Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tüm Anadolu parçalara ayrılmış, “memleketin her köşesi bilfiil işgal” edilmişti. Emperyalist işgale karşı başlatılan Kurtuluş Savaşı, memleketin her köşesine direnişi yaymış, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde işgal orduları dize getirilmişti. Savaş kazanılmış, ama işgal bitmemiş, Lozan Antlaşması’na kadar işgal yılları yaşanmıştı. İşgalin ardından 600 yıl boyunda “Tek adam”, “hanedan” ile yönetilen Anadolu, 29 Ekim’de ilan edilen yeni bir rejim ile tanışıyor, tebaadan yurttaşlığa adım atıyordu. Tüm bu süreç, tüm Anadolu’da olduğu gibi Çanakkale’de de coşkuyla karşılanmış elbette. Ancak kabul edilir ki, yeni rejimin, sütliman günlerin Çanakkale için anlamı çok daha farklıydı. Aylarca süren top ve silah sesleri ile Birinci Dünya Savaşı’nı şehrinde, dev gemilerin top atışlarını göz mesafesinde yaşayan Çanakkale, savaş ve işgalin ardından “güneşli güzel günler” ile 30 Ekim tarihinde tanıştı… 29 Ekim 1923 günü saat 18:00’da toplanan Büyük Millet Meclisi, kanun teklifinin sunulması ve üzerinde yapılan görüşmelerin ardından, Atatürk’ün Nutuk’ta ifade ettiği gibi 20:30’da ‘Cumhuriyet’ kararını aldı ve 20:45’te Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Mustafa Kemal Atatürk seçildi. Yeni Türkiye’nin yeni rejimi Cumhuriyet, Ankaralılara 101 pare top atışıyla duyuruldu. Ardından bir telgrafla İstanbul’a bildirilen yeni yönetim şeklinden Çanakkale’nin ise ertesi gün, yani 30 Ekim 1923’te haberi oldu. Gece İstanbul’dan kalkan vapur, sabah saatlerinde Çanakkale’ye gelerek, “Cumhuriyet rejimi”nin müjdesini verdi.
Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nın ardından en önemli tarihsel dönemeçlerinden olan işgal yılları Çanakkale’de nasıl oldu, Çanakkale nasıl kurtuldu? Sahi, Çanakkale’nin Kurtuluş Gününü biliyor musunuz?
İşte işgal yıllarının Çanakkale’de sonlanışını ve Çanakkale’nin “kurtuluşunu” ÇOMÜ Öğretim Üyesi Tarihçi Dr. Mithat Atabay ile konuştuk. Atabay, Çanakkale’nin ilk Valisi Mehmet Rahmi Bey’i ve o dönemi Gazetemiz Çanakkale OLAY’a anlattı…
“Çanakkale kasabasının Türk yetkililere teslimi ve Cumhuriyetin ilanı”
İsviçre’nin Lozan kentinde imzalanan ve Türkiye’nin bağımsızlık belgesi olarak 96 yıldır taşıdığı Lozan Antlaşması ile Türkiye toprakları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne teslim edildi ve Türk askeri işgal kuvvetlerinin yerini aldı… ÇOMÜ Öğretim Üyesi Tarihçi Dr. Mithat Atabay, bu süreci “Lozan Barış Antlaşması gereği, Boğazların tahliyesi anlaşmanın onaylanmasından sonra altı hafta içerisinde tamamlanacaktı. Çanakkale’de ve Boğaz’da bulunan İngiliz ve Fransızların işgal ettikleri askeri tesisler, sivil binalar, kullandıkları arazi ve emlakin boşaltılması, teslim ve tesellim işlerinin gerçekleştirilmesi için Türk tarafı Çanakkale Mutasarrıfı Mehmet Rami Bey başkanlığında, Genelkurmay’dan gönderilen üç kurmay subay ile Çanakkale Jandarma Komutanı, Evkaf Müdür, Nafia Başmühendisi, Tahrirat Müdürü, Evkaf Müdürü ve Belediye Reisi’nden oluşan bir tesellim komisyonu oluşturuldu. Bu komisyon tek tek İtilaf Devletlerinin Çanakkale’de boşalttıkları tesis ve emlaki kaydettiği gibi sivil halka mensup olan yerlerin de kullanım süre ve alacak-verecek hesaplamalarını kayda aldı. Tüm bu işlemler 23 Eylül 1923 tarihinde tamamlandı” dedi.
Teslim-tesellüm töreni Çimenlik Kalesi’nde yapıldı
“İtilaf Devletlerine ait askerler ile onların beraberinde getirdikleri Ermeni ve Rum amele taburu, bu tarihte Kilya’dan vapurlara binerek ayrıldıklar” diyen Atabay, “Üç kişilik bir heyet sürenin tamamlanacağı 4 Ekim tarihine kadar Çanakkale’de kaldı. Bu tarihte Çimenlik Kalesi’nde yapılacak olan bir törenle Çanakkale’nin teslim ve tesellüm işlemleri sona ermiş olacaktı. Sabah saat 10.00’da yapılan bir törenler Çanakkale İngiliz ve Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanlarının temsilcileri belgeleri Vali Mehmet Rami Bey’e teslim ettiler. 6 Ekim tarihinde ise kendilerini bekleyen bir motorla vapura bindiler ve Çanakkale Boğazı’ndan Malta’ya doğru hareket ettiler” dedi.
Biga Sancağı tarihe karışırken, “Çanakkale Kasabası” “Çanakkale Vilayeti” oldu
Osmanlı döneminde bölgenin önemli kentlerinden biri Biga. Çanakkale ise Bia Sancağı’na bağlı. Ancak yeni Cumhuriyet Vilayet merkezi olarak Çanakkale belirlerken, Biga’yı da yeni vilayetin ilçesi yapıyor. Atabay, “Çanakkale Boğazı’nın her iki yakası ile Boğazönü adaları askersizleştirildiği için Çanakkale’de güvenlik Çanakkale Jandarma Tabur Komutanlığı’nın sorumluluğundaydı. Bu arada Türkiye’nin idari yapılanmasında 30 Eylül 1923 günü bir değişiklik yapılarak vilayet ile kazalar arasında yer alan ‘sancak’ yönetimlerine son verildi. Kal’a-i Sultaniye (Biga) Sancağı da böylece tarihe karıştı. 1 Ekim 1923 tarihinde Çanakkale Vilayeti kuruldu. Çanakkale’nin ilk valisi Mehmet Rami (Rahmi) Bey oldu” dedi.
Çanakkale’nin Cumhuriyet Valisi Mehmet Rahmi Bey
Çanakkale’de Cumhuriyetin ilk valisi Mehmet Rahmi Bey, Cumhuriyet rejiminin ilanından bir ay sonra görevden alındı. Atabay, “Mehmet Rahmi Bey, tecrübeli bir idareciydi. Mehmet Rahmi Bey, hayatında Çanakkale’nin İngilizlerden ve Fransızlardan teslim tesellüm işlerini yürütme onurunu taşıdı. 10 Kasım 1923 tarihinde Türk-Yunan Mübadelesi başladı. Bu arada İngilizlerden kalan ve alınan malzemelerin kullanılması ve dağıtımı, mübadillere mal-mülk tevizii gibi konularda karşılaşılan sorunlar nedeniyle hakkında TBMM’ne şikâyetlerde bulunuldu. Bunun üzerine ‘görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle’ 29 Kasım 1923 tarihinde görevinden alındı. Mehmet Rami Bey, Çanakkale Valiliği görevini 5 Aralık (1339) 1923 tarihinde bıraktı. Ancak yapılan soruşturma ve inceleme sonucunda TBMM’de aklandı ve suçsuz bulundu. 15 Ekim 1924 tarihinde tekrar görevine iade edildi. Cumhuriyet İlan edildiğinde Çanakkale Valisi Mehmet Rahmi Bey’di” dedi
Ve işgal yıllarını geride bırakan Çanakkale, Cumhuriyeti karşılıyor…
Atabay, Cumhuriyet’in ilanını ise, “Çanakkale’de Cumhuriyetin ilân edildiği haberi İstanbul’dan gelen vapur vasıtasıyla 30 Ekim’de öğrenildi. Hemen bu haber, Çanakkale’nin camilerinden ve tellallar vasıtasıyla halka duyuruldu. Davullar çalarak cumhuriyetin ilanı haberi yayıldı. Halk Belediye önünde toplandı. Kısa sürede binalara bayraklar asıldı. Çanakkale halkı davul ve zurna eşliğinde bir eğlence tertip etti” dedi.
Çanakkale’nin kurtuluş günü ne zaman?
Aslında pek çoğumuz ya bilmeyiz, ya da hiç merak etmedik Çanakkale’nin kurtuluş gününü!? Tarihsel olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş Savaşı öncesi en önemli dönemeçlerinden biri olan Çanakkale Savaşları ve zaferi, öylesine büyük ve anlamlı ki, kentin kurtuluş gününü belki merak bile etmeyiz. Aslında Çanakkale, işgal yıllarının ardından askersizleştirilmiş bir bölge olarak kaldı. Yani, İstanbul’da ya da diğer kentlerde, işgal kuvvetleri kenti terk ettiği sırada Türk askeri o kente girerken, Çanakkale askersiz bölge olarak kaldı. siyasi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne teslim edilen ve idaresi yine Türkiye Cumhuriyeti tarafından sağlanan Çanakkale’de, güvenlik ise bir kolluk kuvveti olarak Jandarmaya tarafından sağlandı. Askerin Çanakkale’ye girişi ise 1936’daki Montrö Sözleşmesi ile sağlandı. İşin özü, Çanakkale Lozan ile siyasi olarak kurtuluşunu sağlarken, askeri hakimiyeti ise 1936 yılında oldu. Bu 13 yıllık sürede güvenlik kolluk kuvveti olarak jandarma tarafından sağlandı…
Özel Haber: Seçkin Sağlam