Altıncılara ince mesajlar ve bir müjde

Valilik binasında basın mensuplarıyla bir araya gelen Vali Tuna, hem altın arama faaliyetleri hem de termik santrallerin kurulmasına ilişkin soruları yanıtladı. Bazı altın tekellerinin ruhsatı kolaylıkla alabileceklerine ilişkin açıklamalarını ise ‘talihsiz’ olarak yorumlayan Vali Tuna; “Bunu, bakkal dükkanı açmakla aynı kefeye koymak talihsiz bir açıklamadır” dedi. ÇED sürecine çok fazla müdahale edemediklerini de vurgulayan Vali Tuna; “Biz bu konuda karar verici değiliz ama ÇED sürecinde bile bizim karar verme olanağımız yok” diye konuştu. Çanakkale’de sayıları hızla artan termik santrallerin belli sayıyı geçmemesi gerektiğini belirten Vali Güngör Azim Tuna; “Çanakkale 10 bin kilometre kare alana sahip bir il. Biga denilen yer yine ona keza. Planlamayı iyi yapmak lazım. Bu sanayide bir yerlere yapılacak yapılması gerekiyor. Termik santralde önemli bir yatırım. Bunun belki belli sayıyı geçmemesi lazım. Hazır burada potansiyel var deyip de çokta fazla yapmamak lazım. O konudaki düşüncemiz net. Belki biz bu konuda karar verici değiliz ama ÇED sürecinde bile bizim karar verme olanağımız yok” dedi.

 

Çevreye zarar verecek ve tahribata neden olacak olan bu tür yatırımların mümkünse ertelenmesi ve iptal edilmesini tercih ettiklerini kaydeden Vali Tuna; “Çanakkale içinde barındırdığı altından, gümüşten, diğer madenlerden değersiz değil. Çok değerli olduğuna bizde inanıyoruz. Dolayısıyla bu konuda bir karar vermeden önce, bir sanayiyi getirmeden önce çok iyi analiz edilmesi her yönüyle değerlendirilmesi, insan sağlığına, çevre sağlığına bir zararı etkisi olmasa bile en azından çevrenin bozulması anlamında yol açacağı tahribat bakımından da değerlendirilerek belki bir daha gözden geçirilmesi ve mümkünse ertelenmesi ve iptal edilmesini tercih ediyoruz. İçinde yaşayan insanlar olarak bizde bu değerin kıymetinin farkındayız. Özellikle kimyasalların kullanıldığı sanayiler veya atmosfere karbon monoksit salınımı veya diğer gazların salınımını yapan sanayilerin tabii ki getirilmesi önemli. Bunların iyi değerlendirilmesi çok kolay yol almamaları lazım” diye konuştu. Bu tür tesislerin yapılabileceği daha uygun yerlerin olduğunu da vurgulayan Vali Tuna; “Türkiye 3 tarafı denizle çevri bir ülke. Buraya yapmadığınız zaman ki buraya yapılmasın istemiyoruz ama başka bir sahil şeridine gittiğiniz zaman tabi ki orada da bir takım itirazlar söz konusu olacaktır ve olması da normaldir. Burada insanların daha az yaşadığı, tarımsal faaliyetlerin en az etkileneceği, turizmin mümkünse hiç etkilenmeyeceği bir alanlar seçilerek oralarda yapılması lazım” şeklinde konuştu.

 

ÇED süreciyle ilgili de bazı değerlendirmelerde bulunan Vali Tuna şu şekilde konuştu: “Önümüze bir imza getirilip de onu imzalamamız söz konusu değil. Ona gelene kadar yapılması gereken işler var. Bir konuda bir imza atarken onun sorumluluğunu alacaksak eğer bazı şeylerden emin olmamız gerekiyor. Bizde diyoruz ki bu konuda incelemelerimiz devam ediyor. Biz her yönüyle bu konuyu değerlendiriyoruz. Üniversite ile görüyoruz ilgili kurumlar ile irtibat halindeyiz. Bu konuda gerek alınan ÇED ile ilgili onun tekrar bir analizi belki ve diğer yönlerden de içme surları Özel İdarenin görev alanına giren, bu tarımsal faaliyetler. Buralarda yapılacak işler var. Bir kısmının bilim adamları raporlarla desteklemesi gereken konular var. Onlar devam ediyor. Bunlar tamamlandığında tekrar değerlendireceğiz. %80’i bizim dışımızda olan işler. %10-15 GSM müessesi koymuşlar. Tabi ki Enerji Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün bu konuda bir hükmü olmadan bir işletme izni vermez diye düşünüyoruz. Verirlerse de kendileri bilir. Yerin altındaki daha kıymetliyse onu çıkaralım eğer yerin üstündeki daha kıymetliyse üstünü değerlendirelim.”

 

Vali Güngör Azim Tuna, Çanakkale’de açmayı planladıkları vakıf üniversitesi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Vakıf üniversitesi hakkındaki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşan Vali Güngör Azim Tuna, Vakıf Üniversitesi’nin Çanakkale’de kurulmasının zamanının geldiğini belirterek; “Bizim vizyonumuz Çanakkale bir üniversite kenti olmasıdır. Bu vizyonumuzun bir parçası. Burada 20 yıllık bir üniversite var gittikçe büyüyor güzel işler yapıyor. Başka üniversitelerde olabilir. Kurulu üniversite var sunduğu imkanlar var. Bu konuda ortak bir havuz gibi düşünmek lazım. Vakıf üniversitesinin ilimizde kurulması zamanının geldiğini düşünüyoruz. Bu konuyu sürekli müzakere ediyoruz. Önce bu işin beyinde olgunlaşması gerekiyor. Biz eğitime ve öğretime destek vermek amaçlı bir vakıfız. Vakıf üniversitesinin kurulmasının zamanı geldiğini düşünüyoruz” dedi.

 

Vakıf üniversitesi ile ilgili toplantılar yaparak konuyu en ince ayrıntısına kadar değerlendireceklerini kaydeden Vali Tuna; “Vakıf üniversitesinin kentle bütünleşen bir konumda uygun olacağını düşünüyoruz. Vakfın yaptığı çalışmalar ve imkanları değerlendirildiğin de çok daha kısıtlı imkanları olan vakıfların bile üniversite kurduğunu görüyoruz. Bir yerden başlanmalıdır. Nasıl olacağı yönünde tartışılmasında fayda vardır. Çeşitli toplantılar yapacağız. Uzman görüşleri ile bir hazırlık dönemi ve kararlar verecek. Başvuru sürecinin tamamlanması için çalışmalara başlayacağız. Bu kapsamda toplantılarda hedef ve amaç tespitleri yapacağız. Güçlü ve zayıf yanları ele alacağız. Bu analizleri yapıp fizibilite hazırlayacağız” diye konuştu.

 

Vali Tuna, düzenlediği basın toplantısında, yaptıkları çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Katıldıkları fuarlar hakkında da bilgi veren Tuna, fuarlara katılımın kentin tanıtımı açısında önemli olduğunu söyledi. Ankara`da önümüzdeki aylarda, “Çanakkale Tanıtım Günleri” yapmayı düşündüklerini ifade eden Tuna, burada güçlü bir şekilde 2015 temasının işleneceğini bildirdi. Tuna, 2 Kasım Cuma günü “Çanakkale 1915” filminin galasının kentteki Kolin Hotel`de saat 19.00`da yapılacağını kaydetti. Tuna, şunları kaydetti: “Çanakkale üzerine çekilen birkaç film vardı, biz aslında hepsinin galasını burada yapılmasını arzu ediyorduk. Sinan Çetin`in çektiği filmle ilgili onlardan da o şekilde beklentimiz olmuştu ama o konuda bizden yüksek fiyat istediler. Dolayısıyla anlaşamadık ve yapılamadı. Eleştirmenler beğenmiyor, ama ben filmi şahsen izlemedim o yüzden bir yorum yapmayacağım. Ama bu öteki filmle ilgili güzel şeyler söyleniyor. Yorumlara bakıyoruz yani en azından bir millete heyecan, ruh vermek anlamında güzel bir film olduğu söyleniyor. Bunu hep birlikte göreceğiz. Bizden herhangi bir şey de talep etmiyorlar. Sadece konaklama masraflarını karşılayacağız. Salonu biz tahsis ediyoruz. Onun dışında oyuncularını ve yönetmenlerini burada ağırlayacağız. Turgut Özakman`ın kitabından uyarlanan bir film bu.”