Barış girişimleri için hassasiyet artıyor...

Geçen hafta bir araya gelerek ‘Yurttaş Girişimi’ adı altında ülkemizin temel sorunu olan Kürt sorununun çözümü noktasında duyarlılık gösteren toplumun çeşitli kesimlerinden vatandaşlar son yaşanılan Dağlıca baskınından sonraki gelişmeler için değerlendirmelerde bulunularak bu girişimin duyarlık çağrısına destek olunmasının önemine dikkat çektiler.

307
‘Yurttaş Girişimi’olarak bir araya gelerek bir deklarasyon yayınlayan toplumun çeşitli kesimlerinden vatandaşlar yaşanılan son acılar ile bu sorunun çözümünün ertelenemez bir önemde olduğunu dile getirerek görüşlerini kamuoyu ile paylaştılar.
 
Saim Yavuz
“Bu meselenin dökülen kanların durması için, bir çağrı yaptık. Bizim beklediğimiz siyasilerin bu konu ile ilgili gerekenleri yapması. Biz bunu önümüzdeki dönemde tekrarlayabiliriz. Bunu daha çok kesime ulaştırabiliriz. Bir an önce çatışmalar, savaş hali sona ersin. PKK silahları bıraksın. Meselelerin karşılıklı konuşarak çözülebileceğine o da kanaat getirsin. Siyasiler kendi içlerinde birlik olarak ortak karar oluştursunlar. AKP, CHP, MHP, BDP başta parlamentoda temsilcileri olan partiler bir araya gelsinler ve ortak bir mutabakata varsınlar. Bu da hayatların sona erdirilmesi değil yaşatılması ile ilgili olsun. Hiçbir kimse öldürülmesin. Artık bu rakamlar 40 binle telaffuz ediliyor. Yazık değil mi gencecik insanların hayatına? Mesele hala 30 senedir çözülmüyor. Karşılıklı silahlarla halledilmeye çalışılıyor. Bunun silahlarla hal olmayacağı herkesce  görüldü. Bunun için siyasiler biraz daha makul sakin, sorumlu, insan canına en azından kendi canları kadar değer veren bir durum oluşturmalı ve masa etrafında bir araya gelerek meselenin çözümünü sağlamalılar”
 
Hayrettin Pişkin
“Daha derli, toplu daha düzenli ciddi bir çalışma gerekiyor. Basın açıklaması ile geçiştirilecek bir şey değil. İmzası bulunanlar CHP, AKP, BDP, EDP gibi çeşitli partilerden insanlar. Onlara kendi tabanlarında bunun çalışmasını yapmaları için görev düşüyor. İlk adımı atmaları büyük önem taşıyor. Bir araya gelerek ne yapabiliriz kendi aralarında netleştirip sonra kendi tabanlarında çalışmayı yapmalılar. Tekrar bir araya gelip daha ciddi sonuç alıcı bir çalışma yapılmalıdır.”
 
Yücel İskenderoğlu
“Beraberliğimizi ve bütünlüğümüzü göstermeye devam etmeliyiz. Terörün asıl istediği bu birlik beraberliğin bozulması. Terör olayları devam ettiği sürece de olsa birlik beraberlik içerisinde çalışmaların devam ettirilip bu terörün sonlandırılmasına katkı sunacak bir açıklama yapılabilir.”
 
Ekrem Tufan
“Partilerin yerel örgütleri ile temasa geçilerek bu metin onların imzalamaları ile yaygınlaştırılabilir. Siyasi partilerde üst düzey görüşmeler yapılırken, alt düzey görüşmeler maalesef yapılmıyor. Partilerin yerel örgütleri ile toplantılar yapılıp bu kapsamda bir takım görüşmeler ve çalıştaylar yapılabilir. Bunların deklarasyonu imzalanıp kamuoyu ile paylaşmalarının, kamuoyu dikkatini daha fazla çekeceğini ve parti genel merkezinde baskı unsuru yaratacağını düşünüyorum. Bu konu siyasi malzeme yapılmak yerine çözüm üretilmeli diye düşünüyorum.”
 
İsmail Erten
“Bu deklarasyona imza atarken iki amacım vardı. İlk olarak Ankara`da bu işle meşgul olması gereken parti genel başkanları olmak üzere tümünü yerelden bir barış isteğini onlara duyurmaktı. İkinci amaç hepimizin her türlü siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak etkileyen savaş halinin barışa dönüşmesi için yerel kamuoyunu harekete geçirmekti.  Barış isteğimizin Çanakkale`de yaşayan bir yurttaş olarak deklare edilmesini çok önemsiyorum. Yaşananlar her gün sosyokültürel açıdan orada ölen insanlara karşı yükümlülüklerimizi hatırlatıyor. Her an siyasal olarak gündemi meşgul eden diğer sorunları örten bir durum oluyor. Yerel kamuoyunun daha fazla harekete geçirilmesi için her şeyden önce bu kentin her yerinde savaşın lanetlenmesi ve çözülmesi için mutlaka her gün duyarlı olmalıyız.”
 
Ahmet Yavuz
“Söz sahibi insanların sivil toplum kuruluşlarının bu konuda seslerini çıkarmaları lazım. Kamuoyuna bu şekilde mal edilebilir. Sesler etkin kişiler ya da örgütlerce kamuoyuna duyurulmalıdır. Kamuoyunda talep ve destek olduğu takdirde siyasi partilerin il teşkilatları, parti örgütleri bunu sahiplenmek zorunda kalacak. İtici bir güç olmalı. Siyasiler kendilerinden bir şey yapmıyorlar.”
Paylaş