Hava sıcaklıklarının artması ile birlikte Çanakkale’de orman yangınlarındaki artış yaşanmıştı. Son olarak Gelibolu’da çıkan yangında 40 Bin Hektarlık alan kül olmuş, Yenice, Bozcaada gibi ilçelerde de korkutan yangınlar meydana gelmişti. Çanakkale’nin orman yangınlarına birinci derecede hassas illerden biri olduğunu belirten TEMA Vakfı tarafından son beş yılda orman yangınları sayısının da arttığı belirtildi. TEMA Vakfı tarafından hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte orman yangını risklerinin arttığı aylarda olunduğu hatırlatılarak, insan ihmali ve kusurlarından kaynaklanan yangınlar için herkesi daha sorumlu davranmaya çağırıldı. Son günlerde Çanakkale’nin Yenice, Ayvacık, Eceabat gibi ilçelerinde yaşanan ve büyük kayıplara sebep olan orman yangınlarının ardından TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, birbiri ardına alınan bu orman yangını haberleri için üzgün olduklarını vurgulayarak; “Her geçen yıl iklim değişikliğinin de etkisi ile yaşanan yüksek sıcaklıklar, düşük nem oranı, kurutucu rüzgârlar ve olumsuz arazi şartları ormanların yangın ile zarar görme riskini artırıyor. Ne yazık ki Çanakkale ilimiz ise Gelibolu yarımadası ile birlikte orman yangınlarına birinci derecede hassas olan illerimizden biri. Daha fazla orman yangını haberleri almamayı umut ederek bölgedeki sürekli rüzgarların da etkisiyle en ufak bir kıvılcımın, piknik ateşinin ya da anız yakmanın süratle büyük bir orman yangınına dönüştüğü bu dönemlerde herkesi orman yangınlarına karşı çok daha dikkatli olmaya, ormanda ve yakınlarında ateş yakmamaya davet ediyoruz. Orman yangınları ile mücadelede büyük emek harcayan başta ormancılık teşkilatı olmak üzere, tüm duyarlı vatandaşlarımıza ise ayrıca teşekkür ediyoruz” dedi.
“Yangınlarda son 5 yılda artış trendi ile devam ediyor”
Çanakkale’de orman yangın sayılarının son 5 yılda artış trendi ile devam ettiğini söyleyen Ataç; “Son 5 yıl orman yangını istatistikleri il bazında incelendiğinde, Çanakkale ilinde çıkan 229 orman yangını ile toplamda 802 hektar (bin futbol sahası büyüklüğünün üzerinde) alanın orman yangınlarından zarar gördüğü ortaya çıkıyor. 2015-2019 yılları arasında yangın sayıları sırasıyla, 17, 48, 40, 50 ve 74 şeklinde gerçekleşmiş. Özetle 2019 yılında orman yangınları 2015 yılına kıyasla 4,5 kat, 2018 yılına göre ise 1,5 kat arttı. 2019 yılında yanan alan büyüklüğü (239 ha) 2018 yılına kıyasla (127 ha) Türkiye genelinde de olduğu gibi 2 katına yaklaştı. Son 5 yıl ortalamalarına göre yılda ortalama 46 yangın çıkıp, yangın başına ortalama 3,5 hektar alan yandı. Özetle her yangında ortalama 5 futbol sahası büyüklüğünde alan kaybettik. 2020 yılında ise OGM orman yangınları izleme sayfası kayıtlarına göre Çanakkale ilinde daha şimdiden (4 Ağustos’a kadar) 62 yangın ile son 5 yıl ortalamasının üzerinde orman yangını kayıtlara geçti. Yazın geri kalanında daha dikkatli olmazsak bu sayı 74 orman yangını ile Çanakkale ili için son 5 yılın en yüksek yangın sayısının yaşandığı 2019 yılını da geçebilir. Üstelik Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü 2019 yılı yangın istatistiklerine göre bu yangınların %72’si anız, çöplük, sigara ve piknik ateşi gibi ihmallerden kaynaklanıyor. Genellikle sık ormanlara ve yer yer maki vejetasyonuna ait türlerin de görüldüğü orman alanlarına sahip Çanakkale ormanlarında ekosistemlerin ve türlerin orman yangınlarından zarar görmesinin engellenmesi ve artan bu yangın sayılarını azaltmak için daha fazla özen gösterilmesi gerekiyor” dedi.
“Orman yangınları ekosisteme zarar veriyor”
Orman yangınlarının tüm orman ekosistemine zarar verdiğine özellikle dikkat çeken Ataç; “Orman yangınları ile yanan sadece ağaçlar değil, ormanda yaşayan binlerce canlı da hayatını kaybediyor. Yaşam döngüsünde görülen kırılma nedeniyle yanan orman alanlarında ormanların sunduğu toprak koruma, karbon depolama, oksijen üretme, su üretimi, iklim düzenleme gibi ekosistem hizmetlerinde de kesintiler oluyor. Pandemi sürecinde doğayı ve ormanları çok özledik ancak ormanlık alanlarda çok dikkatli davranmamız gerekiyor” dedi. Ataç, yapılan tek bir yanlış hareketin binlerce hektar orman alanının yok olmasına, binlerce canlının da hayatını kaybetmesine neden olabileceğini ifade etti.
(Eren Aşnaz)
