Çanakkale`de yapılan son genel kurulun ardından göreve gelen Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) Çanakkale yönetimi hafta sonu basınla bir araya geldi. Hedef ve amaçlarından bahseden Çanakkale Eğitim-İş Yönetimi, sendikal birliğin ve ortak hareket etmenin üzerinde durarak, kent eğitiminin içinde bulunduğu sorunların ancak birlikte mücadele ile aşılacağını ifade etti. Şube yönetimi adına açıklamada bulunan Eğitim-İş Şube Başkanı Ahmet Mantaş, “Çanakkale`de eğitimin durumu hiç de iç açıcı değil. Özellikle 4+4+4 sisteminin iflas ettiğini ve bunun eğitim camiasında ciddi zararlara yol açtığını söyleyebiliriz” dedi. “Kent eğitimde özellikle yönetim sıkıntıları ciddi boyutlara ulaşmış durumda” diyen Mantaş, “Yani öyle bir noktaya gelinmiş ki; okulu yönetemeyen insanları Milli Eğitim yönetimine atıyorlar. Sırf kadın kolları başkanı istiyor diye birini alıp başka bir yere yönetici yapıyorlar. Sınıfta verimi olmayan, öğrenci ile iletişimi olmayan insanları yönetici yapıyorlar. Bu konuda çok büyük rahatsızlıklar var” ifadelerini kullandı.
“Devlet eğitim politikasından tamamen çıkarılmış durumda”
“Biliyorsunuz yeni çıkan düzenleme il müdürlerin görevi bitiyor, müdür yardımcıları 6 Aralık`a kadar devam edecek” diyen Mantaş, “Puanlama sistemi ile öğrenciden puan alıyorlar, öğretmenden puan alıyorlar, şube müdürünün puanı var, İl Milli Eğitim Müdürünün puanı var. Adaylara bakıyoruz, gidip de öğretmenlere ya da okul çevresine sormuyorlar. Siyasi iktidardaki yöneticilerin fikrini alıyorlar. Böyle bir anlayış var? Devlet, eğitim politikasından tamamen çıkarılmış durumda, tamamen kendi politikaları ile, siyasi iktidarın emellerine, amaçlarına hizmet edecek bir performans gösteriliyor. Gittikçe karmaşıklaştırılıyor. Ne öğretmen mutlu, ne veli mutlu, ne öğrenci mutlu, ne hizmetli mutlu. Şuanda var olan okul müdürleri de mutlu değil” şeklinde konuştu.
Vali Çınar, yanlış mı bilgilendiriliyor?
Eğitim-İş Şube Başkanı Ahmet Mantaş, Çanakkale Valisi Ahmet Çınar`ın yanlış bilgilendirildiğini ifade ederek, “Ortada birçok yanlış bilgi dolaşıyor” dedi. “Vali de yanlış bilgilendiriliyor” diyen Mantaş, “Bunun örneği, şuanda Milli Eğitim Müdürlüğü`nün bulunduğu, Mustafa Kemal İlkokulu`nun karşısındaki Bilim ve Sanat Merkezi isimli okuldur. Normalde o bina, Merkez İlokulu olarak yapılmıştı. Nereden biliyoruz bunu? Belediyedeki ruhsat başvurusundan biliyoruz. Öyle bir noktaya getirdiler ki, oradaki örgütlü öğretmen topluluğunu dağıtabilmek için orayı ikiye böldüler. Öyle bir okul planı yapmışlar ki, ne sığınağı var, ne laboratuarı var, ne bilgisayar atölyesi var. Tuvalet bile yok. Tamamen milli eğitime hizmet edecek, kamu kurumları modelinde bir okul binası kondurdular oraya. Şimdi oraya boşaltıyorlar İmam Hatip`i getiriyorlar. Milli Eğitimi nereye götürecekler? Onu da İmam Hatip`in olduğu, eski adı Cevatpaşa İlköğretim okulu olan binaya götürüyorlar. Yarın da başka bir yere taşınacak. Sürekli taşınıyor” şeklinde konuştu.
“Siyasi iktidar ödenek bulamıyor”
“Sıkıntılar çok büyük” diyen Mantaş, “Öğretmenevi ile ilgili olarak çok ciddi kaynaklardan duyduğumuza göre TOKİ kanalıyla, takas yöntemi ile yapmaya çalışıyorlar. Eski Vali Konağı konusunda da aynı yöntem izlenmişti. Milli Eğitim Müdürü ile görüştüğümüzde, `yok öyle bir şey` diyor, projeler gösteriyorlar. Yani 1 Trilyon liralık (bir milyon lira) bir kaynağı, siyasi iktidar nasıl bulamıyor. Bilerek istenerek, bu politikalar ile sosyal mekanlar, kamplar, öğretmenevleri gibi kurumlar kapatılıyor. Bu tür kurumlar kesinlikle gözden çıkarılmış bir durumda” ifadelerini kullandı.
“Kimse rahat yöneticilik yapamayacak”
Sorunlarına sahip çıkacaklarını ifade eden Mantaş, bedeli ne olursa olsun sorunların çözümü noktasında mücadele edeceklerini de söyleyerek “Bizim kaygımız, milli eğitimin bu siyasi kadrosu ile, eğitimin geleceğe ve daha ileri bir noktaya taşınamaması konusundadır. Siyasi iktidarda her fırsatta Avrupa`yı örnek gösteriyor. Bunu 4+4+4`te de yapmışlardı. Kimse Finlandiya örneğine bakmıyor. Bakın orada okullarda yönetici yoktur. Öğretmenler dönüşümlü olarak yaparlar ve okullara da birlikte temizlerler. Birlikte yönetirler ve burası dünyada en başarılı eğitim sistemidir. Türkiye`de ise eğitimin başarısı gittikçe geriliyor. Buna paralel olarak Çanakkale`de aynı durumda. Şimdi öğretmen liselerine de göz koydular, kapatıyorlar. Öğretmen yetiştirmek istemiyorlar. Çanakkale Öğretmen Lisesi`nin de ismi değişti, 18 Mart Çanakkale Anadolu Lisesi yaptılar. Birbirlerini tutmayan, sürekli değişen eğitim politikaları ile başarı sağlayamazlar. Siyasi kadrolarla eğitimi istenilen başarıya ulaştıramazlar. Bunun sorumluluğunu da eğitim çalışanlarına atanlar. Oturdukları koltukları kendilerininmiş gibi görenler bu siyasi kadrolardır ve bu başarısızlığın sorumlusu da aynı siyasi kadrolardır. Sınavda en yüksek puanı olan birinin sözlü sınavda bir puan bile alamadığını biliyoruz. Sırf kadın kolları başkanının tanıdığı dile biri müdür olabilir mi? Böyle saçma bir şey olur mu? Çanakkale ile ilgili çok büyük endişelerimiz var. Mutlaka eğitime aynı bakan sendikaların birlik olup, büyük bir mücadele vermeleri gerekmektedir. Bu konuyla ilgili olarak Eğitim-İş`in durumu nettir, bedeli ne olursa olsun, rahat müdürlük ve yöneticilik yapamayacaklar” dedi.