Ayvacık Belediye Başkanlığına yeniden seçilen Mehmet Ünal Şahin, ilçesi ile ilgili Gazetemiz Olay`a çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Ayvacık`ı "Ümmühan Hatun kurmuş. Bir de Mehmet Ünal Şahin kursun" diyerek, "Eski Ayvacık ile bütünleşen, yeni bir Ayvacık`ı yöre halkı ile beraber yaratacağız." dedi. Başkan Şahin, gerçekleştirdiğimiz röportajda hizmetleri ve icraatları hakkında geniş bilgiler verdi. Bilinmeyen ve merak edilen sorularımızı yanıtladı.
• Bu yola 2004 yılında çıktığınızda aileniz sizi destekliyor muydu?
Ben 2004 yılında bu yola çıktığımda bir işveren konumundaydım. Ayvacık`ta vergi rekortmeniydim ve işlerim de iyi idi. Şu anda da işlerim iyi, ama haliyle ailem işlerimin yoğunluğu nedeniyle benim siyasete girmemi istemediler. İş hayatında devamlılığımız önemliydi. Ama ben bir karar verdim. Eşim ve çocuklarım saygı gösterdiler ve benim hep yanımda durdular. Sadece şunu diyebilirim ki, çocuklarım küçüktü, onlara biraz sıkıntı çektirdik doğrusu, ama eşim ve çocuklarım hep yanımda oldular. Bunun yanında eşim en büyük destekçim oldu, iyi günde, kötü günde ve her zaman benim yanımda durdu. Şunu içtenlikle söyleyebilirim ki, 2004 yılında ilk siyasete girdiğimde eşim ve çocuklarım siyasete girmemi istemediler.
• Sayın Başkan 11 yılı aşkın süredir Ayvacık’ta siyaset yapıyorsunuz. Bu süreçte Belediye Başkanı olarak ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Belediye Başkanı seçildikten sonra gözlemlediğim ilk şey Ayvacık göç alacağına göç veren bir ilçeydi ve nüfus azalıyordu. Alt yapı sorunları vardı. Ayvacık`ı geliştirecek bir planı, projesi yoktu. Hatta köylerinde birinci kadastrosu bitmemişti. Bütün bu gibi işler hizmet bekliyordu. Bilgi ve kaynağa ihtiyaç vardı. Personel yöresel personeldi, eğitimsizdi, çok sıkıntılar geçirdik. Bu olumsuzluklar da eklenince Ayvacık`ı bir adım öne itecek süreç uzadı, ama azmettik ve sonunda kazanan Ayvacık oldu.
• Üç dönemdir Adalet ve Kalkınma Partisi’nden yüksek oy oranları ile başkan seçiliyorsunuz. Size bu başarıyı sağlayan nedir?
Şahin: Şunu söyleyebilirim ki, birinci neden siyasi kulvarda güçlü bir iktidar partisi vardı. İlk önce Ayvacık için projeler ürettik. Yaptığımız projeler Ankara`dan onay buldu. İlçemize bunun sayesinde bir çok yatırımlar geldi. Bunların hemen hepsi hayata geçirildi. Belediye Başkanı seçildikten sonra her vatandaşıma eşit olmaya gayret gösterdim. Kimsenin ekmeğiyle oynamadım. Yanlış yapan vatandaşların hatalarını tek tek kendilerine anlattım. Her kişiye eşit mesafede durdum. İhtiyaçları birlikte belirleyip, ortak hareket ederek, üstüne gittik. Bunun sonunda kazanan ilçemiz oldu. Belediye Başkanı seçildikten sonra şunu da gerçekleştirdim. Belediye`ye yanaşan rantiyecilere, fırsatçılara dik durduk, karşı durduk, bunun karşılığında Ayvacık halkı bana desteklerini fazlasıyla gösterdi. Bu tip insanlar çok fazla değil ama halkın tepkisini çeken her yerde, her kesimde, her ortamda sıkıntı yaratıyorlardı. Bunların karşısında dimdik durmamız bizim halkımızla dostluğumuzu pekiştirdi.
• 11 yıl önce seçildiğinizde hayalinizde nasıl bir Ayvacık vardı? Nasıl bir Ayvacık ile karşılaştınız? Şimdi sizin önderliğinizde nasıl bir Ayvacık olacak?
11 yıl önce seçildiğimde nüfusu düşük eski bir Ayvacık, ama arkeolojik değeri yok, çevresi iyi ama Assos`un etkisinde kalmış bir Ayvacık. İlçemiz kendi de eski ama kayda değer bir bina yok içinde. Alt yapısı yok, kanalı yok, yolu yok, en kötüsü suyu yoktu. Akan dereden Ayvacık`ın su ihtiyacını hallediyorduk. İşte böyle bir Ayvacık vardı. Göreve geldiğimizde bunları belki çok çabuk halledebilirdik, ama sizin fazla nüfusunuz olmayınca, arkanızda gücünüz de o kadar olabiliyor. Sesinizi fazla duyuramıyorsunuz. O sıkıntıları da fazlasıyla yaşadık. Size şunu söyleyebilirim ki, yeni bir şehri yapmak eski şehri yapmaktan daha kolay.
• Belediye Başkanı seçildikten sonra 2004 yılından bu güne dek Ayvacık ilçesinde ne gibi çalışmalar yaptınız?
Ben, Ayvacık`a Belediye Başkanı olduktan sonra ilçenin önde gelen sorunlarını hallettim. İlk önce bir planlama yaptık. Ondan sonra içme suyu sorununu çözdük, çözerken de, bunun yanında bölgenin de içme suyu ihtiyacını hallettik. Ayvacık`ta iki adet barajımız bitti. Bu barajlardan bir tanesi de içme suyu barajı. Bundan sonra ise isale hatlarını ve su depolarını, içme suyu borularını değiştirdik. Yıllarımızı aldı, hasta olduk, gece gündüz çalıştık yollar eşildi, su boruları değişti, içme suyu arıtma tesisleri kuruldu. Bunun yanında evsel atık projesini hayata geçirdik ve ilçemize kazandırdık. İlçemizin bütün pis suyu bu atık su tesisinde toplandı. Çevre temizliğine duyarlı bir belediye olduk. Bunun yanında ilçemizin içinden geçen Gemedere çayını temizledik. İlçemizde baştan aşağı komple her şey yenilendi. Eski bir şehri yenilemek çok zordu, ama halkıma da buradan çok teşekkür ediyorum. Sabırla beklediler, yeri geldiğinde eleştirdiler. Biz bunlara kulak asmadık. Ayvacık için o zaman ne gerekiyorsa, biz onu yaptık. Yaşanabilir bir Ayvacık yarattık. Biz yapacağımız işleri halkımıza anlattıkça onlarla da kucaklaştık. Seçim çalışmalarında da söyledim. Halkımızın zorluk çekeceğini anlattım. Orta yolu hep birlikte bulduk. Bu yapılanlar para ile olan işlerdi. Projeler üretip, hükümetten destek aldık. İlçemizin en büyük sorunu eğitim idi. İlçemizde bir Anaokulu bile yoktu. Şimdi anaokulumuz da var, öğretmen evimiz var, Öğretmen Anadolu Lisesi Çanakkale`de bile yoktu, bizde vardı. Mevcut bulunan üniversite binasının yanına Belediye olarak yeni bir bina kazandırdık. Turizm Otelcilik Okulunu açtık. 3 adet spor salonumuz oldu. İlçemizden şampiyonlar yetiştirdik. Milli takıma kadar şampiyonlar verdik. 11 senedir Ayvacık`ta güzel şeyler oldu, ilçemizin önünü açtık. Ayvacık için çok çalıştım, çalışmaya da devam edeceğim. Şu da var, kimse bize engel olmasın, bu bizim için yeterli.
• Bu güne kadar çalışmaların ne kadarını hayata geçirdiniz?
İnsanın hayalleri çok geniş. Ayvacık için muazzam bir şehir düşünüyorum. Birlikte yapalım, birlikte yaşayalım millet de imrensin. Ama bunun yanında bütçene, nüfusuna bakıyorsun, siyasi gücüne de bakıyorsun. Evet, arkamızda çok büyük bir kitle var, Ak Parti var her istediğimizi yapmaya çalışıyorlar, ama bir takım eksikliklerimizden dolayı hayal görmeden, ayaklarımızın üstüne bastık, o yaptıklarımız zaman alan işlerdi, barajlar, boru isale hatları, arıtma tesisleri. Halen Çanakkale`de bunları yapamayan ilçeler var. Ama biz bunları o ilçelerden önce yaptık. Bizim bundan sonraki işimiz kent mimarisi. İlçemizin mimarisini ortaya çıkaracağız. İmrenilen bir şehir yaratmak istiyoruz. Tek bir çekincem var. Bir birimizi taklit etmeden.
• Projelerinizi hazırlarken ilçe dinamiklerinin görüşünü alıyor musunuz? Bunlardan nasıl yararlanıyorsunuz?
İnsan ihtiyaçları ön planda. Olmadık yere olmayacak işi yaparsan yaptığından insanlar fayda görmüyor, devletin parası da çarçur olup gidiyor. İhtiyaçlara göre harcama yapıyoruz. Bizim çarçur olacak paramızda yok. Onun için atalarımızın kullandığı bir söz var "Taş yerinde ağırdır" diye.
• Eğitim alanında yaptığınız çalışmalar ve uzun vadeli eğitim hedefleriniz ve projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Size şunu söyleyebilirim ki Çanakkale`de Anadolu Öğretmen Lisesi yok iken biz de vardı. Daha sonra Çanakkale`ye de açıldı. Fen Lisesi`ni çok istedik, baştan olmadı, ama en sonunda ilçemize bunu da kazandırdık. Üniversitemizin yeni bölümleri geliyor. Onsekiz Mart Üniversitesi`ne iki ayrı yerde tapu verdik. Bir dönem Üniversitemiz bizimle ilgilenmedi. Bu da bizim motivasyonumuzu kırdı. Bölge halkının motivasyonu kırıldı. Biz de arayışlara girdik, şehir dışındaki diğer üniversitelerle görüştük, onlara yer verdik. Onlarla ilişkiler kurmaya başladık, ama şu son dönemde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi bize elini uzattı, biz burada diğer ihtiyaç duyulan bölümleri de açmak istiyoruz.
• Sayın Başkanım, temel alt yapılarınızla, park ve yeşil alan çalışmalarınızla ilgili neler söyleyeceksiniz? Ülkemizde büyük bir öneme sahip olan ve doğa olayları karşısında genellikle sorunlar yaşanılan altyapı hizmetleri hakkında bilgi verir misiniz? Bu alanlarda genel olarak karşılaştığınız sorunlar nelerdir, okuyucularımızla paylaşır mısınız?
Alt yapı hizmeti derken, su kanalizasyon bunların kaynakları, barajları bu güne kadar hallettik. Bundan sonra kent mimarisine giriyorum. Alt yapı, üst yapı. Bakın bir şehrin şehir olabilmesi için, sadece şehir parkları gerekmiyor. Yani mutlaka olmalı ama bunun dışında bir müteahhit bir inşaat dikiyorsa, diktiği daire kadar da otoparkını ve yeşil alanını kendi bünyesinde ayırması lazım. Ben çok katlı evlere karşıyım, çünkü araziler küçük küçük. İnsanlara nefes alacak yer bırakmıyorlar. Çık, çık, çık, nereye kadar çıkacaksın. 5 kata kadar dedik, şimdi 6. katı istiyorlar. Gerekirse gökdelen yapılsın ama oturduğu alan onu karşılayacak büyüklükte olsun. Yaşam alanları ihtiyaçları karşılayacak nitelikte olsun, ama şimdi ne yapıyorlar, "Belediye düşünsün, ben de parayı kazanayım" diyor müteahhitler. Bu tip müteahhitler çok değil, ama arkaları çok. ``Nerden buluyorlar?``, `` Kimleri devreye sokuyorlar?`` Bir inşaata gidiyorsun, olmaz diyorsun ama kimler devreye giriyor, onları da takmazsan eğer, seni şutlamaya çalışıyorlar. "Bu Başkan bizim işimizi yapmıyor" diyorlar. Bu şartlarda ben senin işini neden yapayım? Yaşanılabilir bir kent için kesinlikle otoparkların olması lazım. İnsanlar kapılarından dışarıya çıktıkları zaman bela hazır, kavga hazır, otopark yüzünden... Şehre gidiyorsun, bir işlem yapacaksın, arabayı park edecek yer bulamıyorsun. Yani böyle bir yaşam olamaz, huzur bozucu bir yaşam düşünmüyorum. Bu kişilere karşıyım, onlar da bize karşı! Halkımızı arkamıza alacağız, bu tip kişilerden, otoparkı olmayan evlerden almasınlar!
• Ayvacık için bir çok projenizin olduğunu biliyoruz. Araştırma yaparken en dikkatimizi çeken projeniz Ayvacık Altı Ulaşım İskelesi Projesi oldu. Bu konuda ne gibi çalışmalarınız var? Nasıl bir proje bundan biraz bize bahseder misiniz?
Ayvacık 80 kilometre kıyı şeridi bulunan bir ilçe. Böyle kıyı çizgisi bulunan bir ilçenin doğru dürüst bir iskelesi dahi yok! Şu ya da bu yerde, şu ya da bu nedenle, deniz yolu bağlantısı Çanakkale`nin Ege`de yok. Bu da Ayvacık’ta olacaktı. Yok, çevre denildi, yalancı çevreciler... İnanın o denize en yakın o çevre deyip de birilerinin öne sürdüğü o grubun evleri var deniz kenarında! Zeytinyağı fabrikaları var. Şimdi bu tip kişiler kalkıyorlar ve ulaşım yollarını tıkıyor. Haklılık gösteriyor. Böyle olamaz! Belediye olarak 10 yıldır bir deniz ulaşım yolu yapmak için mücadele verdik. Kurum kurum gezdik. Kapı kapı gezdik. Bütün devlet dairelerine ulaşım yolu hakkında bilgi verdik. Olumsuzluk hiç yaşanmadığı halde, bu çok bilen insanlar yolumuza taş koydular. Ama oraya, ama buraya bir alternatif üretelim. Bu iskele hiç mi yapılmasın yani! Diğer ülkelerde, millet denizden para kazanırken, ülke ekonomilerine katkı sağlarken, biz burada denizi birkaç kişi paylaşmayı düşünüyoruz. Olay bu. Bir iskeleyi kimler kullanır? Binlerce insan kullanır ama, bir zeytinyağı fabrikasından yapılan yalıyı kim kullanır? Denizin önünden, kumdan, geçirmiyorlar, yetkililer çıksın denizin kenarından yürüsünler, ne kadar yürüyebilecekler? Merak ediyorum!. Buna bir çözüm bulunamadı, çözüm bulunamayınca da yatırımları oraya yapamadık. Orada bulunan bu kesim, yatırımın oraya yapılmasını istemiyor. Bu iskele oraya yapılsaydı, Ayvacık Dünya`ya açılacaktı. Bu turizm olayını, köylerimizin yaşam biçimini, el sanatlarını, sembollerini, endemik bitkilerimizi, koyunumuzu, keçimizi, peynirimizi yerinde görecekti insanlar. Ne ana yolumuz ne de deniz yolumuz bitti. Bereket versin ki, hava alanları ilçemize yakın.
• Modern bir Ayvacık için yola çıktınız. Ayvacık’ta belli bölgelerdeki çarpık yapılaşma ve gecekondu gibi sorunlar için neler yapıyorsunuz? Bunları engellemek için TOKİ gibi projelerle yerleşim alanları yarattınız. Bunların yenisi gelecek mi? Ya da desteklediğiniz başka projeler var mı?
İlçemizi bilen bilir. Ayvacık`ta bulunan roman vatandaşlarımız ve bazı köylülerimiz çadırda yaşıyorlardı. Kışın çadırlar yanar, can kayıpları olurdu. Belediye Başkanı seçildikten sonra ilk yaptığım icraatlardan biri bunlarla ilgili planlamaya geçildi ve TOKİ tarafından fakir fakuraya verilmek üzere evler yapıldı, teslim edildi. Şimdi ne çadır kaldı ne de konteyner kaldı. Herkes iyi kötü bir ev sahibi oldu. Daha ötesi o çadırlarda yaşayan insanlar bana ne diyorlardı biliyor musunuz? Biz nerede ev yüzü göreceğiz, bizim mekanımız artık öbür dünyada. Bir mezarımız olursa o olacak. Biz ev göremeyiz diyen insanların hemen hemen %90’ına ev gösterdik %10`u da neden kalmıştır biliyor musunuz? Kendi inatçılıkları yüzünden. Bu %10 kesimde birilerinin lafına bakıp da, ortada kalmıştır. Yoksa aç mezarı yok bizde! Buyursun, herkese değil tabi, "Ayvacıklıyım" diyen buyursun gelsin. Ayvacık için yeni projelerimiz var. Uzun vadeli projeler, sulama sahalarının genişletilmesi, kısa bir proje değildi 2015`e kadar sürdü. Bütün mesele, bu yaptıklarımızı kent mimarisi ile halka göstermek. Bir de yeni bir yerleşim alanı düşünüyorum. Yeni Ayvacık - Eski Ayvacık diye. İnanın kendi kendime diyorum ki yaptığımız icraatların benzeri olmasın. Artık oraya geldi iş. Çünkü biz belediyeciler, birbirimizi çok taklit ediyoruz. Ben Ayvacık’ta Güreş Okulu`nun uygun olmayacağını düşünüyorum. Ben; Ayvacık’ta Yüzme Okulu`nun, Yüzme Havuzunun, olmasını istiyorum. Yöre halkı balıkçılıkla geçiniyor. Köyler az yukarda. Denize bile inmemişler. Birçok köylümüz de yüzme bilmiyor! Sen kıyıdaysan, suyla ilgili olayları bileceksin kardeşim. "Taş yerinde ağırdır" diyoruz. Biz belediyeciler ne yapıyoruz? Mehmet Ünal Şahin şu projeyi yapmış, ben de aynısını yapayım. Yap kardeşim, ama sen de bizi taklit etme, sen de başka projeler yap. Herkes kendi yöresine göre projeler üretirse daha makbule geçer. Sanayinin olduğu yerde sanayi ile ilgili okullar açılsın. Bakın bugün bir çok iş kolları arasında çok açık var. Kepçe operatörü yok, bir çok makinayı kullanacak insanımız yok. Başka illerden insanlar buralara geliyor ve çalışıyor. Ayvacık`a da zeytincilik üzerine bir okul kuralım ve bölge çocukları bu okullarda okusun, yöresine yardımcı olsun. Bilgiler edinsin.
• Gençlerle ilgili veya özellikle de üniversite öğrencileri ile ilgili Ayvacık Belediyesi’nin bir projesi var mı? Yani Ayvacık’ı daha iyi tanıtmak için gençlerle beraber sosyal sorumluluk projeleri olsun, spor salonları olsun, festivaller olsun, ilgi çekici ve gençleri Ayvacık’a çekebilecek yeni projeler düşünüyor musunuz?
Gençlerin önünü açmak için Belediye olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. İlçemizde aradıklarını bulsunlar. Eskiyi de unutmayacağız ama ben de Ayvacık`ta okudum. Bizim zamanımızda bir tane olsun spor salonumuz yoktu. Hatta 2005-2006 yılına kadar kapalı spor salonu yoktu. Üniversite öğrencisi eğitim katkısının yanında sosyal yönden, ekonomik yönden bölgeye çok katkısı var. Bunun bilincindeyiz. Belediye Başkanı olarak benim öğrencilerden bir isteğim var. Belediye`ye gelip otobüs istemesinler. Bunun riskleri var, vermeyelim demiyoruz ama, kamu yararı varsa verelim. Ben üzülüyorum veremeyince, öğrenciler Belediye`ye sırf araba istemek için geliyorlar. Ben şunu istiyorum öğrencilerden. Ayvacık halkıyla bir olsunlar kaynaşsınlar istiyorum. Evet, araba da istesinler, ama başka projeler üretip, o projelerle gelsinler yardımcı olalım geçlerimize. Kapalı spor salonunun içine fitness aletleri kurduk. Gençlerimiz spor yapsın diye. Gençlerimize yönelik şehrin içinde cafe ve barlarımız yok ama, denize çok yakın olduğumuz için, deniz kenarında, Assos civarında, Küçükkuyu civarında bunlar var. Bu tip yerler oralarda daha çok rağbet gördüğü için gençlerimiz oralara gidiyor. Ama burada da yoğunluk yaşanırsa, bu bir arz talep işidir. Buradaki esnafımız bu tip işyerlerini ilçemiz içine kuracaktır. Bölgemize birlikte sahip çıkarsak, daha güzel şeyler olacaktır. Bu bölge ham bölge. Neye ham? İşe ham, ihtiyacı olan aç bölge.
• Sayın Başkan son olarak ah deyip yapamadığınız ya da şunu da yapsaydım dediğiniz, yeni projeler var mı?
Ah şu da bitseydi dediğim ulaşım projesi var. Deniz yolu var. Ben buradan Gestaş`ı da uyarıyorum. Gestaş kim ne derse desin, Ayvacık`ın iştirakidir. Belki zurnanın son deliği olarak düşünelim ama Gestaş geleneksel el sanatlarıyla o gün o gemilerin alındığı bir şirkettir. Diyoruz ki, sadece Çanakkale - Eceabat, Lapseki - Gelibolu Boğazıyla uğraşma, gel Ege`de de yap seferlerini. Yeni yeni kapılar aç, kilitleme kendini. Madem bu ticari bir sektörse, devlet de bunun arkasında ise, gel açıl körfeze. Körfez`de yazın milyonun üstünde insan oluyor. Çanakkale`de yazın 110-120 bin insan bulunuyor. Öğrenci kentten gidince pek insan kalmıyor. Hani bir şey demiyoruz ama ekonomi ve ulaşım sayesinde çok büyük kazançlar sağlanabilir. Ayvacık`tan dünyaya açılırız. Onun için ben buradan Çanakkale`nin de önünün açılacağını düşünüyorum.