Çanakkale İli Taşkın Koruma Tesisleri İşletme Tebliği’nin 5. Maddesine göre oluşturulan Çanakkale İli Taşkın Koordinasyon Kurulu toplandı. Su taşkınlarına karşı oluşabilecek tahribatların minimum seviyede tutulması, gerekli önlemlerin önceden alınması ve taşkınlara karşı ilgili kuruluşların görev ve sorumluluklarını içeren Taşkın Koordinasyon Kurulu’nun ilk toplantısında Çanakkale’de son yağışların ardından meydana gelen sel felaketleri ele alındı. İl Genel Meclisi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ve Vali Güngör Azim Tuna’nın başkanlık yaptığı, il kaymakamları, ilçe ve belde belediye başkanları ile ilgili kamu kurum ve üst düzey yetkililerin katıldığı Çanakkale İli Taşkın Koruma Tesisleri İşletme Tebliği’nin 5. maddesine göre oluşturulan Çanakkale İli Taşkın Koordinasyon Kurulu’nun toplantısında kurum olarak DSİ’ye yapılan eleştiriler damgayı vurdu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Güngör Azim Tuna son dönemlerde ilin önemli miktarlarda yağış alması nedeniyle, bu yağışların taşkınlara sebebiyet verdiğini belirterek, bazı bölgelerde afet çerçevesinde zararlar oluştuğunu kaydetti. Çanakkale’de sel ve taşkın potansiyelinin her zaman mevcut olduğunu söyleyen Vali Tuna Taşkın Koruma Kurulunun toplanarak gerekli tedbirlerin alınması noktasında alacağı kararlar ve yapacağı uygulamaların ve kurumların işbirliği içinde olmasının büyük önem arz ettiğini belirtti.
Tuna’nın konuşmasının ardından DSİ 25.Bölge Müdürü Yakup Baş tarafından taşkınların getirmiş olduğu sel zararları ve tehlikeleri alınacak önlemler hakkında bilgi verdi. Toplantıda Çanakkale’de DSİ 25.Bölge Müdürü Yakup Baş zaman zaman aşırı ve şiddetli yağışlar sonucu taşkınlar meydana geldiğini, bunun dışında dere yataklarına yapılan müdahalelerin ve tedbir alınmamasının taşkınlara yol açtığını ve Taşkın Eylem Planı uygulanması gerektiğini söyledi. Sel baskınlarının can ve mal kaybına neden olmaması için kamu kurum ve kuruluşlarının alacakları tedbirlerin tek başına yeterli olmayacağın kaydeden Baş mahalli idarelere de vazifeler düştüğünü belirtti. Kaynakların korunması ve gelecek nesillere bırakılması için önlemler alınması gerektiğini kaydeden Baş toplumda bilincin artırılmasının önemine değindi. DSİ yetkilileri tarafından gerçekleştirilen sunumda insan faaliyetlerinin taşkınlara olan etkisine işaret edildi ve taşkın tesislerine yapılan müdahaleler konusunda örnekler sunuldu. Yağış ortalamasının arttığına dikkat çekilen sunumda Çanakkale’de taşkın ve sellerden en çok zarar gören yerlerin durumu gözler önüne serildi. Son zamanlarda gerçekleşen yoğun yağışlardan sonra Biga ve Bayramiç’in özellikle kısa sürede yoğun yağış etkisine maruz kaldığı vurgulanırken, dere yataklarına yapılan müdahaleler ve insan faktörü irdelendi.
Mutan: “DSİ ile bol bol yazışıyoruz”
Belediye Başkanları ve kaymakamlar tarafından DSİ eleştiri bombardımana tutuldu. DSİ’nin projelerin uygulanmasını geciktirdiğini ve projeleri kaybettiğini öne süren kaymakamlar çalışmaların aksadığını iddia ettiler. Toplantıda söz alan Kepez Belediye Başkanı Dr.Ömer Faruk Mutan olası bir sorunda DSİ’ye başvurduklarını ve bürokratik işlemlerin ve yazışmaların uzun süre aldığını belirterek: “DSİ’ye 3 yılda 12 defa başvuruda bulunduk. DSİ ile bol bol yazışıyoruz. Pinpon topu gibi, yazı yazıyoruz, bize yazılı olarak geri dönüyorlar. DSİ’nin bir an önce gerekli tedbirleri alması ve harekete geçmesi noktasında yaptırım maddesi koyalım” dedi. Mutan toplantıda: “Ayrıca vatandaşın mal tazminini kim ödeyecek, muhatap kimdir? Balıkçım zarara uğruyor, sandallar batıyor, yazışıp duruyoruz, vatandaşın zararını hangi kurum tazmin edecek?” dedi.
Erte: “10 bin dönüme yakın arazi sular altında kaldı. Taskının bir daha olmaması için dua etmekten başka çaremiz yok”
Kumkale Belediye Başkanı Süleyman Erte ise: “Taşkının bir daha olmaması için dua etmekten başka çaremiz yok. Bir daha olursa Kumkale Ovası’nda bir ve ya iki yıl tarım yapılamaz. Kumkale Milli Park olduğu için müdahale yapılamıyor. İki set arasında ağaç ve makilikte artış var. Kesilen her ağaç için soruşturma açılıyor. Yeniden gözden geçirilerek burada çalışma yapılmalı. 10 bin dönüme yakın arazi sular altında kaldı. Ovanın 4’te 1’i sular altında. Ekili olan tahıl ve buğday alanları tahrip oldu. Afet Bölgesi ilan edilmesi ile ilgili bir durum ortaya çıktı” dedi.
Toplantıda, olası sel felaketinde kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra belediye ve kaymakamlıklarının görevleri ve taşkın zararlarından korunmayla ilgili olarak yapılan sunumun ardından hazırlanan taslaklar değerlendirilerek sorunlar masaya yatırıldı. Taşkın korumaya yönelik yapılacak çalışmalar, kurul tarafından karara bağlandı.