Kazdağları’nda yapılan orman ve doğa katliamına karşı 26 Temmuz’da başlayan ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ her geçen gün artarak devam ediyor. Bugün, nöbetin 11’inci gününde binlerin katılımı ile Kazdağları için büyük buluşma gerçekleşecek. Sabah 08.00’dan itibaren Çanakkale merkezden nöbet alanına servisler kalkarken, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde çevre dernek ve STK’ları, siyasiler, sanatçılar ve duyarlı vatandaşlar Kirazlı’da bir araya gelecekler. Saat 12.00’da yapılacak basın açıklamasının ardından saat 13.00’da altın madeni işletme sahasına yürüyüş düzenlenecek. Yürüyüşün ardından saat 15.30’da nöbet alanında yeniden basın açıklaması düzenlenecek. Yine ayı gün Moğollar, Özgürlük Parkı’nda saat 21.00da vereceği konserde Kazdağları için söyleyecek. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, yaptıkları açıklamalar ile vatandaşlar havaları, toprakları, suları, doğaları ve geleceklerine sahip çıkmaları için bugün düzenlenecek büyük buluşmaya çağırdılar. Açıklamasında Kazdağlarının altıncılar tarafından talan edilmekte oluğunu belirten Başkan Gökhan, talana karşı mücadele ettiklerini belirterek; “Sizleri de bu mücadelemizde yanımızda görmek istiyoruz” dedi. Hukuk yollarının tıkandığı noktada insanların sıkıntılarını her kanaldan ifade ettiklerini belirten Merkez İlçe Başkanı Uyanık ise; “Bu sorun sadece Çanakkale’nin sorunu olmaktan çıktı, ülkenin sorunu haline geldi öyle olması da gerekiyor. Türkiye’de en yaşanılası kent olarak belirlenen Çanakkale’de geleceğe dair kaygılarımız her geçen gün artıyor” dedi. Bu sorunun bir nefes alma, yaşam meselesi olduğunu belirten Uyanık; “Bunu telafisi yok. Biz bütün bu süreçte, bütün uyarlı insanları bu sürece dahil olmaya davet ediyoruz. Bugün aklı olan, vidanı olan herkesi Balaban’a bekliyoruz” dedi. Uyanık; “Çanakkale’de kargaşa karışıklık istemiyoruz ama; ‘ensesine vur, lokmasını al’ hikayesinin basitliğine de indirgenmek istemiyoruz. Bu çok net, ‘Kazdağları Çanakkale’nin namusudur’” dedi.
“Bu çağrı, Çanakkale Kazdağları’nın kurtarılması çağrısıdır”
Başkan Gökhan, yaptığı çağrıda; “Bu çağrı, Çanakkale Kazdağları’nın kurtarılması çağrısıdır. Bu eylem, Kazdağları’nın kurtarılma eylemidir. Kazdağları ülkenin olduğu gibi, dünyanın ikinci oksijen üreten dağıdır. Kazdağları bir mitolojik tarihe sahiptir. Bin Pınarlı dağ olarak tarihteki yerini almıştır. Bu dağ, şu andan itibaren altıncılar tarafında talan edilmektedir. Biz, bu talana karşı duruyoruz. Sizleri de bu mücadelemizde yanımızda görmek istiyoruz. Değerli dostlarım, bu katliama dur demek ve yüksek bir farkındalık yaratabilmek amacı ile 5 Ağustos Pazartesi günü, sizleri, Kirazlı Balaban Tepeye davet ediyorum” dedi.
“Söyleyin bize halk size ne yaptı?”
Çanakkale halkının cezalandırıldığını belirten Merkez İlçe Başkanı Uyanık; “Türk tipi Başkanlık Sisteminde uçuşa geçeceğimizi, Sayın Cumhurbaşkanımız seçim konuşmalarının hemen hemen hepsinde söylemişti. Halkımız bu uçuştan çok yoruldu. Sakin, huzurlu ve mutlu olduğu yıllara dönmek istiyor. Bu uçuşa geçtiğimiz son bir yılda; gelirimiz dışında her şeye zam üstüne zam geldi, terör belasının içinde iyice boğulduk, işsizlik rekor seviyede, tarım bitti, inşaat durdu, en yaşanabilir seçilen şehrimizde karantina uygulanır oldu. Döviz kurları fırladı gitti. Bu yükselmenin sebebi olarak gösterilen papaz çoktan evine ulaştı. Zaten ekonomimiz iyi olsaydı elektriğe, doğalgaza, gıdaya ve mazota tekrar tekrar zam yapılmazdı herhalde. Ekonomimizi düzeltmek; çok uluslu şirketlere memleketimizi peşkeş çekmekle değil, her zaman söylediğimiz gibi sürdürülebilir gerçek, barışık bir üretim ile mümkündür, yok ederek değil. Birçok canlıya ev sahibi olan yüzyıllardır insanlığa yeraltı ve yerüstü zenginliği ile şifa veren, karnımızı doyuran, sığındığımız, yuvamız olan, Bin Pınarlı Kazdağlarımız ile bu kadar uğraşmanız bu değerleri, tahta, masa ve kâğıt ihtiyacımıza indirgemesi tarihte yerini almıştır. Şehrimizin tek su kaynağı Atikhisar Barajının su havzasında altın aramak ve bunu siyanür ile işlemek için altıncı şirkete verdiğiniz maddi destekleri, keşke Çanakkale esnafına yapsaydınız. Hem ekonomi canlanmış olurdu, hem de suyumuz zehirlenmesin diye insanlar feryat etmek zorunda kalmazdı. Söyleyin bize halk size ne yaptı? Bu neyin cezası?” dedi.
“Çanakkale’nin sorunu olmaktan çıktı, ülkenin sorunu haline geldi”
Sorunun Çanakkale’nin sorunu olmaktan çıkarak tüm ülkenin sorunu haline geldiğini ifade eden Uyanık; “Kazdağları Atikhisar Su Havzasını besleyen bölümü ile ilgili yapılan eylemler, ortaya çıkan tablo, bu konuda durumun ne kadar çıplak şekilde ortaya konduğunu gösteriyor. Hem ulusal, hem de uluslararası bazda tüm aşamalarda bir hareketlilik ve duyarlılık söz konusu. Birincisi her türlü değerin, kavramın, kurumun üzerinde bir yaşam temeli hava, su, toprak ve üzerinde yaşanabilir bir doğa nereden bakarsanız bakın herkesin birinci önceliği olmalı. Hukuk yollarını tıkandığı noktada insanlar sıkıntıların her kanaldan ifade ediyorlar. Bu sorun sadece Çanakkale’nin sorunu olmaktan çıktı, ülkenin sorunu haline geldi. Öyle olması da gerekiyor” dedi.
“Çanakkale en yaşanılası il olmaktan en kaçınılası il olmaya doğru sürükleniyor”
Türkiye’de en yaşanılası kent olarak belirlenen Çanakkale’de geleceğe dair kaygıların her geçen gün artrığını belirten Uyanık; “Burada bir Çanakkaleli yurttaş olarak bütün Çanakkalelilerin bu işin farkına varması, arkasında durması ve etrafını uyarması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bir nefes alma, yaşam meselesi. Bir dönem için alınacak bir faydadan ancak yüzyıllar sürecek kirlenmeden ve yoksulluktan bahsediliyor. Bunu telafisi yok. Biz, bütün duyarlı insanları bu sürece dahil olmaya davet ediyoruz. Bugün aklı olan, vicdanı olan herkesi Balaban’a bekliyoruz. Pazartesi öğlen 11’de orada toplanılacak. Durumun değerlendirilmesi hep beraber bir bütün olarak haykırılacak ve bunun durdurulması gerektiği körlere, sağırlara, bürokrasiye, siyasilere ve bundan etkilenen kimse bunun anlatılması sağlanacak. Çanakkale en yaşanılası il olmaktan en kaçınılası il olmaya doğru sürükleniyor. Çanakkale’den intikam alınır gibi hareket ediliyor” dedi.
“Kazdağları Çanakkale’nin namusudur”
Uyanık; “Bin yılardır burada yaşayan inşaların hiçbiri açlıktan ölmemiş. Yama giymişler ama bu topraklara ihanet etmemişler. Sırası geldiğinde omuz omuza emperyalistlere ‘dur’ demişler. Bu kültürün torunları şimdi dedelerinden emanet aldıkları bu coğrafyayı üç kuruşa emperyalistlere altın tepside buyur ediyorlar. Bunlar tarih önünde yargılanacaklardır. Buna katkı sağlayanlar ve susanlar bunun altında ezileceklerdir. Herkesi bu sürece katkı koymaya, merhaba demeye, oradaki yanlışı görmeye, göstermeye ve paylaşmaya davet diyoruz. Bu mutlaka bir yerlerde karşılık bulacak. Çanakkale’de kargaşa, karışıklık istemiyoruz ama; ‘ensesine vur, lokmasını al’ hikayesinin basitliğine de indirgenmek istemiyoruz Bu çok net. Kazdağları Çanakkale’nin namusudur” dedi.
(Eren Aşnaz)