözlerimizin önünde adım adım gerçekleşmektedir. Ulusal Güçler, kısacası Ulusalcılar da bu işgale karşı gereken direnişi tüm güçleriyle göstermektedir, göstermeye de devam edeceklerdir. Bu böyle biline” dedi.
Yurtseverler ve ulusalcılar yine kazanacak
Ulusalcıların, Başbakanın ve çevresindekilerin karşısında olmaları kadar doğal bir şey olamayacağının altını çizen Çanakkale Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Akyalçın açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Sayın Başbakan 35 yerde ben Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanıyım, bu görevi yapıyorum diyerek işgalcilerle birlikte hareket ettiğini itiraf etmiştir. Suriye’nin işgali konusunda da işgalcilerle birlikte hareket etmektedir. O zaman Ulusalcıların kendisinin ve çevresindekilerin karşısında olması kadar doğal ne olabilir ki? Evet Ulusalcılar bu ülkenin insanlarıdır ve bu ülke için çalışırlar. Nasıl ki 100 yıl önce işgalcilere karşı kanlarıyla canlarıyla direndiler ve başarılı oldularsa bugün de işgalcilere ve işbirlikçilerine karşı hukuk kuralları içerisinde aynı direnişi göstermektedirler. Sayın başbakanın rahatsızlığı bundan olsa gerek. Ama hiç şaşırmasın Ulusalcılar her zaman işgalin karşısında direnişin yanında olmuştur. Bu da işgalcilerin ve işbirlikçilerin korkulu rüyası olmak anlamına gelmektedir. Bunu bizler biliyoruz, herkesin bildiğini de böylece görüyoruz. Ancak şunu da çok iyi görüyor ve biliyoruz ki korkunun ecele hiçbir yararı yoktur. İşgalciler ve işbirlikçiler yine kaybedecekler, yurtseverler ve Ulusalcılar yine kazanacaklardır.”