Her yıl, Avustralya ve Yeni Zelanda'da Anzak Günü'nde yakalara takılan kırmızı gelincik çiçekleri, derin bir tarihî anlam taşır. Bu narin çiçekler, Anzaklar için savaşın ve fedakârlığın sembolü haline gelmiştir. Peki, gelincik çiçeği Anzaklar için neden bu kadar önemlidir?
Gelincik çiçeği, özellikle I. Dünya Savaşı sırasında Batı Cephesi'nde, savaşın yıkımına rağmen tarlalarda kendiliğinden yetişerek dikkat çekmiştir. Savaşın dehşeti arasında bu kırmızı çiçeklerin açması, askerler ve halk arasında umut ve yaşamın devamlılığının bir sembolü olarak görülmüştür.
Anzaklar, 1921'den itibaren Çanakkale anma törenlerine gelincik ve biberiye çiçekleri getirerek, hayatını kaybeden askerlerini anmaya başlamışlardır. Bu çiçekler, onlara kaybettikleri yakınlarını hatırlatmaktadır.
Anzakların torunları, dedelerinin mezarlarını ziyaret ederken yanlarında getirdikleri gelincik tohumlarını bölgeye ekmişlerdir.u tohumlar, özellikle Şarapnel Vadisi ve Anzak mezarları çevresinde çiçek açarak, bölgeyi kırmızı bir örtüyle kaplamıştır.
Gelincik çiçeği, Anzaklar için savaşın acılarını ve kayıplarını anmanın ötesinde, umut ve yaşamın devamlılığının da bir sembolüdür. Her yıl Anzak Günü'nde yakalara takılan bu kırmızı çiçekler, geçmişin hatıralarını canlı tutarken, barışın ve umudun önemini de vurgulamaktadır.
(SEVİ GÖZAY UĞURLU)