Yoksulluk sınırının 3, 226 TL, açlık sınırının 1, 003 TL olduğu Türkiye`de net 773 TL ücret alan 11 milyon 670 bin asgari ücretli kişinin gelir durumunu değerlendiren Çalışma Bakanı Faruk Çelik`in “800 lira da büyük paradır, geçinilir” demesine vatandaşlar tepki göstererek Çelik`in kullandığı bürokratik dille toplumun bir kesimini alenen aşağıladığını ve emekçiyle alay ettiğini söylediler.
Turgay Serdar:
“800 TL ile geçinirsiniz demesi kolay. Kesinlikle geçinilmez. Ben 1. 200 alıyorum, kendi evim var, buna rağmen geçinemiyorum. Öyle uzaktan demekle olmaz, bakan halkın içine bir karışsın, bir baksın insanlar ne şartlarda, nasıl yaşıyor. Bakanlar kaç para maaş alıyor biliyoruz. Bir de ülkede zaten gelirler arası uçurumlar ve adaletsizlik var. O zaman taşeron çalıştırmayı da kaldırsınlar. İnsanlar birileri ile aynı işi yaptığı ve aynı eforu sarfettiği halde, daha az ücret alıyor. Suriye`den gelen mültecilere bile 850 lira maaş bağlayan hükümet, kendi vatandaşına hem 800 lirayı reva görüp, hem de geçinirsiniz, bir de 5 çocuk yapın diyor. Benim iki çocuğum var. Bugün ben onları kazanırlarsa nasıl üniversitede okurum diye şimdiden kara kara düşünmeye başladım. Bir çocuğun üniversite eğitim masrafı bile yıllık 15 bin lira. Bir anne, baba 800 lira alıp nasıl karşılayacak bu rakamı? Bu çocuklar okumasın mı, iyi eğitim almasın mı? Bakan öyle konuşanacağına vatandaşın sesine kulak versin. İnsanlar bunları konuşmaktan ve basın da dile getirmekten korkuyor, ama onlar vatandaşla alay etmekten geri durmuyorlar. ”
Tayfun Sargın:
“Tek başınıza olsanız bile 800 liraya geçinmek imkansız. İnsanın aylık sabit giderleri var. Aç dursanız bile bu giderler çalışıyor. Üstelik de çocuğunuz olduğunu hesaba katarsanız tek kelime ile açlık ve yokluk tablosu. Buna kafa yoracaklarına 800 lirayı nasıl artırırız, herşeye durmadan zam geliyor, vatandaşın maaşı yerinde sayıyor diye düşünsünler. ”
Servet Çelik:
“800 lira ile bir insanın bir ay geçineceğini söylemek abesle iştigal bir durum. Bakanın aldığı ücret belli. Ülkede bireyler arasında sosyo-ekonomik manada uçurumlar varken çıkıp da bunu söylemek halkı aşağılayıp, alaya almaktır. Bakanın kullandığı dil, bürokrasinin alaycı dili ve üslubudur. Bakan Çelik`in kendi çocuğu bugün en pahalı kolejlerde okuyor, kızının cep harçlığı bile aylık 5 bin lira iken sıradan bir vatandaşa 800 lira yeter demesi geçinemeyeceği çok aşikar olan vatandaşın canını acıtmaktan başka işe yaramaz.”
Sibel Bozkurt: “
Açlık sınırının 2000 lira olduğunun açıklandığı bir ülkede 800 liranın bir insanın, bir ailenin geçimine yettiğini bir bakanın söylemesi gerçekçilikten uzak. Hem matematik hesabından yoksunluğun belirtisi, hem de vatandaşlara verilen vaatlerin yenilmesi ve yutulması. Her zaman zamanında verilen sözler unutulur ve yatıştırma gayretiyle bu tür açıklamalar yapılır. Ama bu açıklama gerçekten o kesim milyonlarca insanı alaya almak ve dalga geçmektir. Yazık. Biz bakanlar gibi milyarlar ile oynamıyoruz. Millet o paraya geçinebilse gidip de 75 yaşında pazarda çetik satmaz. Bakan biraz çarşı, pazar dolaşsın. Halka insin ve yakından görsün. ”
Şebnem Göksel:
“İnsanların gıda, eğitim, ev giderleri, kira, ulaşım gibi çeşitli kalemlerden oluşan giderleri var. Bugün Türkiye`de insanlar bir ailede 5-6 kişi yaşıyor. Herkes bakanlar, milletvekilleri gibi mecliste pekin ördeğini 1 TL`ye yemiyor. Sadece peynir-ekmek yiyerek yaşadığını, su bile içmediğini düşünsen de bir matematik yapman bu parayla yaşayamayacağı sonucunu ortaya koyar. İnsan hiç mi toplum içine karışmayacak, hiç mi sosyal olmayacak, ot gibi mi yaşayacak? Bakanın sözleri asgari ücretlilere hakaret anlamına geliyor. Kişi 400 kira verse, en minimumdan 50 lira elektrik ve su gideri olsa, sadece ekmek ve pazardan peynir alsa, ulaşıma verse geriye bir şey kalmaz. Sigara değil, tütün içse ay sonuna kadar tütünü bile alacak parası kalmaz, başkalarından otlanır. Bu insan hiç mi hastalanmayacak, hastalansa ilacını hangi parayla alacak? Millet o yüzden sağa, sola ve bankalara gırtlağa kadar borçlu durumda. Özel sektörde bu paranın bile tamamını alamayan çalışanlar var. O insanlar çocuklarına hiç mi bir şey alamayacak, bir de üstüne üstlük 3-5 çocuk yapın deniyor. Bir kere yetişkin kendi karnını doyuramaz ki, evlensin, çocuk yapsın. Bakan bizle alay mı ediyor?”
