Atilla Aşçı’nın ilk çeviri kitabı çıktı
Odessa doğumlu Rus asıllı siyonist lider, aynı zamanda siyonizmin kurucusu ve gazeteci Wladimir Jabotinsky imzası taşıyan "Sadece bir emir kipi: İsrail`i Kur!"adlı kitap, Yeditepe Yayınlarından, Atilla Aşçı çevirisi ile okuyucuyla buluştu.Bir Çanakkaleli olan Atilla Aşçı gazetemiz köşe yazarı olup , Almanya Hannover Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.Atilla Aşçı aynı zamanda Çanakkale Osnabrück kardeş kent ilişkilerinin oluşturulmasına öncülük eden bir Çanakkaleli olarak tanınmaktadır.
Wladimir Jabotinsky imzası taşıyan "Sadece bir emir kipi: İsrail`i Kur!" kitabı, Avrupa kıtasında yıllarca devam eden kıyımın nedenlerini ve amaçlarını kaleme alıyor. İskenderiye Mülteci Kampı`nda başlayıp, Filistin ve İsrail`in iç yapısını gözler önüne seriyor. 1914 de başlayan savaşın tek muhatabı olarak Osmanlı`yı hedef almalarını, Mısır`da tanıştığı ve kendisi gibi Rus Yahudisi Trumpeldor ile birlikte İskenderiye kamplarında bulunan Yahudilerden askeri birlikleri nasıl kurduklarını anlatıyor bu kitapta. Tanıtım bülteninde kitap ile ilgili bilgiler şöyle: "Daha 1909`da, Jöntürklerin hüküm sürdüğü İstanbul`da, kulis arkasında dört siyonist gazetenin redaksiyonunu yaparken, kesin fikrim oluşmuştu; Türklerin hakim olduğu yerde güneş görünmez ve ot bitmezdi. Siyonizmin tek umudu, Türk İmparatorluğu`nun yıkılması idi. Almanya`nın savaşta yenilebileceğini göremedim; demek ki bir gazeteci peygamber olamıyormuş. Ama Avusturya ve Türkiye`nin savaş sonucunda bedel ödeyeceği konusunda en ufak bir şüphem yoktu. Demir ve taş ateşe dayanabilirdi; ama tahtadan bir kulübenin eğer bir Mucize gerçekleşmezse, ateşten kurtulması imkansızdı ve bende kesin bir inanç vardı...Mucize yoktu. Filistin`i kurtarmak için öncelikle Türkleri yenmek gerek. Darbeyi doğudan mı, batıdan mı vuracağız; bu sadece teknik bir soru. Her cephe, Siyon`a giden bir yoldur. Aramızdan öyle bir tür insan çıkacak ki ne kendi, ne de başkası adına bir eğilimi olacak... Demirden bir tür. Öyle kapkatı değil, ama işte demir gibi... Milli çıkarlar doğrultusunda, her çeşit şekil verilebilecek bir demir... Bir çember mi lazım? Buradayım. Bir çivi, bir vida, bir demir parça? Buradayım. Toprak mı kazılıp, açılacak? O kazma benim... Asker mi gerekli? İşte ben, hazırım! Polis, doktor, hukukçu, oyuncu, öğretmen, su taşıyıcı? Buradayım. Yüzümde ifade yok, psikolojim yok, kendime ait duygularım yok, adım yok, hiçbir şeye bağlı değilim.Sadece bir emir kipi tanıyorum... İsrail`i kur!”