Anadolu'da hamam kültürü, Çanakkale'de Büyük Hamam
Türkiye’de birçok ilin tarihi ile özdeşleşmiş hamamları, bugün halen tarihi mirasını korumaya çalışıyor. Anadolu’nun en eski geleneklerinden olan hamam ve hamamcılık bugün ise yok olmaya yüz tutmuş durumda. Hamam müdavimleri, hamam kültüründen vazgeçemese de evlere gelen doğalgaz, otellerde yer alan modern saunalar hamamcılığı ve hamam kültürünü ciddi şekilde olumsuz olarak etkilemiş durumda. Çanakkale’nin merkez Fevzipaşa Mahallesi’nde adını verdiği ‘Büyük Hamam Sokak’ta yer alan tarihi ‘Büyük Hamam’ da bunlardan bir tanesi. Yapım tarihi tam olarak bilinmese de yaklaşık 3 yüz yıllık olduğu bilinen Büyük Hamam, dönemin dokusunu hala içinde barındırıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında aldığı top yarası ile kadınlar bölümü tamamen yıkılan ‘Büyük Hamam’ bugün hala sıcaklığından, kese sevdasından vazgeçemeyenlerin uğrak yeri. Büyük Hamam’ı tam 32 yıldır işleten Asım Çelik, Büyük Hamam’ı, hamamcılığı ve hamam kültürünü anlattı. Hamam, yapım tarihi tam olarak bilmese de yaklaşık 300 yıllık olduğunun söylendiğini belirten Çelik, 50 yıl önce hamamcılık için Sivas’tan Çanakkale’ye göç eden dedeleri ile Çanakkale’de hamamcılık serüvenine başladıklarını ifade etti. Türkiye’de hamam tarihinin Osmanlı’ya dayandığı ve hemen her ilde cami yanına hamam yapıldığını ifade eden Çelik, Büyük Hamamı içinse; “Büyük Hamam’ın tarihini kesin olarak bilen yok. Öyle bir belgede mevcut değil. Ancak 300 yıl kadar olduğu söyleniyor. Bu tabi kulaktan duyma bir bilgi. Türkiye’nin her yerinde Osmanlı zamanında olan bir gelenek vardır. Bir caminin yanında muhakkak bir hamam vardır. Yani Osmanlı’nın geleneksel bir kültürüdür. Aslında hamam iki bölümlüymüş, kadınlar bölümü de varmış. Oraya bir top düşmüş. Ve kadınlar bölümü yıkılmış. O bölümün olduğu yere başka inşaatlar yapılmış, bölüm tamamen iptal olmuş. Yani top düştükten sonra yeniden restore edilmemiş. Biz de aynı şekilde tarihi dokusunu hiç bozmadan devam ettiriyoruz” dedi.
“Türkiye’nin hamamcıları bizim bölgemizde”
Büyük Hamam’ı 32 yıldır işlettiğini belirten Çelik, Çanakkale’deki hamamcılık serüvenin Çanakkale’ye hamamcılık için göç eden dedeleri ile başladığını ifade ederek; “Büyük Hamam’ı 32 yıldır işletiyorum. Sivaslıyız, aslımız oralı ancak 50 yıldır buradayız. Buralı olduk. Zamanında atalarımız dedelerimiz buralara çalışmaya hamamcılık yapmaya geliyormuş. İlk olarak rahmetli dedem 1949’da hamamda çalışmak için gelmiş. Bizden önce burada arsa sahibi varmış. Mahmut Bey diye bir manifaturacı. Bu hamam en son onundu. Benim rahmetli babam ondan satın aldı. Daha evveliyatını biz bilmiyoruz. Kendisi 2-3 yıl çalıştırıp bırakmış. Ben 68 yaşındayım. 32 yıldır burayı işletiyorum. 1983 de babam aldı. 85’de ise ben devraldım. Bizim Sivas’ın belli bir yöresi var. Tokat ile sınır olan bir bölge. Reşadiye, Doğanşar, Koyunhisar… O yöre, Türkiye genelinde hamamcıdır. Bu bölgenin halkı diğer illere hamamlarda çalışmaya gelirler. Osmanlı zamanından bu yana böyledir. O zamanlar hamam tutup hamam alıyorlar. Bizde buralara dedemle beraber öyle gelmişiz. İstanbul’da, Beşiktaş’ta, Pendik’te, Yalova’da hamam çalıştıran akrabalarımız var. Çanakkale’de iki tane tarihi bir tanede Barbaros Mahallesi’nde sonradan yapılmış üç tane hamam var. Onları da akrabalarımız işletiyorlar. Bu üç hamamdan en eskisi burası diye biliyoruz” dedi.
“Modern saunalar hamamın yerini tutmaz”
Son olarak Hamam kültürünün eskisi kadar talep görmediğinin altını çizen Çelik, yine de bu kültürün bitmeyeceğini umut ettiğini ifade ederek; “Hamam ilk işletmemizden bu yana zamana büyük değişiklik var. Çanakkale’ye doğalgaz geldi, evlerde hazır sıcak su var. Otellerde saunalar var. Bu doğal olarak hamamı etkiledi. Tabi bunların hiç biri hamamın yerini tutmaz. Kese olayı olduğu için zor. Şu anda ise tek tük gelenlerimiz var. Müdavimlerimiz var mı dersen. 5-10 kişi var. Sık sık gelirler. Şimdilik götürüyoruz. Ancak nereye kadar gider bilemiyoruz. Keseye alışık olan, evinde yıkanamayan, yaşlı insanlar geliyor. Artık profil bu şekilde. Yeni genç nesil pek rağbet etmiyor. Düğünlerde de artık çok nadir geliyorlar. Bazı sünnet düğünlerinde geliyorlar. Çocuklarını getiriyorlar o kadar. O da pek sık olmuyor. Dediğim gibi nadir. Eskiden hamam müşterisi çoktu. Evlerde yıkanma azdı. Çoluğunu çoğunu alan hamama geliyordu. Bundan 50 yıl önceydi. Dahası 20 yıl önce bile iyiydi diyebiliriz. 2000’li yıllarla beraber bizim işlerimiz bozulmaya başladı. Yani hamam geleneği bitmez diye umut ediyoruz. Ancak gelen giden de elbette çok azaldı. Hamamlardan birkaç tanesi belki kapanır ancak, bir hamam hep yaşar” dedi.
(Eren Aşnaz)
Not: Bu haber Çanakkale TROİA Dergisi’nin Şubat 2018 sayısında yer almıştır.